İstanbul Sarıgazi’de Sivas Katliamı’nın 31. yıl dönümünde Sarıgazi 2 Temmuz İnisiyatifi’nin çağrısıyla kitlesel yürüyüş gerçekleşti. Yürüyüş Vatan Ortaokulu önünden başlayarak Demokrasi Caddesi’nde geçildi. Yürüyüşe Sarıgazi Belediye Başkanı Alper Yeğin, DEM Parti Milletvekili Cengiz Çiçek, birçok alevi, devrimci kurumlar ve siyasi partiler katıldı.
Yürüyüş sırasında Sivas Katliamı’nda hayatını kaybedenlerin isimleri anılarak “yaşıyor” denildi.
Sivas, Maraş, Dersim, Diyarbakır, Suruç, 10 Ekim Katliamları sayıldıktan sonra yürüyüş boyunca “Sivas kızıldır, kızıl kalacak!”, “Sivas’ı yakanlar AKP’yi kuranlar!”, “Katiller halka hesap verecek!”, “Türküler susmaz, Pir Sultanlar ölmez!”, “Katiller halka hesap verecek!”, “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz!” sloganları atıldı.
Sarıgazi’de başlayan yürüyüş Demokrasi Meydanı’nın girişine ulaştığında 2 Temmuz anma programı saygı duruşuyla başladı. Saygı duruşunun ardından basın açıklaması okundu.
“Bu katilleri tanıyor, unutmuyor, aklamıyoruz!”
“Sivas katliamının üzerinden 31. yıl geçti. Ancak ne acılarımızı dindirecek ne de yüreğimize su serpecek bir gelişme yaşandı. Katliamın sorumlularıyla ilgili açılan davaların hiçbiri sonuçlandırılmadığı gibi katliam failleri yurt dışına kaçırıldı ve normal yaşamlarına devam etmeleri sağlandı. Zaman aşımına uğratılan davayla tutuklu olan sanıklar da Cumhurbaşkanı tarafından affedildi, cezasızlıkla ödüllendirildi. Böylece sermaye düzeni, 2 Temmuz 1993’te gerici çetelerini devreye sokarak katliamı gerçekleştirdi.
Biz bu katilleri sadece Sivas’tan değil, Çorum’dan, Maraş’tan, Dersim’ den, Amed’den, Ankara’dan tanıyoruz.
“AKP iktidarı cemaat ve tarikatlara kapısını açmaktan vazgeçmiyor”
Yine emperyalist çıkarlar uğruna başta Filistin halkı olmak üzere mazlum halklar bombalanıyor. İsrail’le ticari, askeri anlaşmalar sürdürerek katliama ortak oluyor, sahte gözyaşları döküyorlar. Kardeş halkların üstüne bombalar yağdıranlar, aynı zamanda ırkçılığını da körüklüyor. Göçmen karşıtlığı, şoven politikalarla insanlar linç ettiriliyor.
Başta Alevi halkı olmak üzere farklı kimlik ve inançlara tahammül edemiyor, Cemevleri yasal statüye alınmıyor. Cemevleri’ni Kültür Bakanlığına bağlayarak Ailevi inancını yok sayıyor, asimile etmeye çalışıyorlar.
AKP iktidarı tüm bunlar yaşanırken cemaat ve tarikatlara kapısını açmaktan da vazgeçmiyor. Yaratmak istedikleri dindar ve kindar nesli bugün eğitimde yapılan değişikliklerle ÇEDES, Yüzyılın Maarif Modeli ile hayata geçirmeye çalışıyor. Manevi eğitim adı altında gerici tarikat ve cemaatlere okulların kapısını bir bir açıyorlar. Eşit, parasız, bilimsel, anadilde, laik eğitim hakkı hiçe sayılıyor.
“Sivas’ın ışığı sönmeyecek!”
İşte 2 Temmuz 1993’te Sivas’ta ateşte semaha duran dostlarımız, yoldaşlarımız, kardeşlerimiz, canlarımız tüm bu zulüm düzeni son bulsun diye toplandılar. Onlar işçiler, emekçiler insanca bir yaşam sürdürsünler, yoksulluk altında ezilmesinler diye toplandılar.
Kadınlar, çocuklar şiddetsiz bir dünyada yaşasınlar, doğa yok edilmesin, can dostlarımız hayvanlar katledilmesin diye buluştular.
Mazlum halklar bombalar altında katledilmesin, kardeşçe bir dünyada yaşasın istedikleri için toplandılar. Onlar eşit, sömürüsüz bir dünya içinde Pir Sultan’ın dediği gibi yarin yanağından gayrı her şeyi paylaşabilmenin umuduyla toplandılar.
Bugün Sivas’ta katledilen dostlarımız anmak onların bıraktığı mücadeleyi sürdürmek, büyütmek ve örgütlenmek anlamına geliyor. Onların bıraktığı bu mücadeleye sahip çıkacak, ne onları unutacak ne de katilleri aklayacağız.”
Okunan basın açıklamasının ardından yapılan konuşmada dün geceden itibaren göçmenlere yönelik saldırılara ilişkin emekçiler uyarılarak “Biz bir eve düşen ateşi iyi biliriz. Sarıgazililerden bu konuda duyarlılık bekliyoruz” denildi.
Anma programı Grup Vardiya ve İsyan Ateşi’nin birlikte seslendirdiği türküler ile devam etti. Ardından sahneye katliamda hayatını kaybedenlerin fotoğrafları konularak karanfil bırakıldı.