2 Temmuz 1993 Sivas Madımak katliamının 22. Yılında, HDP’nin Alevi milletvekilleri, aileler ve Türkiye ile Avrupa’daki Alevi örgütleri yöneticileri ile Meclis’te basın toplantısı düzenlediler. Annelerin, kardeşlerin gözyaşlarına hakim olamadıkları, duygusal anların yaşandığı toplantıda, Cumhurbaşkanı’ndan, Sivas valisine kadar katliam sorumlularının hesap vermesi istendi. “Demirel öldü ama, Tansu Çiller, Mehmet Ağar yaşıyor, onlardan başlayarak, en alt görevliye kadar tüm sorumlular hesap verene kadar davanın takipçisi olacağız” denildi.
HDP İstanbul Milletvekilleri Turgut Öker, Ali Kenanoğlu, İzmir Milletvekili Müslüm Doğan, Kocaeli Milletvekili Ali Haydar, Mersin Milletvekili Çilem Öz ve Dersim Milletvekili Alican Önlü’nün düzenlediği basın toplantısına, Madımak’ta yakınlarını kaybeden aileler ile üzerlerinde, “Sivas ve Çorum katliamlarını unutmadık, unutturmayacağız” yazılı önlüklerle Avrupa’dan Alevi örgütleri temsilcileri, Türkiye’den de temsilciler katıldı. Kadınların Meclis’e girerken didik didik arandığı ve önlüklere el konulduğu ifade edilen basın toplantısında, CHP’deki Alevi kökenli milletvekillerinin çağrılmalarına rağmen toplantıya katılmamaları eleştirildi.
Turgut Öker, 22 yıl önce en büyük barbarlığın, Madımak Katliamı’nın yaşandığını hatırlattı. Alevi toplumunun bugüne kadar yok sayıldığını, varlığının inkar edildiğini belirten Öker, bundan sonra sözü olanın sözlerini Meclis’te söyleyebileceğini, buna olanak sağlayacaklarını söyledi.
Aileler adına ortak açıklamayı ise, kardeşi Serkan Doğan’ı Madımak’ta kaybeden, kendisi de son anda morgdan kurtulan Serdar Doğan yaptı. Toplantıya katılmayan Alevi milletvekillerini eleştiren Doğan, “Madımağın acısı, yangını o partiden, parti rozetinden daha büyüktür” dedi. Acılarının, öfkelerinin, gözyaşlarının dinmediği 22 yıl geçtiğini belirten Doğan, “Köpeklerin salınıp, taşların bağlandığı” bir yargı sisteminde süren davaya, zaman aşımını “vatana millete hayırlı olsun” diyen Cumhurbaşkanına, katillerin aklanıp, korunmasına tepkisini dile getirdi. Ailelerin davanın ilk gününden beri sindirilmeye, “adalet saraylarından” uzaklaştırılmaya çalışılmasına karşın, ilk günkü inanç, kararlılık ve onurla ayakta durduklarını dile getiren Doğan, 22 yıl içinde canlarının çok acıtıldığını, yaralarının kanatıldığını söyledi. Madımak Oteli’nin müze yapılmadığı gibi, katledilenlerin isimleri ile katillerinin isimlerinin yanyana olmasına engel olamadıklarını ifade eden Doğan, ailelerin 22 yıllık acılarını dile getirdi. Acılarını hiç utanmadan ranta çevirenlere, Madımak katillerinin avukatlarından 8’inin AKP’den millekvekili yapıldığına, kırmızı bültenle aranan katillerin belediyede memur çıktığına, AKP’nin ailelerin acılarını hiçe sayan Alevi çalıştaylarına vurgu yapan Doğan, 22 yıllık süreçte “Devlette devamlılık” olduğunu gördüklerini, bunun katliamlarda devamlılık olduğunu söyledi. Dersim, Koçgiri, Maraş, Çorum, Sivas, Gazi, Gezi. Hayata dönüş operasyonu gibi katliamların devlet geleneği haline geldiğini örnekleyen Doğan, Madımak’ın çocuk, kadın, sanatçı kıyımı olduğunun da altını çizdi.
Daha sonra Hacı Bektaş Vakfı Genel Başkanı Ercan Geçmez, Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu Başkanı Hüseyin Mat, İngiltere Alevi Birlikleri Başkanı İsrafil Erbil, İsveç Alevi Birlikleri Federasyonu Başkanı Zeynel Özen, Avusturya Alevi Birlikleri Başkanı Mehmet Ali Çankaya ile milletvekilleri de yaptıkları konuşmalarda, katliamlarda cömert bir devletle karşı karşıya olduklarını ifade ettiler. Devletten yüzleşme beklediklerini, bir daha böyle katliamların olmaması için hesaplaşmanın olması gerektiğini belirten konuşmacılar, halkların birlikte olmasının yolunun din kardeşliğinden değil, insan haklarından yana birlikte olmaktan geçtiğini ifade ettiler. Zorunlu din dersleri ve Diyanet’in kaldırılmasını istemekte ne kadar haklı olduklarını katliamların gösterdiğini belirten ve Madımak katliamını dünün IŞİD ‘lilerinin yaptığını belirten konuşmacılar, bu sistemin her gün yeni IŞİD’ciler yarattığnıı dile getirdiler. Bu katliamların devlet istediği için yaşandığı kaydedilen konuşmalarda, “Devlet kimdi, o zaman Süleyman Demirel’di. Öldü gitti, ama Tansu Çiller, Mehmet Ağar yaşıyor, onlar ve tüm sorumluların hesap vermesi gerekiyor” denildi.
Aileler, örgüt yöneticileri ve milletvekileri bugün de hep birlikte Madımak Oteli’nin önünde olacaklarını duyurdular.
‘En çok annelerin canı yanıyor’
Avrupa Alevi Kadınlar Birliği Başkanı Nevin Ağaoğlu da “neden bu devlet ötekinden nefret ediyor, neden canımızı acıtıyor?” diye sordu. Alevilerin barış içinde yaşamayı çok istediğini ama hep canlarının yakıldığını, acı çektirildiğini belirten Ağaoğlu’nun konuşması sırasında anneler hıçkırıklarını tutamadı, bazı anneler fenalaştı.
Katliamlarda en fazla annelerin, kadınların canının acıdığını belirten Ağaoğlu, “Devlet neden annelerin, çocukların canını acıtıyor?” diye sordu. Barış, demokrasi, insan hakları istediklerini belirten Ağaoğlu, ömürleri yettiğince mücadele edeceklerini söyledi.
Aileler kalabalık katıldı
HDP’li vekillerin toplantısına katılan ailelerden bazıları şöyle:
Handan Metin’in annesi Sultan Metin ve ablaları; Asuman ve Yasemin Sivri’nin annesi Yeter ve babası Ahmet Sivri, Gülsün Karababa’nın kardeşleri, Serkan Doğan’ın annesi Pakize Doğan ve kardeşleri, Murat Gündüz’ün annesi Kifayet ve Babası Mehmet Gündüz, Özlem Şahin’in annesi Nezaket ve babası Remzi Şahin, Nurcan Şahin’in annesi Fidan Şahin, Mehmet Atay’ın ailesi, Koray ve Menekşe Kaya’nın annesi Hüsne Kaya, Huriye ve Yeşim Özkan’ın kardeşleri…