İnsan Hakları Savunucuları Dayanışma Ağı (İHSDA), 140journos’un Adnan Oktar suç örgütünü ele aldığı ‘Adnan’ belgeseli üzerinden hedef alınan adli tıp uzmanı Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı’ya dair açıklama yaptı.
Açıklamada, Korur Fincancı’nın 27 Ocak’ta İstinaf Mahkemesi’nde onaylanan hapis cezası hatırlatıldı ve son dönemlerde “karalama kampanyalarının” hedefi olduğu vurgulandı.
Korur Fincancı’nın, insan hakları savunucusu kimliğine dikkat çekilen açıklamada özetle şu ifadelere yer verildi:
“Şebnem Korur Fincancı bir bilim insanı, feminist ve insan hakları savunucusudur. İşkencenin belgelenmesi, görünür kılınması ve önlenmesinde gerek ülkede gerekse de uluslararası alanda bilgisine başvurulan uzman bir akademisyendir.
Bir belgesel aracılığı ile yürütülen itibarsızlaştırma ve karalama kampanyasını ve hakikat dışı söylemlerle işkence suçunu meşrulaştırmaya yol açabilecek olan bu ithamları kınıyoruz.
“Hak ihlalini araştırmak Fincancı’nın sorumluludur”
Başvurucuların kimliklerine bakılmaksızın kendi uzmanlık ve çalışma alanındaki hak ihlali iddiasının araştırılması ve bulguların raporlanması hem bir hekim olarak hem de hak savunucusu olarak Fincancı’nın sorumluluğudur. Fincancı, söz konusu raporlarda bu sorumluluğunu yerine getirmiştir.
“İşkence mutlak biçimde yasaktır”
Söz konusu raporlar, Fincancı’nın, işkenceye maruz kaldığı tespit edilen kişilere isnat edilen filleri onayladığı ya da bu kişiler ile benzer dünya görüşünü paylaştığı anlamına gelmez. Hak savunucuları, savunuculuk faaliyetleri kapsamında kalan kişi ve gruplar ile özdeşleştirilemez. İşkence, ulusal ve uluslararası mevzuatta, hiçbir istisnaya yer verilmeden kesin olarak yasaklanmıştır, kime yapıldığına bakılmaksızın, mutlak biçimde yasaktır ve suçtur.
Fincancı, raporlarını, işkenceye maruz kalanın kimliğine, nasıl bir suç işlediğine bakmaksızın hazırlamıştır çünkü insan hakları savunucuları için, hak ihlaline uğrayan kişinin kim olduğu, ihlali meşrulaştırmaz.
“Tekrar hapse girme tehlikesiyle karşı karşıya”
Öte yandan, Fincancı’ya uzmanlık alanında kalan bir hak ihlali iddiası üzerine yaptığı bir açıklama nedeniyle İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesi önünde yargılanması sonrası verilen 2 yıl 8 ay 15 günlük hapis cezası, 27 Ocak 2024’te İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi tarafından onanmıştır. Eğer Yargıtay da bu kararı onarsa, Fincancı tekrar hapse girme tehlikesiyle karşı karşıya kalacak.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, TSK’nın kimyasal silah kullanıldığı iddialarının tarafsız heyetlerce soruşturulması gerektiğini ifade eden Şebnem Korur Fincancı hakkında ‘terör örgütü propagandası yapmak’ ve ‘Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni, devletin kurum ve organlarını aşağılama’ iddiasıyla soruşturma başlatmıştı.
“Erdoğan ve iktidar hedef gösterdi”
Bu gelişmenin ardından, başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere bazı siyasi yetkililer, Fincancı’yı hedef gösteren açıklamalar yapmıştı.
Fincancı’nın, hakkında soruşturma başlatılmasına yol açan ifadeleri, bir uzman görüşüdür ve gerek Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler gerekse de Anayasa ile korunan ifade özgürlüğü kapsamındadır.
İktidar siyasetçilerinin Fincancı’yı hedef alan açıklamalarıyla eş zamanda ve aynı doğrultuda ilerleyen yargılama ve sonrasında verilen hapis cezası yargısal taciz niteliğindedir.
“İnsan haklarını savunmak suç değildir”
Bütün bu çalışmaları ile gerek hekim olarak gerekse de hak savunucusu olarak alanında son derece saygın bir yeri bulunan Fincancı’ya dönük dozu gittikçe artan saldırılar kabul edilemez.
Biz, İnsan Hakları Savunucuları Dayanışma Ağı bileşenleri olarak, arkadaşımız Şebnem Korur Fincancı’nın yanında olduğumuzu, onu asla yalnız bırakmayacağımızı bir kez daha duyuruyor, yetkilileri ve ilgilileri insan hakları savunucularını hedef almaktan ve hedef göstermekten vazgeçmeye çağırıyoruz. İnsan haklarını savunmak suç değildir.”
İnsan Hakları Savunucuları Dayanışma Ağı’nda yer alan kurumlar:
Civil Rights Defenders, Eşit Haklar İçin İzleme Derneği, Hakikat Adalet Hafıza Merkezi, Hak İnisiyatifi Derneği, İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi, İnsan Hakları Gündemi Derneği, Kadının İnsan Hakları Derneği, Kaos GL, Lambdaistanbul LGBTİ+ Dayanışma Derneği, Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği, P24 Bağımsız Gazetecilik Derneği, Research Institute on Turkey, Romani Godi- Roman Hafıza Çalışmaları Derneği, Sosyal Politika Cinsiyet Kimliği ve Cinsel Yönelim Çalışmaları Derneği, Türkiye-Almanya Kültür Forumu, Türkiye İnsan Hakları Davalarına Destek Projesi, Türkiye İnsan Hakları Vakfı, Üniversiteli Kuir Araştırmaları ve LGBTİ+ Dayanışma Derneği, Yaşam Bellek Özgürlük Derneği.
(Bianet)