İstanbul Barosu, 1 Mayıs İşçi Bayramı ve Taksim Meydanı tartışmalarına ilişkin yazılı açıklama yaptı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın “Toplantı ve gösteri yürüyüşü demokratik bir haktır ve bu hak anayasamız tarafından güvence altına alınmıştır” ifadesini anımsatarak, 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’nun 3. maddesine dikkat çekti. Bu madde, herkesin önceden izin almaksızın, silahsız ve saldırısız olarak kanunların suç saymadığı belirli amaçlarla toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahip olduğunu içermektedir.
Ayrıca, Anayasa Mahkemesi 12 Ekim 2023 tarihli ve 2016/14517 başvuru numaralı kararıyla 1 Mayıs’ın Taksim Meydanı’nda kutlanmasının engellenmesinin gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının ihlal edildiğine karar vermiştir. Anayasa Mahkemesi, Taksim’de kutlama yapılmasının “Anayasa’nın 34. maddesinde güvence altına alınan toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının engellenmesi” olduğuna hükmetmiştir. Bu kararda, Taksim Meydanı’nın 1 Mayıs İşçi Bayramı ile özdeş olduğu ve Taksim’de 1 Mayıs kutlamasını engellemenin hak ihlali olduğu vurgulanmıştır.
1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü, 2010, 2011 ve 2012 yıllarında barışçıl bir şekilde Taksim’de kutlanmış ve bu gösterilerde hiçbir sorun yaşanmamışken, 2013 yılından beri hukuk kuralları hiçe sayılarak Taksim işçilere ve emekçilere kapatılmıştır. İstanbul Valiliği’nin Taksim’de 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nün kutlanmasını yasaklaması, hem kanunu hem de Anayasa Mahkemesi kararını hiçe saymaktadır. İdarenin yapması gereken, Anayasa Mahkemesi’nin bu kararının gereğini yerine getirerek, 1 Mayıs’ın Taksim’de ve her yerde güvenli ve barış içinde kutlanması için gerekli önlemleri almasıdır. Akis taktirde yen bir hak ihlali olacaktır.