LGBTİ+ yurttaşları da tehdit ve baskıya karşı korumakla görevli İçişleri Bakanı, devlet denetiminde çalışmalarını sürdüren LGBTİ+ derneklerini Mart ayında da hedef göstermeyi ihmal etmedi.
Medya çalışmaları kapsamında sosyal medya mecrası ile internet medyasını izleyen Kaos GL, internet yayıncılığında dikkat çeken, sosyal medya ortamlarında öne çıkan Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Trans ve İnterseks (LGBTİ+) odaklı homofobik ve transfobik nefret söylemi üreten ve yayan haberler ile mesajların takibini yaparak kaydını tutuyor. Cinsel yönelim, cinsiyet kimliği ve cinsiyet ifadesi ile LGBTİ (Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Trans, İnterseks) varoluşlara yönelik ayrımcı yaklaşım, nefret söylemi üreten, yayan, teşvik eden, savunan ya da haklı gösteren ifadeler içeren haber ve yorumları aylık dosyalarla raporluyor.
Ocak, Şubat derken İçişleri Bakanı Mart ayını da ihmal etmedi
LGBTİ+’ları ve kurumlarını sistematik (1, 2, 3, 4) olarak hedef gösteren İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Ocak, Şubat derken Mart ayında da, Anayasa güvencesiyle kurulan, yasalar çerçevesinde ve devlet denetiminde çalışmalarını sürdüren LGBTİ+ derneklerini hedef göstermeyi ihmal etmedi.
İçişleri Bakanlığı’na bağlı Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü’nde düzenlenen “Dernek denetiminde görevlendirilecek kamu görevlilerinin eğitimini gerçekleştirecek personele yönelik, “Eğiticilerin Eğitimi” hizmet içi eğitim”e katılan Bakan, Türkiyeli LGBTİ+’larla derneklerini bu kez de, “LGBT’ciliğin kökü dışarıdadır… Adam, Avrupa’dan, Amerika’dan, dünyanın birçok yerinden Türkiye’deki sözde derneklere yardım ediyor, erkekle erkeğin, kadınla kadının evlenmesini teşvik etmeye çalışıyor. LGBT’cilik yapıyor” sözleriyle hedef aldı.
“LGBT konusu”nu “uyuşturucu” ve “terör” ile birlikte telaffuz etmekten vazgeçmeyen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Mart ayı sosyal medya paylaşımında “sivil toplum”u şöyle ifade etti: “Cinsiyetsizlik kavramı ortaya koymak, LGBT’cilik, FETÖ’cülük, Kuytul’culuk, PKK’cılık, DHKP-C’cilik… Bunların önemli bir bölümü “sivil toplumculuk” adı altında geliştirilmektedir ve bunların her birinin kökü dışardadır…”
Cinsiyet, cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği ayrımcılığına karşı Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Trans ve İnterseks (LGBTİ+) yurttaşları da her türlü tehdit ve baskıya karşı korumakla görevli İçişleri Bakanı, karalama, kriminalize etme ve hedef göstermeye yeni yılda da ara vermezken, Bakan’ın katıldığı “Sivil Toplum İstişare Kurulu Toplantısı”nda LGBTİ+ derneklerini hedef gösteren ifadeleri Bakanlık sitesinde de yayınlandı: “Adam Avrupa’dan, Amerika’dan, dünyanın birçok yerinden Türkiye’deki sözde derneklere yardım ediyor. Erkekle erkeğin ve kadınla kadının evlenmesini teşvik etmeye çalışıyor, ben bunu görmeyeyim. LGBT’çilik yapıyor, bunu görmeyeyim. Bizim sadece kamu görevimiz yok, biz insanız.”
“Sivil Toplum İlişkiler Genel Müdürlüğü Hizmet İçi Eğitim Semineri”nin kapanışına katılan İçişleri Bakanı Soylu’nun sarf ettiği sözleri, İhlas Haber Ajansı (İHA), “Bakan Soylu: ‘LGBT derneklerini Batı deli gibi fonluyor’” başlığı ile geçti. Demirören Haber Ajansı (DHA) ise ara başlıkta “LGBTİ Derneklerini Fonluyorlar” ifadesini kullandı.
