Kadir Akın’ın yeni kitabı “Saklı Tarihin İzinde” çıktı. Ertuğrul Kürkçü’nün “ortaklaşa yanıtlamamız için sosyalist hareketin önüne yeni bir soru koyuyor” dediği kitap için, Garo Paylan ise “sosyalizm, emek ve feminizm mücadelelerini Osmanlı’ya ulaştıran öncülerle tanışmanızı sağlıyor” diyor.
Kadir Akın’ın Temmuz ayında Dipnot yayınları tarafından yayınlanan “Saklı Tarihin İzinde” kitabı, bu güne kadar bilinmeyen bir çok tarihi olaya ışık tutacak nitelikte. Daha önce Osmanlı’da ki sol ve aydın hareketini Beyazıt Meydanı’nda 19 arkadaşıyla birlikte idam edilen Paramaz (Madteos Sarkisyan) üzerinden anlatan Kadir Akın; bu çalışmasıyla yaygın bir ilgi görmüş, “Ermeni Devrimci Paramaz” adını taşıyan kitabı 6 baskı yapmıştı.
Sol-sosyalist hareketin tarihinde paradigma değişikliği yaratacak bu yeni kitap da ise, Osmanlı’da reform ve anayasa süreçlerini inceleyen Kadir Akın, 3. Selim döneminde Osmanlı’ya Anayasa teklifinde bulunan Velestinli Rigas’ın Anayasa önerisini irdelerken, Kanun-i Esasi’nin yazım ekibinde bulunan Krikor Odyan’ın daha önce yazılmasına katkıda bulunduğu “Ermeni Anayasası” tecrübesini de aktarıyor.
“Saklı Tarihin İzinde” Osmanlı’da sosyalist hareketin köklerini, Marksist hareketin Rus Devrimci hareketinin etkisiyle Osmanlı topraklarında gelişimini belgelere dayanarak ve daha önce Türkçeye çevrilmemiş eserlerden faydalanarak anlatıyor. Akın kitabında, o tarihteki sosyalist hareketin iç tartışmalarını, bölünme ve ayrışmalarını yakın tarihin pirizmasından geçirerek incelerken, Osmanlının 19. Yüzyılda yaşanan sanayi devrimi ve sermaye birikimi konusundaki aczini, giderek küçülen coğrafya ve toprak kaybının yarattığı travmayı “Türkçülük”le nasıl atlatmaya çalıştığını belgelere dayanarak okuyucuya sunuyor. İttihat Terakki’nin 1908 Devrimi’ni ne tür bir gerici karşıdevrim haline getirdiğini, bu yola girerken Alman emperyalizmiyle kurduğu bağlara dikkat çekiyor.
1908 Devrimi sonrası yeniden açılan Osmanlı Meclis-i Mebusan’ın da bir “grup” gibi çalışan sosyalist vekillerin, Osmanlı halkı lehine verdikleri kanun tasarıları ve çalışanların haklarını korumak için sürdürdükleri mücadeleyi ortaya koyuyor. Vergi adaletinin kurulması, 8 saatlik iş günü, grev hakkının tanınması, basın ve propaganda özgürlüğü, kadın haklarının geliştirilmesi konularında sosyalist vekillerin kürsüden yaptığı konuşmaları tutanaklardan aktarıyor. Ermeni vekillerin Osmanlı halkının daha iyi koşullarda yaşaması için verdikleri mücadelenin nasıl engellendiğini de açığa çıkartıyor. 110 yıl öncesine ait bu gerçeğin ortaya konması bile “Saklı Tarihin İzinde” kitabını enteresan kılıyor.
Ertuğrul Kürkçü: Kitap sosyalist hareketin önüne yeni bir soru koyuyor
Kadir Akın, 2015 yılında yayımlanan “Ermeni Devrimci Paramaz” kitabıyla sosyalist hareketin unutulan ve yok sayılan tarihine güçlü bir ışık tutmuş, bilinmeyen bir süreci belgelere dayanarak anlatmıştı. Bu kitabında da daha önce bilinmeyen kimi Ermenice kaynakları kullanıyor ve değişik kitaplarada ele alınmış konuları kronolojik bir çalışmayla yeniden kalıba dökerek okuyucuya ulaştırıyor.
