İsrail’de Ultra-Ortodoks Daniel Asor adlı hahamın, aşı vurduranların eşcinsel olacaklarını iddia ettiği açıklamaları tepki çekti.
SiyasiHaber
İsrail’de Ultra-Ortodoks haham Daniel Asor’un takipçilerine “Covid-19 aşısı yaptırırsanız eşcinsel olursunuz” çağrısı tepkilere neden oldu.
Sputnik Türkçe'nin İsrail medyasına dayandırdığı habere göre, sosyal medyada takipçi sayısı fazla olan Asor, aşılama çabalarının yeni bir dünya düzeni kurmaya çalışan küresel çapta kötü niyetli bir yönetimin parçası olduğunu iddia etti.
Haham Asor’un aşı ve eşcinsellik arasında bir bağlantı olduğu iddiası, Coronavirus aşısı vurdurmak için gönüllü olmaya çağıran önde gelen ortodoks hahamların açıklamalarıyla tezat oluşturdu.
Öte yandan, LGBT hakları grubu Havruta da Asor’un yorumlarına cevaben, “Şu anda eli kulağındaki yeni üyelerimizi karşılamaya hazırlanıyoruz” dedi.
Dünyanın en hızlı aşılama kampanyalarından birini sürdüren İsrail, Mart ayı ortalarına kadar 9 milyon vatandaşının 5 milyonunu aşılamayı ve ekonomisini yeniden açmayı hedefliyor. İki milyondan fazla İsrailli çoktan ilk doz aşıyı yaptırdı, yaklaşık 225 bin kişiye de ikinci doz aşılar vuruldu.
Ultra Ortodoks Yahudiler
“Günümüzde Ortodoks Yahudiler Yahudilik anlayışlarına modern kültüre ve hayat tarzına yaklaşım farklılıklarına göre modern veya ultra-Ortodoks şeklinde iki gruba ayrılır. Ultra-Ortodoksluğun da her biri farklı kültüre, eğitim felsefesine, liderlik modeline ve politik eğilimlerine sahip onlarca biçimi vardır. Ultra-Ortodoks gruplar içerisinde kökleri 18. Yüzyıl Doğu Avrupası’na dayanan Hasidiler ve Mitnagedler ilk sıralarda yer alır. Hatta çoğu zaman "Hasid" kelimesi ultra-Ortodoksluk için eş anlamlı olarak kullanılır.
Hasidilik 18. Yüzyıl’da İsrael ben Eliezer'in öğretileri etrafında şekillenen mistik-mesihçi bir harekettir. Hareketin ortaya çıkışında dönemin tarihi şartlarının etkisi çok büyüktür. Hareketin lideri Eliezer'in samimiyetin bilgiden neşeli olmanın katı dinî ritüeller ve Tora çalışmaktan daha önemli olduğunu öğretmesi; ibadetlerde bağırarak el çırparak çılgınca hareketlerle ve neşeyle dans edilmesini ilke edinmesi; Kabala öğretilerini basit bir şekle sokup halka anlatması; liderlerine yanılmazlık ve mucize yaratma özelliklerini isnat etmesi gibi geleneksel Yahudiliğin temel inançlarına aykırı öğretiler geliştirmesi Rabbanî liderlerin sert tepkisine yol açmıştır. Hasidîlere karşı muhalefetin öncülüğünü Şlomo Zalman yapmıştır. Zalman'ın başlattığı hareket "muhalifler" anlamında Mitnagedim adını almıştır. Zalman Hasidilerin cezalandırılması ve kitaplarının yakılması için bildiriler yayınlamıştır. Hasidiler ve Mitnagedler arasındaki mücadele birkaç nesil devam etmiştir. Ortaya çıktığında geleneksel Yahudilik'ten ayrılmış kişiler olarak dışlanan ve cezalandırılan Hasidiler günümüzde dini yaşamda geçmişte kendilerine en sert tepkiyi gösteren Mitnagedler kadar katıdırlar. Modern dönemde Hasidiler ve Mitnagedler özellikle aydınlanma ve reform hareketleri ile anti-Semitizm karşısında yakınlaşmışlardır. Aralarındaki geçmişten getirdikleri dini yaklaşım farklılıkları büyük oranda azalmıştır. Mesih beklentisi ve Siyonizm karşıtlığı konusunda hemfikirdirler. Bazı gruplar Mesih gelmeden kurulduğu için İsrail Devleti'ni tanımazlar.” (Prof. Dr. Ali Osman KURT, Ultra Ortodoks Yahudiler Hasidiler ve Mitnagedler, Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi yayını)