Anadolu Ajansı (AA) ise “Bakan Soylu, sivil toplumla ilişkiler il müdürlerine yönelik eğitimde konuştu” bültenini, “Türkiye’ye söylüyorum, LGBT’cilik, FETÖ’cülük, Kuytul’culuk, PKK’cılık, DHKP-C’cilik, bunların önemli bölümü sivil toplumculuk adı altında geliştirilmektedir. Bunların her birinin kökü dışarıdadır” ifadeleriyle aktardı.
İçişleri Bakanı Soylu’nun “’LGBT’cilik, FETÖ’cülük, Kuytul’culuk, bunlar STK adı altında geliştirilmektedir’” söylemini, yerel basından Aydınpost, internet medyasından MemurlarNet, “sosyal içerik sitesi” Onedio twitter hesapları Anadolu Ajansı kaynağından tekrar ederken, Bakan’ın tweet’ini retweet’leyen Furkan Nesli Dergisi yazarı Semra Kuytul tepki gösterdi. Alparslan Kuytul ise Adana’daki polis şiddetine ilişkin HabererkTV programında “LGBT’cilere de yapılsa yanlış” diye konuştu: “Yani bize yapıldığı için değil, başörtülü başörtüsüz değil; Hristiyan’a da yapsa da bu yanlış. Sosyalistlere de yapsa yanlış. Açık saçıklara da yapsa yanlış. LGBT’cilere de yapsa bu şekilde yapsa yanlış. Ama bugüne kadar hiç kimseye yapmadıklarını bize yaptılar.”
İçişlerini Bakanı Süleyman Soylu’nun ayrımcı sözlerini, “Soylu yine LGBT’leri hedef aldı” başlıklarıyla veren yayın organları da oldu: “Soylu, LGBTİ’yi Yeniden Hedef Aldı: Batı Deli Gibi Fonluyor!”, “Soylu yine LGBT’leri hedef aldı: Batı deli gibi fonluyor”, “Soylu bu kez de LGBTİ+’ları hedef aldı; Bizim böyle alışkanlıklarımı yok hepsinin kökü dışarıda”, “Soylu yine LGBTİ+’ları hedef aldı: Bizim böyle zararlı alışkanlıklarımız yok, hepsinin kökü dışarıdır”, “Soylu LGBTİ ‘ları hedef aldı: Erkekle erkeğin ve kadınla kadının evlenmesini teşvik etmeye çalışıyor”, “Soylu LGBT’yi Hedef Aldı: ‘LGBT Derneklerini Batı Deli Gibi Fonluyor’”, “Soylu bu kez onları hedef aldı!”
LGBTİ+’larla derneklerini hedef alan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun söylemine sosyal medyadan da tepkiler geldi. Twitter’da bir kullanıcı, “İçişleri Bakanı hak örgütlerini hedef gösterirken kullansın diye her yıl beyanname veriyoruz.” paylaşımı yaparken; İranlı gazeteci Dr. Savash Porgham ise Bakan’ın, “Bizim böyle zararlı alışkanlıklarımız yok, hepsinin kökü dışarıdır” sözlerine karşılık Ahmedinejad’ı hatırlattı: “İran’ın eski Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad da 2007’de Kolombiya Üniversitesi’nde “Bizim İran’da eşcinselimiz yok, bizde olmaz böyle şeyler” demişti…”
Cumhurbaşkanı: “Kimi yerlerde varlığını gördüğümüz bir sapkınlık dayatması…”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Mart ayında, Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) 4. Olağan Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, “Derneğimizin öncülüğünde yürütülen faaliyetlerde dünyada, kimi yerlerde varlığını gördüğümüz bir sapkınlık dayatması değil, ‘Kadın insan, erkek insanoğlu’ irfanından neşet eden bir erdem ve onur mücadelesidir.” ifadelerini kullandı. KADEM, “sapkınlık dayatması” söylemini twitter hesabından tekrar etti.
