Hepimiz Göçmeniz Platformu, Kadıköy’de ırkçılık karşıtı eylem düzenledi. Ankara polisinin ırkçı tutumuna da tepki gösterilen açıklamada, “İktidar göçmenleri Avrupa’ya karşı kullanmaya çalışıyor, muhalefet ise göçmenleri iktidara karşı kullanmaya çalışıyor” denildi.
Hepimiz Göçmeniz Platformu, Kadıköy’de ırkçılık karşıtı eylem düzenledi. Ankara’da polisin ırkçı tutumuna tepki gösterilen açıklamada, “Göçmenlerle dayanışmayı inşa etmeliyiz, onlar yabancı veya misafir değil Türkiye emekçi sınıflarının bir parçasıdır. Baskılara karşı haklarımız için birlikte mücadele etmeliyiz” denildi.
İstanbul Kadıköy Bahariye Caddesinde yapılan eylemde, Göçmenlere Özgürlük/Irkçılığa DurDe yazılı pankart açıldı. Hepimiz Göçmeniz, Irkçılığa Hayır Platformu adına basın açıklamasını Tuna Emren okudu.
Dünya’nın birçok bölgesinde ve Türkiye’de mülteciler hak ihlallerine ve ayrımcılığa maruz kaldığının belirtildiği açıklamada, “Avrupa ülkeleri sınırlarda kurdukları insanlık dışı bariyerlerle mültecileri ölüme yolluyor. Avrupa’nın sınır güvenlik kuvveti Frontex, Ege denizinde mülteci botlarını batırıyor, Meriç nehri kıyısında mültecileri çırılçıplak soyarak suya atıyor, bazen de doğrudan silahla vurarak öldürüyor” ifadeleri kullanıldı.
Türkiye’de 4 milyona yakın Suriyeli ve 1 milyon civarında Afgan, Iraklı, İranlı, Afrikalı göçmen bulunduğunun belirtildiği açıklamada, “Bu kişilerin çok büyük bir kısmı kendi devletlerinden kaçtıkları halde, Türkiye hükümeti bu kişileri mülteci olarak tanımıyor, mültecilik haklarını vermiyor. Geri gönderme merkezlerinde pek çok yanlış uygulamalar yapıyor. Pek çok göçmenin kayıt altına alınması işlemi bilinçli olarak yapılmıyor, kayıtsız olan göçmenler hastalandığında tedavi olamıyor, hastanelere gidemiyor, çocukları okula gidemiyor, ev tutamıyor, kayıtlı çalışamıyor, geri gönderiliyor” denildi.
Açıklama şu şekilde devam etti:
“Göçmenlerin hakları için mücadele etmeliyiz”
Türkiye’deki göçmenlerin çok büyük bir bölümü mülteci statüsünde olması gereken kişilerdir. Bu kişiler, mültecilere sağlanması gereken bütün haklardan yararlanmalıdır.
Göçmenlerin hakları için mücadele etmeliyiz. Onları hapseden, ölümcül yollarla seyahat etmeye zorlayan bu sisteme karşı çıkmalıyız.
Bugün özellikle muhalefet partileri, ekonomideki çöküşün faturasını göçmenlere kesmek için birbiriyle yarış halinde. İktidar ve muhalefet hep birlikte “briket evler yapıp göçmenleri geri göndermek” konusunda anlaşmış gibiler.
Savaştan, ölümden, çatışmadan kaçan insanlar geri gönderilemez. Sorun ev değildir. Buraya gelen Suriyelilerin, Afganların, Iraklıların zaten evleri vardı, bu evler bombalarla yıkıldı, içindeki insanların bir kısmı öldürüldü. Bu katliamları yapanlar halen bu ülkelerde yönetimlerde yer almaya devam ediyorlar. Bu ülkeler, diktatörlükler yıkılmadıkça ve demokratik bir yönetim kurulmadıkça asla güvenli olamazlar.
Göçmenlerle dayanışmayı inşa etmeliyiz, onlar yabancı veya misafir değil Türkiye emekçi sınıflarının bir parçasıdır. Baskılara karşı haklarımız için birlikte mücadele etmeliyiz.
Amasız, fakatsız ” Göçmenlere Özgürlük/Irkçılığa DurDe” diyoruz ve bu sesi büyütmek için çalışıyoruz.
Dünya Mülteciler Günü’nde her göçmenin, insan onuruna yakışır şartlarda yaşamını sürmeye hakkı olduğunu bir kez daha belirtiyoruz.