Amazon nokta kom, bir zamane imparatorluğu! 2 trilyon dolarlık piyasa değeriyle 21. yüzyıl kapitalizminin tescilli markası. İmparator Jeff Bezos ise dünyanın en zengin üçüncü insanı.
Malum, çok mal haramsız olmaz. Bu servetin temelinde emek sömürüsü, çevre tahribatı, hukuksuzluk ve küresel vergi kaçakçılığı var.
O artık bir kitap satış sitesi değil. Madencilikten tekstile, gıdadan bilişime, silahlanmadan uzay turizmine, farklı iş kollarından faaliyet yürüten küresel bir dev şirket.
2024’ün ilk 3 ayında karını üçe katladı. Ama hissedarları bile işçi hakları konusundaki endişelerini dile getiriyorlar. Suudi Arabistan, Kanada, ABD ve Fransa’da işçilerin ve sendikaların açtığı ceza davalarında tazminata mahkum edildi.
Amazon, her yerde ama ona karşı direniş de öyle. Şirket, daha ucuz işgücü veya tahrip edilecek yeni doğal alanlar ararken hareket ettiği her yerde ve küresel tedarik zincirlerinin farklı noktalarında işçi protestolarıyla karşılaşıyor.
Kara Cuma, Siber Pazartesi, Neşeli Kasım veya Efsane İndirim, yani Amazon’un gelenekselleşmiş indirim günleri, gelenekselleşmiş grev ve dayanışma günlerine dönüşmüş durumda. Bu yıl 29 Kasım ve 2 Aralık tarihleri arasında beşinci kez “Küresel Amazon Grevi” ve “Amazon Ödesin” eylemleri düzenlendi.
Bu yıl emek sömürüsü ve iklim krizi gündemlerinin yanı sıra şirketin Gazze’deki soykırıma verdiği teknoloji desteği de protestolara konu oldu.
Küresel şirket
Nimbus Projesi, Amazon ve İsrail’in 1,2 milyar dolarlık bütçeyle yürüttüğü “askeri teknoloji” projesinin adı. Yapay zekâ ve bulut teknolojisi içeren Nimbus, Filistin halkını gözetim altına almak için yüz tanıma, anlık takip ve “tahminsel polislik” gibi araçlar kullanıyor. Bu, dijital bir baskı rejiminin deneme sürümü. Google ve Amazon’un bu ortak distopyası daha sonra dünyanın başka yerlerinde de karşımıza çıkacak.
Filistin İçin İsrail’i Boykot BDS Hareketi, Amazon indirim gününde “Soykırıma Bir Kuruş Bile Yok” sloganıyla protestolar düzenledi
Amazon’un Cape Town’daki Güney Afrika genel merkezinin inşaatı yerli Khoi ve San halklarının kutsal kabul ettiği toprakları yok ediyor. Liesbeek ve Black Nehirleri’nin birleştiği bu bölge kültürel ve manevi önemi olan bir alan.
Afrika genelinde yerli halklar gerek protestolar gerekse ayinlerle tepkilerini dile getirdiler.
ABD Senatosu’nda yapılan bir araştırmaya göre, indirim dönemlerinde Amazon depolarında çalışan her iki işçiden biri iş kazası geçiriyor. Şirket, işçilerine birçok ülkede açlık sınırının altında ücretler ödüyor.
Amazon, profesyonel bir vergi kaçakçısı… Muhasebe hileleri yaparak kazancını düşük vergi oranlarına sahip bölgelerde gösteriyor. 2020 yılında Avrupa’da 44 milyar avroluk satış yapmasına rağmen tek bir kuruş vergi ödemedi.
Yasalardaki boşluklardan yararlanmak için stratejik adımlar atıyor. Rüşvet vermekle yetinmiyor, kendisine avantaj sağlayacak yasalar çıkartmak için mahkeme üyelerini hatta milletvekillerini satın alıyor.
2019 yılında “net sıfır emisyon” sözü vermesine rağmen Amazon’un karbon salımları arttı. Devletleşen bir şirket olan Amazon, gerçekten bir devlet olsaydı iklim krizini en çok tetikleyen devletlerden biri olurdu.
Küresel grev
UNI Küresel Sendika ve İlerici Enternasyonal öncülüğünde kurulan Amazon Ödesin (#MakeAmazonPay) platformu bu yıl da indirim günlerinde çok sayıda eylem düzenledi. İşte bunlardan bazıları:
ABD: Pek çok eyalette devam eden grevlerin yanı sıra depo işçileri, kuryeler ve şoförler ücret artışı ve sendikalaşma hakkı talebiyle yürüyüşler düzenledi.
Almanya: Bad Hersfeld, Graben, Dortmund Werne, Leipzig, Koblenz ve Rheinberg gibi şehirlerde depolarda çalışan binlerce işçi greve çıktı.
Bangladeş: Tekstil işçileri sokaklara döküldü Amazon’un tedarikçilerinden adil ücretler talep etti.
Fransa: Ülke genelinde vergi adaleti talebiyle eylemler düzenlendi.
Güney Afrika: Amazon’un Gazze’deki savaşa verdiği desteği ve yerlilerin kutsal topraklarına yönelik tahribatı protesto etmek için dört şehirde eylemler düzenlendi.
Hindistan: Yeni Delhi’de binlerce kişi iş kazalarını ve aşırı sıcaklarda çalışmaya zorlanmayı protesto etmek için greve gitti. Ülke genelinde depocular, kuryeler ve mağaza çalışanları greve çıktı.
İngiltere: Londra’da işçiler ve aktivistler, Amazon’un işçi haklarına saldırılarını, çevreyi tahrip eden politikalarını ve vergi kaçakçılığını protesto etti.
İspanya: Ülke [eyalet] merkezi Sevilla’da süren greve ek olarak Onda şehrinde 500 işçi daha iyi ücret talebiyle greve çıktı.
İtalya: Amazon işçileri, 29 Kasım’da ülke genelinde düzenlenen genel greve katıldı.
Japonya: Tokyo’da kuryeler, Amazon genel merkezi önünde kötü çalışma koşullarına karşı bir protesto düzenledi.
Kolombiya: Bogota’da sendikacılar, Amazon çağrı merkezinin önünde protesto gerçekleştirdi.
Türkiye: İstanbul’da DİSK/Sosyal-İş Sendikası, Amazon’un ofisi önünde bir protesto düzenledi ve “sahip olduğunuz servet bizden çaldıklarınızdır” dedi.
Küresel direniş
Amazon’un işçi sömürüsü, vergi kaçakçılığı, çevre tahribatı ve insan hakları ihlallerine dayalı ekonomik modeli, modern kapitalizmin amentüsü… Ama Kanada’dan Güney Amerika’ya İngiltere’den Güney Afrika’ya Türkiye’den Japonya’ya kadar Amazon’un para kazandığı her yerde işçiler, çevreciler, tüketiciler, insan hakları savunucuları, toplumsal hareketler ve siyasi partiler imparatorluğun duvarlarını içeriden ve dışarıdan yıkmaya çalışıyor. En azından buna cüret ediyor.
Amazon paraya para demiyor. Bunun bedelini işçiler ödüyor. Yağma yok, artık Amazon Ödesin!