Anadolu Ajansı’nın “Nerede bu kadın dernekleri, niye bunlar meydana çıkmazlar” ara başlığı ile aktardığı bölümde ise Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunların derdi insanı, kadını, erdemli davranışları savunmak değil, kendi sapkın ideolojilerine ve kısır çıkarlarına zemin hazırlamaktır” ifadelerini kullandı.
LGBTİ+’lara karşı homofobik nefret siyaseti
LGBTİ+’lara karşı homofobik nefret siyasetini sahiplenen hükümet yanlısı muhafazakâr medya homofobik nefret söyleminin hem aracısı hem yeniden ve doğrudan üretici olmayı Mart ayında da sürdürdü. Kamu temsilcilerinin ayrımcılık yasağı ve eşitlik ilkesini gözetmeyip, LGBTİ+ yurttaşlara yönelik ayrımcı bir dille sarf ettikleri nefret söylemi, hükümet yanlısı medya aracılığıyla yayılmaya devam etti.
LGBTİ+ toplumu ve kurumlarını düşmanlaştıran, manipülasyon, dezenformasyon ve provokasyonlarıyla hak savunucularına, LGBTİ+’lara ve örgütlerine saldıran, nefret söylemini doğrudan üreten, yayan, okurlarıyla takipçilerini teşvik eden hükümet yanlısı ve muhafazakâr medyanın homofobik nefret siyaseti Mart ayı boyunca şöyle seyretti…
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Sekreteri ve Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman, Bursa ili Nilüfer ilçesinde düzenledikleri “Adım Adım 2023; İlçe İlçe Anlatma ve Aydınlatma Toplantıları” kapsamında yaptığı konuşmada, CHP’nin, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu imzalı “cinsel yönelim yasayla dezavantaj olmaktan çıkarılacak” afişlerini hedef aldı: “…Genel Başkanı ise şehirlerimizin meydanlarına astırdığı afişlerde “Etnik köken, inanç, engellilik, cinsel yönelim yasayla dezavantaj olmaktan çıkarılacaktır.” diyebilmektedir. Her bir başlığını reddettiğimiz bu kötü afişlerde cinsel yönelim hususundaki dezavantajdan dem vurup bunun yasal güvenceye alınacağını vaat etmek ahlak ve maneviyatımıza sürülmüş kara bir lekedir.”
Belediye Meclislerindeki AKP’li üyelerin “toplumsal cinsiyet”, “gökkuşağı” ve “LGBTİ+” takıntılı homofobik muhalefeti bu kez de Eskişehir Odunpazarı ilçesinde karşımıza çıktı. Kendisini “Eskişehir Ak Parti Merkez İlçe Kurucusu” olarak tanıtan Bülent Kara, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde, “gökkuşağı” renkleriyle alakası olmayan ama renklice olan park resimlerini eklediği twitter hesabından yaptığı paylaşımla “LGBTİ renklerini onaylayanları” aklı sıra 8 Mart Kadınlar gününü kutlamaya davet etti: “Eskişehir Yediler deki “ÇOCUK PARKLARI” nı LGBTİ Renklerine boyayan Odunpazarı Belediyesi; Bunu yapan,onaylayan,imza atanları, bu renkleri taşıyan bayraklar ile yürüyüşe, 8 Mart Kadınlar gününü kutlamaya davet ediyorum.”
Eskişehir Odunpazarı Belediyesi resmi twitter hesabından aldığı, “Biz de sizi tedavi olmaya davet ediyoruz. Renklere düşmanlığınız biraz ilginçmiş. Çocuk oyun alanını soyadınız ve düşünceniz gibi kara mı yapsaydık?” cevabına pek içerleyen “Eskişehir Ak Parti Merkez İlçe Kurucusu”nun gene twitter hesabından verdiği “Siz kamu görevi yapıyorsunuz,yaptığınız her işin beğeni alacağı kadar beğenilmemesi ve eleştiri alması normal.Anormal olan, eleştiriye karşı düşünce sorgulamak! Bu renklerin ne ifade ettiğiniz siz çok iyi biliyorsunuz.Bir kamu kurumunun vatandaşa yanıtı bu mu olmalı?” cevabıyla yakındığı görüldü.
