CHP’nin eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, New York’ta yolsuzluk ve rüşvet iddiaları ile gündemde olan Türkevi binasını ziyaret edip “Burada böyle bir bina yapılırken Türkiye rüşvet vermeye ihtiyaç duyacak bir ülke değil, öyle bir acziyet içinde değil” diyen halefi Özgür Özel’i ‘uyardı’. Kılıçdaroğlu, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada Özel’in adını anmadan “Cumhuriyet Halk Partisi; rüşveti aklayacak, rüşvet verenleri devlet olarak isimlendirecek ve bu çarka payanda olacak bir parti asla değildir” dedi.
Özgür Özel ne dedi?
Özel, tam da New York Belediye Başkanı Eric Adams’ın Türkevi’nin 2021’de Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ABD ziyaretine yetiştirilecek şekilde açılabilmesi için yangın yönetmeliğine uymamasına rağmen izin çıkarmakla, karşılığında da rüşvet almakla suçlandığı gün binayı ziyaret etmişti. Özel, Adams hakkında hazırlanan iddianame hakkında gazetecilerden gelen bir soruya da “Türkiye Cumhuriyeti Devleti, ABD’ye saldırıldığında önemli bir jest yaptı ve burada böyle bir bina yapılırken Türkiye rüşvet vermeye ihtiyaç duyacak bir ülke değil, öyle bir acziyet içinde değil. Böyle bir şeye niyet etmek Türkiye Cumhuriyeti’ni temsil eden kimseye yakışmaz” yanıtını vermişti. CHP liderinin bu sözleri sosyal medyada tepki çekerken, iktidara yakın basında övgüyle karşılanmıştı.
‘İktidarla normalleşme adı altında…’
Kılıçdaroğlu ise sosyal medyadan yaptığı açıklamada halefini, ismini anmadan eleştirdi. AKP’yle başlatılan ancak sonuç getirmeyen ‘normalleşme’ sürecine de bir kez daha tepki gösteren Kılıçdaroğlu, “Halkın büyük umutlarla sıkı sıkıya bağlandığı CHP’nin kurumsal sorumluluğu, iktidarla normalleşme adı altında yapılan yanlışlıklara göz yummak, işlediği suçlara ortak olmak değildir!” ifadelerini kullandı.
‘Bu çarka payanda olma’ eleştirisi
Kılıçdaroğlu’nun paylaşımı şöyle:
“Erdoğan Hükümeti ve kurduğu Saray düzeninin adı Türkiye Cumhuriyeti Devleti değildir!
Cumhuriyet Halk Partisi; rüşveti aklayacak, rüşvet verenleri devlet olarak isimlendirecek ve bu çarka payanda olacak bir parti asla değildir.
Halkın büyük umutlarla sıkı sıkıya bağlandığı CHP’nin kurumsal sorumluluğu, iktidarla normalleşme adı altında yapılan yanlışlıklara göz yummak, işlediği suçlara ortak olmak değildir!
“O fakir (!), canı bedeninde oldukça” değil de “Mal varlığını araştırırız.” diye tehdit edildiğinde denileni yapar!
‘Asli görevimiz bu soruları sormaktır’
Çocuklarının Vakıfları Amerika’da neler yapmış, mal varlıkları ne kadarmış? Muhammed Ali’nin çifliğini kim satın almış? Halk Bankası üzerinden neler yapılmış? Asli görevimiz bu soruları sormaktır.
Son nefesime ve gücümün son noktasına kadar, arsızın, hırsızın, hak-hukuk tanımazların, mafyaların-uyuşturucu baronlarının, tiranların ve karunlaşan haydutların karşısında, Milletimin ve Partimin tam yanındayım.
Bugün normalleşme adı altında bizlere AKP’nin hatalarına göz yummamızı isteyenlere duyururuz ki;
Şafağın söktüğü, güneşin battığı yerdeyiz ve Mücadele edeceğiz…”