İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, iktidarın, muhalefet partileri tarafından yönetilen belediyeler üzerindeki kayyum ve Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) borçları gerekçe gösterilerek başlatılan haciz baskılarına yanıt verdi. İmamoğlu, “Öyle soruşturmayla davayla, hacizle bizi durduramazsınız. Böyle devam ederseniz tepeden aşağı kirlenirsiniz ve o kirli hâlinizle milletin karşısına çıkarsınız. Millet de o tertemiz eliyle sizi sandıktan yollar, gidersiniz, tarihe gömülürsünüz” dedi.
İmamoğlu, bugün Tuzla Sosyal Yaşam Merkezi Temel Atma Töreni’ne katıldı. Törende İBB Genel Sekreter Yardımcısı Arif Gürkan Alpay, Tuzla Belediye Başkanı Eren Ali Bingöl ve Ekrem İmamoğlu birer konuşma yaptı. İmamoğlu, şunları söyledi:
“31 Mart’ta mesajı alıp, başını öne eğip yolunu ona göre çizmeyenler var; Ankara’da hükümet olduğunu düşünen anlayış. ‘Düşünen’ diyorum çünkü 31 Mart’tan itibaren Türkiye’de birinci parti CHP ise ve yerel yönetimlerde bu kadar hizmet yapıyorsak tutum ve tavrımız iktidar tavrı olmalıdır. Elbette yetkili olduğumuz alanları biliyoruz. Yetkinin bize ait olmadığı alanları biliyoruz. Merkezi idareye ait olan alanları biliyoruz.
“NİYE İKİNCİ PARTİ OLDUKLARINI DÜŞÜNECEĞİNE HATALARINA DEVAM EDİYOR”
31 Mart’ta iktidar, seçim sonuçlarından gerekli dersi almadı. Seçim öncesi yaptığı hataların farkında değil. Seçim öncesi ne yaptı? Ayırmacılık, kayırmacılık yaptı, işleri engelledi. Daha kötüsü; işleri engellediği gibi gerçekten alışılagelmemiş, hani siyasette bazen partili olma yönünde kayırmacılık uygulamalarını görmüş olabiliriz. Geçmişte de vardı bu ama bu seçimden önce, hatta 2019’dan itibaren yaşadığımız genel seçimler dahil orantısız güç kullanma, rakibini ezmek, çiğnemeye çalışmak, demokraside ve hukuk devletinde asla olmayacak uygulamaları yapmak, bugünkü iktidarın yaptığı hatalar. Yani ‘Ben seçimi niye kaybettim? Niye ikinci parti durumuna düştüm’ diye ders alacağına hatalarına devam ediyor. Trajikomiktir. Bunu her yerde hatırlatın. Trajikomik olan, seçimden önce İstanbul’da AK Partili belediyelerin kasasına, 25 ilçe belediyesinin kasasına Cumhurbaşkanlığı örtülü ödenekten 1 milyardan fazla parayı aktarmak, görülmüş bir şey değil. Yani bu, işte milletin parasını millete aktarmama duruşunun çok ahlâk dışı bir tutumudur. Kamucu devlet anlayışı tutumunun tamamen dışındadır, edebin dışındadır. Yarattıkları o dev israf ekonomisi ve düzenin kölesi hâine geldiklerini görüyorum.
“Sırf CHP’den Esenyurt’ta belediye başkanı olduğu için hapse atıyorlar”
Yetinmeyecekler, belediyelerin bir kısmına kayyum atayacaklar. İşte atadılar, Esenyurt Belediye Başkanımızı hapse koydular. Her gün bir şey uyduruyorlar. Kiracısına gidiyorlar, öğrencisine gidiyorlar. Hayatında tek bir soruşturma geçirmemiş bir insanı, bir akademisyeni, bir profesörü, kendi etkinliklerine çağırıp akıl sordukları, brifing aldıkları bir insanı, sırf CHP’den Esenyurt’ta belediye başkanı olduğu için hapse atıyorlar.