“Eskişehir Ak Parti Merkez İlçe Kurucusu” Bülent Kara’ya karşı bir twitter kullanıcısı, “Eskişehirlisin belki ama ne şehrini biliyorsun ne de yazdığın LGBTi renklerini
Her gördüğün 3-5 renk bir araya gelince böyle anlaman da homofobikliğinin işareti olabilir belki” paylaşımı yaparken, bir diğer twitter hesabından, “Fotoları gördüm dedim ne alaka şimdi baktım lgbt bayrağında 6 renk varmış sizin koyduğunuz fotolarda 4 renk var o eksik iki rengi kim çalmış? :)))” paylaşımı yapıldı.
AKP’li Bülent Kara’nın Eskişehir Odunpazarı Belediyesi’ne yönelik “gökkuşağı” lafındaki “kadınlar günü kutlama davetine” dikkat çeken bir twitter kullanıcısı ise “Herkes renklere yaptığı yoruma odaklanmış ancak benim dikkatimi yazının son kısmı çekti. Şimdi o renkli bayraklarla kadınlar günü kutlamasına gitmeyi bir hakaret olarak mı kullanmış? onu anlamadım. Eğer hakaret olarak kullandıysa durum daha ciddi…” paylaşımı yaparken, bir diğer twitter kullanıcısı devam ediyor ve ekliyor: “Bence bunu imzalayan (erkekler) gitsin kadınlar gününü kutlasın gibisinden bir hakaret var orda, herkes renklere odaklandığı için kaçırmış. Hem homofobik hem cinsiyetçi.”
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, “Sürdürülebilir Kadın ve Aile Eylem Planı” çalışmaları kapsamında, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde düzenlediği “Kadın ve Aile Şûrası”na gazeteci Ece Üner’i davet etti: “Ne oldu İstanbul Sözleşmesi iptal olunca? …belli bazı marjinal gruplar LGBTİ, Türk aile yapısına uygun görülmeyen bazı grupların arkasına takılıp ‘Hani bizim haklarımız?’ deyince yanlış bir zemine çekip sorgulanmaya başlandı. İstanbul Sözleşmesi o anlamda haksızlığa uğradı diye düşünüyorum yani olan yine kadınlara oldu.”
Kocaeli Barış Gazetesi’nden Merve Dişli’nin “Ece Üner’den Kocaeli’de bir tuhaf İstanbul Sözleşmesi yorumu” başlıklı haberini, Tele1TV, “Ece Üner’den homofobik 8 Mart yorumu! Kadınları savunayım derken LGBTİ+’ları ötekileştirdi, Erdoğan gibi “marjinal” dedi” paylaşımıyla aktardı. ABC twitter hesabı, “Ece Üner’den homofobik 8 Mart yorumu: İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılmasının suçlusu LGBTİ+ bireylermiş(!)” paylaşımı, Cumhuriyet twitter hesabı ise “’Bazı marjinal gruplar LGBTİ…’ Ece Üner’den tepki çeken İstanbul Sözleşmesi yorumu” paylaşımı yaptı.
Hükümet yanlısı medyanın cinsiyetçi ve homofobik nefret siyasetinin Mart ayı hedefindeki belediye ise CHP’li Bayraklı Belediyesi oldu. İzmir yerel basınından Yeni Asır, “CHP’li İzmir Bayraklı Belediyesi’nde büyük skandal! Çocuk etkinliğindeki eşcinsel mesaja tepki yağıyor” başlığı altında AHaber ile ortaklaştı.
İzmir Bayraklı Belediyesi’nin “etkinlik başvuru formunda cinsiyet kısmına kadın-erkek ve diğer seçenekleri konuldu” iddiasında devriye giren Yeni Şafak, twitter hesabından, “skandal” paylaşımı yaptı: “CHP’li Bayraklı Belediyesi skandal bir icraata imza attı. Belediye internette ortaokul ve lise öğrencilerinin başvurabildiği eğitim programının başvuru formunda yer alan cinsiyet bölümüne ‘Erkek’ ve ‘Kadın’ seçeneğinin yanında ‘Diğer’ butonunu da ekledi.”
