Kalyon Holding’e bağlı Kalyon Enerji AŞ., Edirne ve Tekirdağ’da 223,2 MW kurulu gücünde Edirne Depolamalı Rüzgâr Enerji Santrali (DRES) kurup işleteceği duyuruldu. Edirne’nin, Uzunköprü İlçesi, Başağıl, Ömerbey, Elmalı, Yağmurca, Gazimehmet, Sipahi, Çöpköy ve Karapürçek Köyü ile Tekirdağ’ın, Hayrabolu İlçesi Umurça Mahallesi sınırları içerisinde Kalyon tarafından 223,2 MW kurulu gücünde Edirne Rüzgâr Enerji Santrali (RES) ve 223,2 MWh kapasiteli her biri 6,2 MW kurulu gücünde 36 adet rüzgar türbini kurulacak.
Ayrıca proje 223,2 MWe/223,2 MWh Kurulu güce sahip olacak lityum akülerlerle Elektrik Depolama Tesisi kurulacak.
Araziler yok ediliyor
Türkiye’de mevcut iktidarın kanatları arasında büyüyen ve 5’li çete olarak anılan şirketlerden biri olarak kabul edilen Kalyon Holding’e bağlı Kalyon Enerji iktidarın oluşturduğu elektrik kapasite tahsisleri ile genişlemeye devam ediyor. Özellikle Konya Karapınar ile Riha’nın (Urfa) Wêranşar (Viranşehir) ilçelerinde devasa büyüklükte tarım ve mera alanları üzerine Güneş Enerji ‘tarlaları’ oluşturan şirket devasa büyüklükteki santrallerine RES’leri de kattı.
Karapınar ve Viranşehir işgal altında
Şirket Viranşehir İlçesinde 270 hektarlık çayır-mera vasıflı alanların üzerine ilk adımda 162 bin 500 adet panel yerleştirerek başladığı işgali genişletiyor. Konya Karapınar’da Enerji üretimi amaçlı olarak kurulan İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’nde ‘Yenilenebilir Güneş Enerjisi’ (GES) ‘tarlaları’ oluşturuldu. İktidarın bu yatırımlara desteği havuz şirketlerle sınırlıyken, havuz şirketlere verilen destek ise sınırsız düzeyde. Kalyon AŞ Ankara’da Çin’in en büyük devlet şirketlerinden biri olan CTEC ile birlikte entegre güneş paneli fabrikası kurmuşlardı.
Şirketlere servet aktarılıyor
Elektrik üretimlerinde kapasite artışlarına devam edilirken bugüne kadar GES ve RES tarlaları için 12 bin MW kapasite kabulü yapıldı, toplamda depolamalı GES başvuruları 250 bin MW’a ulaştı. Türkiye’de 106,7 bin MW elektrik üretim kapasitesi varken, ancak 1/3’ü kullanılabiliyor. Bu durum kapasite artışlarının elektrik ihtiyacından dolayı olmadığı açıkça izlenirken, bu yatırımlarla sermaye kesimlerine servet aktarılmaya devam ediliyor. Üretmedikleri enerji bedeli ise kapasite mekanizması adı altında her ay yüz milyonlarca para şirketlere aktarılıyor.