Kitabın ön sözünü yazan Ertuğrul Kürkçü: “Kadir Akın’ın önce Ermeni Devrimci Paramaz’la, şimdi de elinizdeki kitapla okurun karşısına çıkması “hariçten” akademik tarihçiliğin alanına müdahale merakından kaynaklanmıyor. O, tarihçilik yapmaktan çok tarihçileri ve tarih yazımını yardıma çağırarak, solun, sosyalist hareketin yüz yıldır muzdarip olduğu yaralı bilincini onarmasına katkıda bulunmak istiyor. Sahiden enternasyonalist bir hareket olarak kendisini yeniden kurmak üzere yola çıkan sosyalizmi kendisi hakkında düşünmeye ve harekete geçmeye çağırıyor. Saklı Tarihin İzinde, bütün damarlarıyla birlikte sosyalist hareketi, solu, özgürlükçü ve eleştirel düşünce sahiplerini, Ermeni Soykırımı’nın prizmasında devlet, millet, cumhuriyet, demokrasi ve sosyalizmi yeniden irdelemeye davet ediyor.” Diyerek, Akın’ın “Saklı Tarihin İzinde” kitabıyla Osmanlı Devleti’nin özellikle son 50 yılına yenilmiş devrimlerin bakış açısından baktığını ve tarihsel olguların üzerindeki örtüyü kaldırdığını söylüyor. Ve ekliyor: “Kadir Akın karşımıza çıkarttığı yeni olgu setiyle birlikte ortaklaşa yanıtlamamız için sosyalist hareketin önüne bir de yeni soru koyuyor: Hınçak Partisi ve onurlu devrimcileri ortak tarihimizin ve enternasyonalist mirasımızın bir damarı ve entelektüel ve politik müktesebatımızın bir bileşeni değil midir? “Saklı Tarihin İzinde” bizi geçmiş ile şimdiki zaman arasındaki bitmeyen diyalogun yeni bir faslına davet ediyor.”
Garo Paylan: Kitap, sosyalizm, emek ve feminizm mücadelelerini Osmanlı’ya ulaştıran öncülerle tanışmanızı sağlıyor
Kitabın son sözünü yazan Garo Paylan ise: ‘Saklı Tarihin İzinde’ Fransız ihtilalinden sonra dünyada esen rüzgarın bu topraklardaki esintisini yüzünüzde hissettirirken; sosyalizm, emek ve feminizm mücadelelerini Osmanlı’ya ulaştıran öncülerle tanışmanızı sağlıyor. ‘Saklı tarihin izinde’ bu topraklardaki sosyalizm mücadelesinin tarihini yeniden yazıyor… Kitapda Ermeni milletvekillerinin siyasi hedefinin “ortak vatan ve demokratik Osmanlı” olduğunu görebilirsiniz. Ancak ittihatçı siyaset Türkçü idi. İttihat ve terakki partisinin hayalindeki ulusta Hristiyan halklara yer yoktu. Ermeni milletvekillerinin eşitlik mücadelesi, Türkçü siyasetin hegemonyası içinde görmezden gelindi” diyor.
Dipnot Yayınları ise kitabı tanıtırken şöyle diyor;“ Türkiye siyaset tarihinin özel olarak da Türkiye sosyalist hareketinin tarihinin üzerine örtülü perdeyi aralayan bu kitap, resmi tarih anlatısının sağ ve “sol” versiyonlarını tekzip ederken, konusunda bir ilk”. Ayrıca “Saklı Tarihin İzinde”yi okurken sık sık dün yaşananların bu günle olan şaşırtıcı benzerliğine tanıklık edeceksiniz.