Yeni Şafak, “CHP’den ‘LGBT’ butonu: Bayraklı Belediyesi’nden üçüncü cinsiyet dayatması” söylemiyle devam etti: “Kılıçdaroğlu’nun eşcinseller için yasal düzenleme vaadinin ardından CHP’li belediyeler harekete geçti. Serdar Sandal’ın başkanlığını yaptığı Bayraklı Belediyesi skandal bir icraata imza attı…” Yeni Şafak “skandal” diyor, “AK Parti Bayraklı İlçe Başkanı Halil Bolat” onaylıyor: “Bu çocuklarımıza yönelik üçüncü bir cinsiyetin dayatılmasıdır. Bu uygulama milli ve manevi değerlerimize bir saldırıdır. Bayraklı Belediyesi’ni şiddetle kınıyoruz.”
Aydınlık geri kalır mı: “İzmir’in Bayraklı ilçesinde, 2019 yerel seçimlerinde CHP’den seçilen Serdar Sandal, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun yakın mesai arkadaşı ve hemşerisi olarak biliniyor… Sandal, belediyedeki icraatlarına “Avrupacı LGBT” yaklaşımı ekledi ve üçüncü cins diye bir tanımlamayı resmen kayda geçirdi! Şöyle ki, Belediyenin Sosyal Etkinlik Merkezi bölmesinde 2023 döneminde etkinliklere katılmak için başvuru yapmak isterseniz…”
Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Zafer Emanetoğlu, Gümüşhane’de Yeniden Refah Partisi 2. Olağan Merkez İlçe Kongresi’ne katılmış. Mevcut Merkez İlçe Başkanı Hüseyin Özgün’ün tek aday olarak girdiği kongrede konuşacak konu bulamayan Emanetoğlu, Ekrem İmamoğlu’nu eleştirmiş: “Ekrem İmamoğlu bir televizyon programına çıktı, programın sunucusu kendisine sordu, dedi ki, çok özür dileyerek ifade ediyorum; ‘Karşınıza bir eşcinsel evlilik gelse bu nikahı kıyar mısınız?’ Kendisi ‘Milletimizin henüz buna hazır olduğunu düşünmüyorum’ diyerek bir cevap verdi. ‘Hayır kıymam, böyle bir şeyi kabul edemem’ diyemedi. Adeta üzüntüsünü dile getirir gibi ‘Milletimiz buna hazır değil’ cevabını verdi. Bu cevabı veren Ekrem İmamoğlu, üzüntüsünü hafifletmek için olsa gerek, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde Toplumsal Cinsiyet Eşitliği kursu açtı. Sadece bununla mı kaldılar, hayır. Hepinizin yakından takip ettiği gibi Cumhuriyet Halk Partili bütün belediyeler LGBT derneklerinin düzenlemiş olduğu sözde Onur Haftası etkinliklerine sosyal medyadan açıkça destek verdiler.”
Hitit Üniversitesi Rektörü Ali Osman Öztürk, Yeni Şafak yazarı Yusuf Kaplan’ın “Medeniyet ve Gençlik” üzerine sohbetini, salonu dolduran öğrencileriyle keyifle dinlemiş: “Anaokulda benim çocuğumu alıyorsun aileye kültürüne, ülkesine, değerlerine yabancılaştırıyorsun. Yetmiyorsa ateist yapıyorsun, deist yapıyorsun, eşcinsel yapıyorsun kaldırıp benim önüme atıyorsun…”
Ayrımcılık ve nefret suçu çağrısı Urfa’dan yükseldi
Urfa Barosu’nun, 27 Şubat’ta, “Ünlü modacı Barbaros Şansal, Kariyer Günleri Söyleşi programı kapsamında 06.03.2022 günü saat 13:00’te baromuzun konuğu olacaktır. Herkesi bekleriz.” duyurusunun ardından, Şanlıurfa yerel basınından RHA Ajans’ın “Coşkun’dan Urfa Barosu’na Barbaros Şansal tepkisi!” başlıklı haberine göre, sendikal gongo Eğitim Bir Sen ve Memur Sen Şanlıurfa Şube Başkanı İbrahim Coşkun, “sapkın ilişkileri savunan modacı Barbaros Şansal’ı kariyer günleri adı altında Şanlıurfa’ya davet etmesine sert tepki” göstermiş.
