Kılıçdaroğlu’nun, “Anayasaya aykırı olmasına rağmen AKP’nin dokunulmazlık teklifine evet diyeceğiz” açıklamasının milletvekillerinin çoğunda karşılık bulamadığı açıklandı. 8 Milletvekili teklife ‘hayır’ diyeceğini açıklarken, referandumsuz kabul için CHP’den 12 oy daha gerekiyor.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, “Anayasaya aykırı olmasına rağmen AKP'nin dokunulmazlık teklifine evet diyeceğiz" şeklindeki açıklaması, milletvekillerinin büyük bölümünde karşılık bulmadı. Kılıçdaroğlu’nun AKP’nin dokunulmazlık önerisine destek sözlerine Eren Erdem, Sezgin Tanrıkulu, Fikri Sağlar, Mahmut Tanal, Barış Yarkadaş, İlhan Cihaner, Hilmi Yarayıcı ve Mehmet Tüm destek vermeyeceklerini açıkladı. Parti kulislerinde çok sayıda miletvekili “130 milletvekilinden, destek vereceklerin sayısı bir elin parmağını geçmez. AKP ve MHP tam kadro oy verse de, referandumsuz kabul için gerekli 12 oy daha gerekiyor. CHP’den bu 12 rakamı çıkmaz” iddiasında bulundu.
Cumhuriyet'ten Ayşe Sayın'ın haberine göre, en önemli çekinceleri “Milletvekillerinin AKP yargısının inisiyatifine teslim edilmesi, 1994’teki DEP sürecinin yeniden yaşanması endişesi, CHP’nin zaten düşük olan Kürt seçmende karşılığını tamamen yitirmesi” oluşturuyor. CHP’de fezlekesi olmayan milletvekillerinin de “Arkadaşlarımızı kendi elimizle mi cezaevine göndereceğiz” endişesiyle öneriye destek vermeyeceği belirtiliyor.
Gizli oyla yapılması ve partilerin grup kararı alamaması nedeniyle “disiplin” kaygısı taşımaması da bu tavırda etkili oluyor. CHP’de Eren Erdem’in yanı sıra, İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Fikri Sağlar, Mahmut Tanal, Barış Yarkadaş, İlhan Cihaner, Hilmi Yarayıcı, Mehmet Tüm’ün de aralarında bulunduğu isimler, destek vermeyeceklerini net olarak ifade ediyorlar. Tanrıkulu, twitterdan, “Dokunulmazlıkları AKP’nin siyasal çıkar ve gündem mühendisliğine hapsolarak tartışmayı doğru bulmuyorum. Dokunulmazlıklar üzerinden Meclis’te ikinci bir 2 Mart 1994 darbesini ne pahasına olursa olsun yaptırmayacağız!” sözleriyle DEP milletvekillerinin hapse gönderilmesi sürecini anımsatarak öneriye karşı çıktı. Kılıçdaroğlu’na İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu’ndan ise destek geldi. Milletvekilleri, gerekçelerini Cumhuriyet’e anlattı:
"Risk almalıyız"
Enis Berberoğlu: CHP olarak parlamentoya dokunulmazlıkları kaldırılacağının bilincinde olarak girdik. Ama bazı arkadaşlar diyor ki yargı, yasama, yürütme iktidarın elinde ve Galip Ensarioğlu’nun dediği gibi de istediği gibi değişiklikler yapabiliyorlar. Bu işten AKP zararlı çıkmaz görüşü hâkim. Genel Başkanımızın açıklamalarını tercüme etmek haddime değil ama eğer bu iktidar, Genel Başkanımız dahil, HDP Genel Başkanı dahil, herkesi içeri atacak kadar gözü karaysa zaten bu dokunulmazlığın anlamı yok. Bunun arkasında durmanın da anlamı yok. Mesele risk almak ise ki olduğunu kabul ediyorum, en azından bizi içeri atmak isteyenlerin göze aldığı risk kadarını biz de göze almalıyız.
Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba: AKP samimi değil. Amacı dokunulmazlık konusunu milletvekillerinin sırtında sopa gibi kullanmak. MYK üyesiyim Genel Başkanımıza deste vereceğim. Ama parti tabanımız AKP’nin bunu lehinde ve muhalefetin aleyhinde kullanacağından endişeli.
Fikri Sağlar: Kabul etmek AKP’nin istediği oyuna gelmektir. Beklentimiz anayasanın 83. maddesinin, dokunulmazlığı kürsü dokunulmazlığı ile sınırlayacak şekilde kalıcı anayasa değişikliğidir. AKP’nin önerisi palyatif tedbir alınmasına yönelik oyundur. Ben 1994 sürecini yaşayan biriyim, o zaman da karşı çıkmıştım. Bu şekilde HDP’lilerin dokunulmazlıklarının kaldırılmasından sonra akacak her damla kanın sorumlusu AKP’dir, Erdoğan’dır. AKP önerisinin anayasaya aykırı olduğunu bilip, “evet” demek, kendimize, hukuk devletine saygısızlıktır.
İlhan Cihaner: Bu kendi politikalarımızı, tersinden bir başka siyasi gücün belirlemesi anlamına gelir. Yarın bir gün de AKP bizi milliyetçi olmamakla suçlayacak deyip bizi başka bir alana sıkıştırabilir. “Bugün ‘bana HDP’li diyecekler”, ertesi gün “bana vatan haini” diyecekler, “cemaatçi” diyecek diye bu tarz mayınlı arazileri kale alırsak şekilsiz, sonsuz pragmatizme düşmüş hal alırız.
Mahmut Tanal: Ben destek vermeyeceğim. Milletvekillerinin kaderi Erdoğan ve Kılıçdaroğlu’nun tavrına terk edilemez. Eğer dokunulmazlıklar kaldırılacaksa, önseçimle geldiğim için örgütüme gideceğim ve istifa et derlerse milletvekilliğinden istifa edeceğim. Erdoğan’ın ve 4 bakanın hiçbirinin dosyası yok. CHP’nin sokakta, halkla iç içe olan milletvekillerini Meclis’e hapsetmek demektir. Genel Başkanımızın 83. maddenin kalıcı olarak değiştirilmesi önerisinin arkasındayım.
Barış Yarkadaş: Anayasaya aykırı olan hiçbir uygulamaya evet demem. Hayır diyerek, Erdoğan’ın Meclis’e talimat veremeyeceğini de göstereceğiz. Gülen Cemaati’ne ait 4 bin 50 hâkim ve savcının, Erdoğan’ın eliyle yerleştirdiği 5 bine yakın yargı mensubunun olduğu bir yargı sistemine neden güveneyim.
Mehmet Tüm: Bu dönemde önerinin getirilmesi doğru değil. Yeni Türkiye’de yeni AKP devleti ile karşı karşıyayız. Amaç muhalefete göz açtırmamak. Erdoğan ve 4 eski bakanla ilgili dosyalar yargıya gidecekse destek veririz.