Ayşe Sandıkçı yazdı
AYŞE SANDIKÇI – Diğer Yazıları
Müzakere süreci, yerel ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinde HDP ile elde edilen seçim kazanımları, Kürdistan’da AKP’nin yine istediği oy oranını yakalayamaması, Diyarbakır yerelinin merkezden petrol payı talebi, Kürtçe eğitim hakkının ete kemiğe bürünerek Türkçe okulların boykotu, Kürtçe okulların açılıp halk desteğiyle korunması ve Kobanê’deki savaş nedeniyle ertelenen “Toprağımızı, suyumuzu, enerjimizi komünleştirelim, demokratik özgür yaşamı inşa edelim” şiarıyla Van’da yapılacak olan Demokratik Ekonomi Konferansı… Kürt halkı ve Kürt siyasal hareketi AKP iktidarını devamlı zorlayarak, mücadeleyi sandıkla sınırlamadığını defalarca kez göstererek bölgeyi neredeyse AKP iktidarına ve devlete dar etmektedir. Biraz önce de değindiğimiz gibi Kürt siyasal hareketi ve HDP bileşenleri talepleri mali özerklik, doğal kaynaklardan pay alma ve Kürtçe okulların fiilen açılması şeklinde sınırlarını gün geçtikçe zorlayan ve her geçen gün TC ulus devletini işlevsizleştiren başarılı, halk destekli bir politik hat izlemektedir. İçerideki ikiyüzlü ve başarısız politikalarıyla gitgide köşeye sıkışan AKP iktidarı da soluğu IŞİD’e olan desteğini artırmakta ve Kobanê saldırılarında IŞİD’in en önemli destekçilerinden birisi olmakta buldu ve böylelikle de IŞİD saldırıları yeniden başlamış oldu.
Uluslararası ölçekte ABD’nin açık ültimatomundan birkaç saat sonra Türkiye’nin de katıldığını açıkladığı IŞİD karşıtı bir koalisyon oluşturuldu ve saldırıların 9. gününde IŞİD’e yönelik bir hava saldırısı düzenlendi. Ancak koalisyon hala daha IŞİD’e Rojava’yı zayıflatma yönünde zaman kazandırıyor. IŞİD’in saldırıları ve neredeyse tüm ağır silahları Kobanê çevresindeyken koalisyonun hava saldırıları Rakka ve Musul’a yönelik. Türkiye’nin koalisyona “tampon bölge” talebiyle girmiş olması ise Erdoğan’ın yine seçmenlerine burnundan kıl aldırmadığı yanılsamasını yaratmak için midir yoksa ABD’nin “Türkiye aktif rol alacak” derken kastettiği bu mudur, bunu zaman içerisinde göreceğiz. Ancak kesin olan bir şey var ki bugün koalisyonu harekete geçmeye mecbur bırakan şey koalisyon üyelerinin terörizm hassasiyeti değil YPG/YPJ güçlerinin ve Kürt halkının yüksek moralle yürüttüğü savaşın ta kendisidir.
IŞİD ve AKP kazanamayacak
Peki, bugün bölgede girdiği her yerde katliamlarla ilerleyen IŞİD’i Kobanê’de ne bekliyor? IŞİD’i ve emperyalist destekçilerini Kobanê’de kelimenin tam anlamıyla büyük bir yenilgi bekliyor. Rojava’da, Kobanê sınırında, Türkiye’de, diğer Kürdistan bölgelerinde Kobanê’yle tek yürek olmuş gözü kulağı bölgede milyonlarca insan bekliyor. Olanı biteni izlemeye tahammül edemeyen ve Pirus sınırını parçalayıp YPG/YPJ saflarına katılan gençler bekliyor.
Enternasyonalist bir tavırla Rojava’lı yoldaşlarının yanında mevzi alan, “Devrimin destekçisi değil, parçası olduğumuz için savaşa katıldık” diye Türkiyeli komünistler bekliyor. Daha dün komşuya gitmek için kocasından izin alırken bugün ailesiyle vedalaşıp “Çocuklarımla savaşmaya gidiyorum” diyen anneler bekliyor. “Kimse savaşmasa da biz kadınlar IŞİD zihniyetine karşı savaşacağız” diyen ve “Yaralı kollarımda taşıdığım çocukların bir daha asla katliam görmemeleri için elimden gelen her şeyi yapacağıma dair binlerce kez söz verdim vicdanıma” diye ant içen YPJ Star gerillaları bekliyor.
IŞİD Kobanê’nin yiğit halkıyla ve yoldaşlarıyla her karşılaşmasında orayı asla ele geçiremeyeceğini anlayacaktır. Dışarıda ise yapılması gereken sınırdaki mücadelenin desteklenmesi ve tüm alanlarda Kobanê direnişini yaygınlaştırmaktır. Uluslararası kuruluşlar, sivil toplum örgütleri, sendikalar, Kobanê sınırı, sokaklar, bulunduğumuz her yer Kobanê direnişi için eylem alanına dönüşmeli. AKP’nin IŞİD ile işbirliğinin yoğun bir şekilde teşhiri yapılarak IŞİD desteğine son vermeye zorlanması ve yine AKP’nin tampon bölge önerisini hayata geçirmesine olanak tanımamak yaşamsal öneme sahiptir. Çünkü tampon bölge ile amaçlanan TSK eliyle Rojava’nın işgalinden başka bir şey değildir.