Sendikal gongo’nun sözcüsünün “sert tepki”sine sözü bırakana kadar RHA Ajans doğrudan saydırıyor: “sapkın ilişkileri savunan modacı… sapkın ilişkileri savunan sözde bir modacı… halkın dini ve ahlaki değerlerine hakaret eden sözde modacı Barbaros Şansal… baronun böyle marjinal bir şahsı, Peygamberler Şehri Şanlıurfa’ya davet etmesine anlam veremediklerini…” Yerel RHA Ajans sayıp sövdükten sonra sözü “söz konusu programın iptal edilmesini isteyen Memur Sen ve Eğitim Bir Sen Şanlıurfa Şube Başkanı İbrahim Coşkun”a bırakıyor: “Parlak moda kariyerinin yanında sapkın eşcinsel tercihi ve ateist kimliği ile ön plana çıkmayı tercih eden Barbaros Şansal’ın @UrfaBarosu tarafından davet edilmesi kabul edilemez.” Şanlıurfa Valisine “seslen” İbrahim Coşkun, Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı ile devam ediyor: “’Terzi yamağı’ eğer baroya kayıtlı avukatlar için elbise kreasyonuyla geliyorsa bu kurumsal bir davettir, gündeme bile almaya değmez. Ancak modacılık kariyeri kisvesi altında bu şehre eşcinsel bir elbise giydirilmeye çalışılıyorsa buna hiç kimsenin gücü yetmez.”
RHA Ajans’ın Şansal’ı doğrudan hedef gösteren, ayrımcılık ve nefret suçu çağrısına aracılık eden yayını, Urfa yerel basınından 63noktacom ve Balıklıgöl internet siteleri tarafından da olduğu gibi yaygınlaştırıldı. Urfadabugün isimli site ise ayrımcılık ve nefret suçuna çağrı yapan sendikal gongo Memur-Sen sözcüsünü “Duayen Sendikacı” olarak sunarken ayrımcı dil ve nefret söylemini doğrudan üretmeye devam etti: “Şanlıurfalı duayen sendikacı İbrahim Coşkun’un itirazı ateist yönelimi olduğu bilinen Barbaros Şansal seminerini iptal ettirdi… İptal kararı LGBTİ ve Ateist camiada tepkiyle karşılandı.”
Terzi Yamağı Barbaros Şansal, Şanlıurfa Barosu Başkanı Avukat Mehmet Velat İzol’e hitaben, “sn @avvelatizol bu tarz insanların olduğu bir yere gelmen için bana bir sebep gösterir misiniz ? Şenyaşar ailesinin başına gelenler gibi mi beni hedef göstermelerine sessizsiniz?” paylaşımı üzerine, Baro Başkanı, twitter hesabından, “Urfa barosu Şenyaşar ailesinin yanında durduğu gibi her türlü haksızlıkların karşısında durmaya devam edecektir. Nefret suçu işleyen bu şahıs hakkında her türlü girişimi yapacağımızdan şüpheniz olmasın.Size gerekirse tek başıma kalkan olurum bu küstahlığa ve tehdite boyun eğmem.” cevabı verdi.
Barbaros Şansal’ın, Urfa Barosu’nun davetini, “cübbeye düğme ve cep neden olmazı anlatmak için kabul ettiğim Kariyer Günleri programımı can güvenliğimin sağlanamayacağı belli olduğundan üzülerek iptal etmek zorundayım” açıklamasının ardından Urfa Barosu, “bugüne kadar saldırılara rağmen gelme iradesinde olan ancak bugün saldırıların başka bir boyuta ulaşması üzerine programı iptal etmek zorunda kalan” modacıya teşekkür edip, “Şansal’a saldıran bu zihniyetle mücadele etmeye devam” edeceklerini duyurdu.
HÜDAPAR’ın haber ajansı İLKHA ve gazetesi Doğru Haber, Urfa Barosu’nun etkinliğinin iptal olmasının ardından Barbaros şansal’ın resmiyle birlikte “İslam düşmanı cinsel sapkın modacının Şanlıurfa’daki programı tepkiler sonrası iptal oldu” başlığını kullandılar.
