20 Haziran Dünya Mülteciler Günü hakkında Hüseyin Şenol’un yazısı: Hepimiz Mülteciyiz
20 Haziran Dünya Mülteciler Günü. 2001 yılından beri uluslararası düzeyde kabul gören bir gün. Aslında ondan önce ulusal düzelde de bir çok ülkede kabul edilmiş bir gün, bugün.
Ben bu yazımda istatistik bilgilere yer vermeyeceğim. Nasıl olsa, günün anlam ve önemine de değinen çok sayıda yorum, haber çıkacak bugün ve bunlarda da geniş geniş istatistik bilgi verilecek. İşin gerçeği son açıklanan rakkama göre 60 milyon insan şu anda dünya genelinde mülteci durumunda. Daha da vahimi, aslında bu rakam bir kaç mislidir.
Hep göçmenim
Bizimkiler 1960’ta Türkiye’ye göç etmişler. Önce Kosova’dan Makedonya’ya (Aslında genel de Arnavut şehri olan Üsküp’e) oradan da Türkiye’ye, İstanbul’a. Geldiklerinde benden büyük 4 kardeşim varmış. Sonra aralarında benim de bulunduğun 4 kişi daha katılmış aileye. Yani önce sömürgeci Sırbistan’’ın zulmünden, sonra da Mekedonya’nın zulmünden göç etmek durumunda kalmış Arnavut bir ailenin mensubuyum.
Sürgün ve göç bitmedi… Ben de 1980’de, 12 Eylül Askeri darbesi sonrası Almanya’ya göç edenlerdenim. Ve yaş daha onyedi. Göçmenliğimiz, “azınlık” olarak devam ediyor, Almanya’da. 36 yıllık göçmenlik, ister istemez seni “azınlık” statüsüne sokuyor. Bir de milyonlarca Türkiyeliysen buralarda.
Ben kimim?
Kısaca desem de, genelde uzun oluyor ama: Makedonya’ya, oradan da Türkiye’ye göç etmiş, Kosovalı göçmen bir ailenin, Almanya’ya göç etmiş Arnavut asıllı Türkiyeli bir bireyiyim.
Hepimiz göçmeniz
Yazımın başında da belittiğim gibi; istatistik bilgilerden ziyade, aslında mülteciliğe, sığınmacılığa ve göçmenliğe dikkat çekmekti amacım. Yani insanının kendini mültecilerin yerine koyması çok önemli.
Göçmenlik sadece kıtadan kıtaya, ülkeden ülkeye değil, aynı ülke içinde de oluyor. Aynı ülke içinde de göçmen durumuna düşüyor, dünyada milyonlarca insan.
Suriye’den Türkiye’ye geçerken bir annenin, bir babanın evladını tel örgülerden öte yana atmasıdır, mültecilik aynı zamanda. Ve bu durum her an, herkesin başına gelebilecek bir felakettir.
Sonuçta dedim ya: hepimiz mülteciyiz, sığınmacıyız ve göçmeniz…