“İran halkının değişim talebi farklı dönemlerde kitlesel biçimlerde açığa vurulsa da, her seferinde geriye çekildi. Bu kez İran halkının değişim beklentisi seçimlerle beraber kendine akacak bir mecra bulmuş gözüküyor.”
M.RAMAZAN
İran halkı, 290 sandalyeli İran Meclis’i ve 88 üyeli Uzmanlar Konseyi’ni seçmek için iki defa sandık başına gitti. 26 Şubat’ta yapılan seçimlerde İran’da 300 civarında kayıtlı siyasal parti olmasına rağmen adaylar, -partiler seçime giremediğinden- Muhafazakârlar, Reformistler ve Ilımlılar olarak üç listeyle yarıştı. İran’da 12 bin kişi milletvekilliği için başvurdu, ancak Anayasayı Koruyucular Konseyi tarafından 6 bin 200 kişiye izin çıktı. Uzmanlar Konseyi seçimleri için başvuran 800 adaydan ancak 181’i Anayasayı Koruyucular Konseyi’nin onayını alabildi. İran’ın resmi verilerine göre 54,9 milyon kayıtlı seçmen bulunuyor. Sandığa 32 milyon seçmen gitti, katılım oranı yüzde 58’lerde kaldı. Katılımın düşük olmasında seçimlerin Kürt eyaletlerinde boykot edilmesi ve Anayasayı Koruyucular Konseyi’nin reformist-ılımlı adayların yüzde 65’inin adaylıklarını iptal etmesinin büyük payı vardı.
Seçim sonuçlarına göre 88 sandalyeli Uzmanlar Konseyi’nin 64 sandalyesini muhafazakârların listesindeki adaylar, geriye kalan sandalyeleri ise reformcu ve ılımlı adaylar kazandı. Buna karşılık başkent Tahran'dan Uzmanlar Konseyi’ne seçilecek 16 üyenin 15’i reformcular ve ılımlıların desteklediği adaylardan seçildi. Tahran’dan seçilenler arasında mevcut Cumhurbaşkanı Ruhani ve eski Cumhurbaşkanı Rafsancani de bulunuyor. Açıklanan rakamlara göre; Tahran'da yaklaşık 2,1 milyon oy alan Rafsancani birinci sıradan, Ruhani ise 2 milyon oy alarak üçüncü sıradan seçildi. Muhafazakâr adayların Tahran’da büyük bir kayıp yaşadığını söylemek yerinde olacaktır. Muhafazakârların önemli isimlerinden Ahmed Cenneti 1,2 milyon oy alarak on altıncı sıradan ancak seçilebildi. En önemli muhafazakâr aday olarak gösterilen ve Uzmanlar Konseyi’nin de başkanı olan Muhammed Yezdi ise 1,1 milyon oy alarak on yedinci sırada kalıp Konsey’e girme şansını kaybetti.
30 Nisan’da İran Meclisi için yapılan II. tur seçimler, I. turda bulunduğu bölgede oyların yüzde 25’lik çoğunluğunu elde edemeyen 68 milletvekili için yapıldı. Seçim sonuçlarına göre muhafazakârlar hem parlamentoda hem de Uzmanlar Meclisi’nde sayısal üstünlüğe sahip. Ancak reformistler ve ılımlıların bugüne kadar giremedikleri Uzmanlar Meclisi’nde önemli isimlerle yer almaları bir seçim zaferi olarak değerlendirilebilir. Ayrıca muhafazakârların önemli isimlerinin Uzmanlar Meclisi’ne girememiş olması Ruhani ve ekibinin elini güçlendiriyor.
Seçim sonuçları değişim beklentisini yansıtıyor
Seçim sonuçları İran kadar, Ortadoğu ve Batı ile kurulan ilişkiler açısından da önemlidir. P5+1 (Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi daimi üyeleri + Almanya) ile yapılan nükleer anlaşma ve Batı ile yakınlaşma politikası konularında İran halkının nabzını yansıtıyor. Molla rejiminin, dış basıncın da etkisiyle, şizofrenik düzeyde rejimi koruma ve bölge ülkelerine rejim ihraç etme refleksi İran halkı ve emekçilerinde patlamaya hazır bir değişim ihtiyacını doğuruyor. Bu beklenti farklı dönemlerde kitlesel biçimlerde açığa vurulsa da, her seferinde geriye çekildi. Bu kez İran halkının değişim beklentisi seçimlerle beraber kendine akacak bir mecra bulmuş gözüküyor.
İran seçimleri kadın adaylar için de bir sıçrama yarattı. Önceki mecliste bulunan kadın vekil sayısı 9 iken bu seçimlerde parlamentoda yer alacak kadın vekil sayısı 17 oldu. Uzmanlar Meclisi için kadınların adaylığı ise kabul edilmiyor.
İran’ın siyasi sistemi
İran seçimlerini anlamak için siyasi yapıya bakmak gerekir. İran’ın 1979 Devrimi sonrasında oluşturduğu kendine özgü bir sistemi var. İran Anayasası’na göre mutlak egemenlik, yasama, yürütme ve yargı organlarının üzerindeki dini liderin himayesine verilmiştir. Yani ülkedeki en üst otorite dini lider (Velayet-i Fakih) Ayetullah Ali Hamaney’dir.
İran’ın temel yasama organı 4 yıllığına seçimle işbaşına gelen 290 üyeli İran Meclisi’dir (İslamî Şura Meclisi). Meclis’te kabul edilen yasa tasarıları 12 kişiden oluşan Anayasayı Koruyucular Konseyi’ne sunulmakta ve onay alındıktan sonra yasalaşmaktadır. Çoğunluğu din adamlarından oluşan 88 kişilik Uzmanlar Konseyi ise dini lidere siyasi, ekonomik ve sosyal konularda danışmanlık yapmaktadır. Uzmanlar Konseyi ayrıca Anayasa’nın 107. maddesine göre dini lideri görevden alma ve dini lider öldüğünde yerine yenisini seçme yetkisine sahiptir. 76 yaşındaki Hamaney’in ağır hasta olduğu ve yeni seçilen Uzmanlar Konseyi’nin 8 yıl görevde kalacağı hesaba katıldığında seçim sonuçlarının önemi daha da açık görülüyor.
İran Meclisi’nde azınlıklar 5 sandalyeyle temsil ediliyor. Bunun 3’ü Hıristiyanlara 2’si Yahudi ve Zerdüştlere ait.