Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Doğu Marmara Bölgesi’nde yer alan şehirlerin ölüm sebeplerini ve oranlarını açıkladı. Buna göre Kocaeli’de her 4 kişiden 1’i kanser nedeniyle hayatını kaybediyor. Kentteki bu yüksek oran akıllara, bir sanayi bölgesi olan Dilovası’nda araştırmalar yapan ve anne sütü ile bebeklerin kakasında ağır metal saptayan Onur Hamzaoğlu’nun araştırmalarını getirdi.
Evrensel’den Hasret Gültekin Kozan’ın haberine göre, TUİK Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova ve Kocaeli’de yaşayan vatandaşların ölüm sebeplerini açıkladı. Buna göre; Kocaeli’de vatandaşların yüzde 34’ü dolaşım sistemi hastalıkları nedeniyle hayatını kaybediyor. Vatandaşların yüzde 8,8’i solunum sistemi hastalıkları, yüzde 6,7’si endokrin hastalıkları, yüzde 4,5’i yaralanma ve zehirlenme, yüzde 5,2’si sinir sistemi ve duyu organları hastalıkları sebebiyle yaşamını yitirdi.
Ölüm sebepleri arasında çarpıcı bir bilgi de yer aldı. TÜİK verilerine göre Kocaeli’de vatandaşların yüzde 25,6’sı, yani her 4 vatandaştan 1’i halk arasında kanser olarak bilinen kötü huylu tümör nedeniyle hayatını kaybetti. Kentin yüksek ölüm oranları ile anılması Kocaeli Üniversitesi (KOÜ) Öğretim Üyesi Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu’nun hazırladığı raporu akıllara getirdi.
Hamzaoğlu, bir sanayi bölgesi olan Dilovası ve Kandıra bölgesinde araştırmalar yapmış, anne sütünde ve bebeklerin kakasında ağır metal tespit etmişti. Araştırmasının sonuçlarını paylaştığı için “Halkı korku ve paniğe sevk etmekle” suçlanan Hamzaoğlu hakkında birçok dava açılmış, yetkililer tarafından hakarete maruz kalmıştı. Ancak Hamzaoğlu’na yapılan eleştiriler ve adına açılan davalar Sağlık Bakanlığı’nın raporu ile sona ermişti.
Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Dr. Yasin Erkoç ve Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü daire başkanlarından Nazan Yardım’ın editörlüğünü yaptığı Mayıs tarihli raporda, şunlar söylendi: “Bölgede yapılan araştırmalara göre, kanserden ölümler kalp damar hastalıklarından ölümlerin önüne geçerek 1. sıraya yerleşti. İl Sağlık Müdürlüğü’nce Kocaeli ilinde 6 ayrı bölgede günlük olarak SO2 ve duman değerleri ölçülmeye başlanmış ve gerekli birimlerle temasa geçilerek sorunun çözümü noktasında işbirliğinin önemi konmuştur”