ŞanlıurfaTV sitesi, “İnsani Yardım Platformu Başkanı Osman Gerem”den, “sapkın ilişkileri savunan sözde modacı biri” ve “halkın dini ve ahlakı değerlerine hakaret eden biri” ifadelerini aktardı.
Urfacom isimli internet sitesi, Anadolu Gençlik Derneği Şanlıurfa Şubesi’nin “Sapkınları Şehrimizde İstemiyoruz” başlıklı afişini aktarır, “Şanlıurfa’nın Peygamber Şehri ve güzide bir şehir olduğunu ifade eden Anadolu Gençlik Derneği Şanlıurfa Şubesi Teşkilat Başkanı İsmail Yılmaz” ise “’Barbaros Şansal’ isimli gayriahlaki düşünceleri temsil eden ve bunun öncülüğünü yapan kişi” ve “ahlaksızlık, anti-ahlaki durumlar” ifadeleriyle devam ederken, Urfa Baro Başkanı Yardımcısı ve Kadın Hakları Merkezi Koordinatörü Fazilet Taştan Arserim de gazeteci Rabia Çetin’e, “Kendini ifade etme ve temel bir hak olan yaşam hakkı ihlalini açık hale getiren nefret ve ayrımcılık söylemleri kabul edilemez” diye konuştu.
Urfa Baro Başkanı Yardımcısı ve Kadın Hakları Merkezi Koordinatörü, nefret söylemlerinin eşitlik ve ayrımcılık yasağına aykırı olduğunu hatırlatıyor: “Gerek sosyal medyada gerekse yaşamın her alanında LGBTİ+ bireyler hedef gösterilerek LGBTİ+ odaklı homofobik ve transfobik nefret söylemleri gün geçtikçe artmaktadır. Özellikle toplumsal yapı, ahlak gibi kavramlar üzerinden bu ayrımcı ve ötekileştirici dil kullanılıyor. Nefret suçları ile etkin ve etkili bir mücadele yapılmadığı için kişiler, kurumlar, temsilcileri cezasızlık zırhı ile cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği temelli ayrımcılığı arttırıyor. Kendini ifade etme ve temel bir hak olan yaşam hakkı ihlalini açık hale getiren nefret ve ayrımcılık söylemleri kabul edilemez.”
Mart ayının homofobik nefret “köşe”leri
Homofobik nefret söylemiyle bendini aşıp “köşe”lerine sığmayan, LGBTİ+’ları düşmanlaştırarak hedef gösteren gazete yazılarını okumaya devam ediyoruz…
LGBTİ+ toplumuna, kurumlarına ve kişilere karşı cinsiyetçi ve homofobik dezenformasyona ortak olan, doğrudan üreten, yayan ve teşvik eden muhafazakâr ve hükümet yanlısı medya organlarından köşe yazılarını Mart ayı boyunca Yeni Şafak, Yeni Birlik, Yeni Söz, Türkiye, Milat, Diriliş Postası, Aydınlık, İslami Analiz, Farklıbakış, Aydın Ses ve Akit yazarlarından derledik: “Yeni Şafak yazarı, medyadaki “LGBT” görünürlüğünü “kültür emperyalizmi”ne bağlıyor!”, “Yeni Birlik yazarının “homoseksüel” fareleri!”, “Yeni Söz yazarının güzel ahlakının güzide nakaratları!”, “Türkiye Gazetesi yazarı “en büyük sosyal tehlike”yi çözmüş: “LGBT””, “Milat’ın “Erzurum’lu” yazarı aklı sıra siyasi nefret “ironi”si yapıyor!”, “Diriliş Postası’nın “Psikolojik Danışman” yazarı heteroseksüellik harici cinsel yönelimleri “cinsel kimlik problemi” olarak gösteriyor!”, “Aydınlık yayın yönetmeni söylüyor, köşe yazarı tekrar ediyor: “Muhalefetin bayrağı LGBT flaması oldu””, “İslami Analiz yazarına NATO karşıtlığı bahane, LGBTİ+ inkârcısı Rusya’yı savunmak şahane!”, “Farklıbakış’ın yazarı herhâlde Hollanda görmenin hatırına eşcinsellere önce eşitlik tanıyor sonra “şeri sınırlara uygun” değildir buyuruyor!”, “Aydın Ses yazarı “LGBT”ye karşı müslümanı mücahedeye çağırıyor!”