Bunu yapan akıl, oraya kayyum atıyor. Sözüm ona devletin kaymakamını bir günde vali yardımcısı yapıyor, oradan kayyum atıyor. Belediye başkan yardımcıları, AK Parti’de siyaset yapmış insanlar. Müdürler, AK Parti’de siyaset yapmış, AK Partili siyasilerle görev yapmış insanlar. Tuzla’dan Beyoğlu’na, oradan buradan, yahu hiç mi şaşırıp bir tane de CHP’li bir belediyeden bürokrat alıp niye götürmüyorsunuz oraya? Bu var ya, utanmazlığın aymazlığın dip hâlidir. Onun için 31 Mart’ı niye kaybettiklerinin hâlâ farkında değiller. Hâlâ devam ediyorlar kötülüğe. Memleketin insanına kötülük yapmayla devam ediyorlar. Akıllarınca bizi iş yapamaz hâle getirecekler. Akıllarınca bizi başarısız gösterecekler ama biz, her koşulda işimizi yaptık, yapmaya devam ediyoruz. Her zorluğun üstesinden geldik, gelmeye devam ediyoruz. Unutmayın, anamızın ak sütü gibi helal, 31 Mart 2019’daki seçimi 6 Mayıs kararıyla hepimizden çaldılar. Çaldılar mı? Bunu bile yaptılar. Bu, Türkiye Cumhuriyeti demokrasi tarihinin en kara lekesidir.
“Kreşlere bile göz koymaya çalıştılar”
Kreşlere bile göz koymaya çalıştılar. Gücümüz yettikçe açacağız. Kent Lokantaları açıyoruz. 10 milyonlarca insan oradan besleniyor. Onun için süt dağıtıyoruz bebelerimize. Onun için Anne Kart dağıtıyoruz yüz binlerce anneye. Onun için emekliye pazar desteği veriyoruz. Üniversiteliye burs veriyoruz. Bu sene tam 1,5 milyar lira burs veriyoruz. Evlilik desteğinden Yenidoğan Paketi’ne… Onun için ihtiyaç sahibi ailelerin amasız, fakatsız yanında olmaya devam ediyoruz. İnsanımıza katkı sunmaya devam ediyoruz. Onun için Bölgesel İstihdam Ofislerimizde 230 bine yakın insana bugüne kadar iş bulmanın gururunu yaşıyoruz. Çiftçilerimize verdiğimiz destekten her insanımızın yanında olmaya devam ediyoruz bu zor zamanda.
“İlçe belediyeleri ne iş yaptı”
Yok efendim SGK borcu, şu, bu… Yahu bütün SGK borcu, bütün SGK’ya alan borçlu kurumların sadece 10’da 1’i belediyeler. 2024’teki SGK’nın toplam gelirinin yüzde 2,5’i değil belediyelerin olan borcu. Belediyeler derken bütün belediyeler yani. AK Partilisi, CHP’lisi… Göz diktiğin şeye bak. Yaptığın işe bak. Şaka gibi. Sonuçta bugünkü belediyelerin yarısı CHP’li değildi de 6-7 ay önce. Yarısı başka belediyelerde. Çoğu AK Partiliydi. Borçları oradan devraldı arkadaşlarımızın çoğu. Biz dahil. Bu bildiğiniz bir sayfa yani, ayıp değil mi? Peki ne olmalı? Yolunu da gösteriyoruz. Davet edeceksin, oturacağız. Gittik de anlattık da bakanlara. Oturacağız, borçları konuşacağız. Ödenebilecek bir şekilde yapılandırılacak ve belediyeler, onları yapılandırılmış şekliyle ödeyecek. Bunlar yapılır.
“Belediyenin kasasındaki paraya göz dikilir mi”
Belediyenin kasasındaki paraya göz dikilir mi? Eskiden 20 senede aldıkları, bakanlığın yapıp belediyeye devrettiği metroların tam 11 milyarını bizden 10 ayda aldılar. 10 ayda 11 milyar lirayı cebimizden aldılar. Niye? Ekrem İmamoğlu, CHP’li diye. ‘Ekrem’in birazcık boğazını sıkalım, iş yapamasın.’ Yahu boğaz sıktıkça biz işimizi daha çok yapıyoruz. Bu bakımdan bu şekilde tutum ve tavırlardan vazgeçmezseniz bu millet sizi, gerçekten zaten gözünden düştünüz de tamamen tarihe gömüleceksiniz. Bu kadar net. Türkiye’nin en itibarlı dış borçlanmasını yapan belediye olduk. Tarihte olmamış uygulamalarla, tahvil ihraçlarıyla yurt dışından kaynaklar bulduk. Bu kadar itibarlı bir İBB… 5 senedir ona buna, havalara uçuşurcasına kredi dağıtan kamu bankalarından 1 lira kredi kullanamadık. Ayıp değil mi? Kimin bu, milletin bu. Bunları anlatın ama ne yaparsanız yapın, bu millet israfçı ve icraatçı yönetim arasındaki farkı görüyor. Milletin durumunun farkında değiller. Onun için ne yapacak bu millet? Rantçılık devrine son verecek, halkçılık devrine ‘Buyur gel kardeşim’ diyecek. Bu kadar basit. Halkçılık dönemi başlayacak.”