Gülfer AKKAYA yazdı: “Bu “af” sağlık sorunu nedeni ile çıkartılmış bir “af” değil. Bu siyasi bir karar. Madımak katliamını yapanlara sahip çıkan çevrelerin hukuku ve insani değerleri yok sayıp, işlediği insanlığa karşı suçun cezasını çekmesi gereken katliamcıyı kurtarma kararıdır. Bu nedenle siyasi ve yanlı bir karardır. “
SiyasiHaber
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Madımak katliamı katilini affetti.
Erdoğan daha evvel Madımak katliamı davasının “zaman aşımı” kararı ile düşmesini de “Hayırlı olsun” diyerek karşılamıştı.
Benzer “hayırlı karara” bu kez bizzat kendisi imza attı aynı davadan tutuklu olan katliamcının cezaevinden salıverilmesi için. Dava dosyasında katliamın içinde olduğu şahitlerce dillendirilen ve mahkeme tarafından suçlu olduğu kabul edilen katil Cumhurbaşkanı tarafından “af” edildi.
Bu kararla davanın diğer tutukluları gibi bu tutuklu da ödüllendirilmiş oldu.
Tıpkı bu davada yer alan diğer suçlular gibi, bu davaya omuz atan, destek olan diğer herkes gibi ödüllendirildi.
Bilmeyen kaldı mı Madımak katliamı davasında avukatlık yapanların sonradan AKP’de milletvekili olduğunu, bakan olduğunu?
Cafer Erçakmak gibi Madımak katliamı sorumlusunun Sivas’ın en merkezi yerinde yaşarken “bulunamadığını.”
Ödüllendirmeler hiç eksik olmadı bu davada. Af adı altındaki bu yanlı karar da şimdilik son ödüllendirme oldu.
Peki, Madımak katliamında yakınlarını kaybedenler adalet beklerken, Madımak katliamcısı, insanlığa karşı suç işleyen bu katile ödül neden verildi?
Resmi Gazete’de çıkan karar şöyle diyor:
“Ahmet Turan Kılıç ‘ın kalan cezası, Adalet Bakanlığı ‘nın 24 Ocak 2020 tarihli Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulunun 17 Ocak 2020 tarihli raporu sebebiyle , Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 104 üncü maddesinin on altıncı fıkrası hükmü uyarınca kaldırılmıştır.”
Katile “af” sağlık nedeniyle çıkartılmış.
Sırf bu açıklama bile kararın yanlılığını göstermekte. Çünkü cezaevleri siyasi fikri bir yana, durumu ağır çok sayıda hasta tutuklu ile dolu. Bunların bazılarının ölüm haberlerini okuyoruz basından art arda. Hayatta olanların kimi kanser hastası ve son aşamaya gelmiş, kimi kendisine bakacak durumda değil. Cezaevinde binlerce hasta tutuklu bu durumda iken, yıllardır cezaevindeki hasta tutuklular için İHD başta olmak üzere kamuoyundan çağırılar yapılıyorken bu sorunun çözülmesi için parmak kıpırdatmayan Cumhurbaşkanı nedense sırf Madımak katliamcısını affediyor.
Üstelik hastalığı hakkında kamuoyu yeterince bilgilendirilmemiş iken.
Onca hasta tutuklu cezaevinde ölürken, Madımak katliamcısı için verilen bu karar siyasi ve yanlı değilse nedir?
Ayrıca dinci çevrelerin Madımak katliamcısı bu kişinin cezaevinden çıkartılması için bir süredir kampanya başlattıklarını da yine basından biliyoruz. Kampanyayı sağlık sorunlarına bağladılar. Oradan da “af” kanalını harekete geçirdiler.
Böylece Madımak katliamından ceza almış bir katil, cezası kaldırılarak salınmış oldu.
Bu “af” sağlık sorunu nedeni ile çıkartılmış bir “af” değil. Bu siyasi bir karar. Madımak katliamını yapanlara sahip çıkan çevrelerin hukuku ve insani değerleri yok sayıp, işlediği insanlığa karşı suçun cezasını çekmesi gereken katliamcıyı kurtarma kararıdır. Bu nedenle siyasi ve yanlı bir karardır.
İnsanlığa karşı işlenen suçlarda zaman aşımı olmadığı gibi, aynı şekilde bu suçlar hukuki açıdan da af kapsamında olamaz.
Yapılan her şey hukuksuz.
Alevi kurumları bu durumu “oldu artık” diye düşünemez. Madımak katliamı gibi Alevi toplumunu derinden etkileyen bu katliamın katillerinin yanlı kararlarla serbest bırakılmasına susamazlar.
Aksi durumda Alevilere hesap veremezler.
Yurtiçi-yurtdışı ayrımı olmadan Alevi kurumları hızla bir araya gelip bu siyasi, yanlı ve hukuksuz kararın geri alınması için kamuoyunu harekete geçirmelidir.