Akit’in homofobik nefret siyasetinin Mart seyri
Nefret söylemi üretme, yayma ve teşvik yayın organı Akit’in köşe yazarı, aynı zamanda Yazı İşleri Müdürü olan Ali Karahasanoğlu, muhalefet karalama bahaneli homofobik nefret siyasetiyle hep aynı nakaratları Mart ayında da tekrar etti.
Akit köşe yazarı Ali Karahasanoğlu, “Temel fıkrası gibi: Mazluma karşı zalimle birleşiyor, bir de efeleniyor!” başlığı altında Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğu’nu ikna edip CHP ile yollarını ayırmaya çalışıyor: “Ekrem İmamoğlu’nun, 10 yıl önce değil, daha altı ay önce, “Toplumu eşcinsel evliliğe hazırlıyoruz” dediğini hatırlatıyorum..”
“Kendinizi rezil ettiniz, Erbakan’a dokunmayın bari!” başlığı altında, Ali Karahasanoğlu bu kez Saadet Partisi’nin Millî Gazete’sini ikna edecem diye kendinden geçiyor: “Daha üç gün önce, CHP’li yöneticilerden üçü-beşi, iktidara geldiklerinde, eşcinseller lehine düzenlemeler yapacaklarını ilan etmediler mi? CHP Genel Başkanı bile, bu yönde sözlerini, büyükşehirlerin bilboardlarına asmadı mı?… Müslümanın özgürlüğü yok.. Eşcinsele sınırsız özgürlük var.. Bununla da ilgili, Milli Gazete’den CHP’ye tık yok..”
Nefret söylemi üretme, yayma ve teşvik yayın organı Akit’in köşe yazarlarının nefret nakaratlarıyla doldurdukları Mart ayı “köşe”lerinin tamamına buradan bakılabilir.
Kaos GL’den aylık nefret söylemi takibi
Kaos GL, sosyal medya ortamları ile internet yayıncılığında cinsel yönelim, cinsiyet kimliği ve cinsiyet ifadesi ile LGBTİ+ varoluşlara yönelik ayrımcı yaklaşım, homofobik ve transfobik söylem içeren haber ve gelişmeleri takibe alıyor.
Böylece Kaos GL, internet yayıncılığında dikkat çeken, sosyal medya ortamlarında öne çıkan Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Trans ve İnterseks (LGBTİ+) odaklı homofobik ve transfobik nefret söylemi üreten ve yayan haberler ile mesajların aylık takibini ve irdelemesel kaydını tutuyor.
Ayrımcı, ırkçı, homofobik, transfobik unsurlar taşıyan ifadelere nefret söylemi denilmektedir. Bir gruba ya da o gruba üyeliği nedeniyle bir kişiye yönelik düşmanlıktan kaynaklanan ve o gruba yönelik düşmanlığı gösteren veya cesaretlendiren ifade biçimleridir. Nefret söylemi, nefret suçuna teşvik ya da eşlik edebileceği için, bu iki kavram birbiriyle bağlantılıdır.
Nefret söylemi, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi tavsiye kararında, “nefret biçimlerini yayan, teşvik eden, savunan ya da haklı gösteren her tür ifade biçimi” olarak tanımlanıyor.
Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Trans ve İnterseks (LGBTİ+) terimleri ile tanımlarını, LGBTİ+’lara yönelik ayrımcılık ideolojileri ve anlamlarını, insan hakları ve ayrımcılıkla ilgili terimler ve tanımlarını ve daha fazlasını, Kaos GL Derneğince yayınlanmış “LGBTİ Hakkında Sıkça Sorulan Sorular ve Cevapları” kitapçığında bulabilirsiniz.
Not: Bu dizide, internet ortamı ile sosyal medyadan yapılan alıntıların yazım hatalarına dokunulmuyor; olduğu gibi alınıyor.
(Kaos GL)