Ahmet Saymadi yazdı: Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu başta olmak üzere birçok AKP’li milletvekilleri ve AKP yöneticileri sıklıkla HDP’nin halkı tehdit ederek oy topladığını iddia ediyorlar ve bu iddiayı sıklıkla dile getiriyorlar. Kısa bir internet taramasıyla kimin halkı tehdit ettiği görülüyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu başta olmak üzere birçok AKP’li milletvekilleri ve AKP yöneticileri sıklıkla HDP’nin halkı tehdit ederek oy topladığını iddia ediyorlar ve bu iddiayı sıklıkla dile getiriyorlar.
Kısa bir internet taramasıyla kimin halkı tehdit ettiği görülüyor. Bulduklarım kısaca şöyle:
Birincilik her zamanki gibi Cumhurbaşkanı Erdoğan’da. Erdoğan, “7 Haziran'da 400 milletvekilini verin ve bu iş huzur içinde çözülsün.’’ demişti. Erdoğan geçtiğimiz günlerde ise, “400 milletvekili alınsaydı durum bugün çok farklı olurdu” dedi. Erdoğan, AKP’ye oy vermezseniz kaos olur minvalinde açıklamaları sıklıkla yapıyor.
İkincilik Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun. Dün Van’da, ‘‘AK Parti iktidardan indirilirse buralarda terör çeteleri dolaşacak, beyaz toroslar dolaşacak’’ dedi. Açık açık bize oy vermezseniz fail meçhul günlerine dönülür diyor. Davutoğlu kendilerinden sonrasıyla uğraşmak yerine, beyaz Toroslarda katledilenlerin faillerini bulmaya çalışsa daha iyi olur. Gerekli bilgi Cumartesi Anneleri’nde var…
Erdoğan ve Davutoğlu’ndan sonrasını sıralamaya gerek yok…
Enerji Bakanı Taner Yıldız, ‘‘İster erken seçim olsun ister olmasın HDP’ye oy verenler 3 gün elektriksiz kaldığında bunu daha doğru değerlendirecektir’’ dedi. AKP’ye oy vermeyene elektrik bile yok…
Cumhurbaşkanın danışmanı AKP’li Burhan Kuzu, seçim sonuçlarının açıklanmasının ardından, ‘‘Evet seçim bitti. Millet kararını verdi. Ya istikrar ya kaos dedim; Millet kaosu seçti, hayırlı olsun” diye yazdı. Seçimlerden sonra olanları biliyoruz: Sokak Polis şiddeti, katliam, Suruç, Ankara…
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, Çankırı’da “Burada meydandaki kardeşlerimizin birçoğunun mutlaka birtakım taksitleri vardır. Yarın koalisyonlar gelsin, bunları ödeme şansınız yok. Onun için 2 milletvekilinin ikisini de AK Parti’ye vereceksiniz.” dedi. Halkı, borcunu ödeyemez hale getirmekle tehdit etti.
Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, savaş ve kaos ortamının oluşacağını işaret ederek, "HDP bundan sonra Çözüm Sürecinin ancak filmini yapar.’’ dedi. Başka bir konuşmasında ise, ‘‘Dağdan gelip bağdakini mi susturacaklar?" dedi. Oysaki kendisi her yerde konuşuyor, konuşması engellenen HDP’liler…
AKP’li Beşir Atalay, Van’dan vekil adayı olunca, ‘‘HDP’ye de tavsiyemiz şudur. Eğer demokrasiye inanıyorlarsa seçimin huzurunu bozacak hiçbir şey yapmasınlar ve yaptırmasınlar. Yaptırırlarsa, yaptıklarına pişman ederiz" dedi.
AKP Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ, akademisyen, gazeteci ve sanatçıların da aralarında yer aldığı HDP’ye destek çağrısı yapan 100 aydın için, “hepsi hukuk önünde yargılanacak” dedi. Özdağ’a göre HDP’ye oy vermek, destek istemek yargılanma sebebi…
AKP’li Eski Sağlık Bakanı Recep Akdağ, HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ için, "Sen sırtımı PKK'ya dayadım diyorsan gün gelir PKK'ya sıkılan kurşunla sen de sırt üstü devrilirsin" dedi. Akdağ, Yüksekdağ’ı açıkça ölümle tehdit etti…
AKP Zonguldak Milletvekili Hüseyin Özbakır, "Vatandaş 7 Haziran seçimlerinde ayağına sıktı ama inşallah bu seçimde bunu tedavi edecektir. Mazallah öbür ayağına da sıkarsa Allah korusun frenlerimiz tutmaz" dedi. Özbakır’a göre, AKP’ye oy vermemek ayağa sıkmakla aynı.
Hürriyet Gazetesi’ne eli sopalı AKP’lilerin yaptığı baskında AKP İstanbul milletvekili Abdürrahim Boynukalın, “Bu noktadan sonra HDP’nin PKK’yla, PKK’nın Zaman Gazetesi ile, Zaman Gazetesi’nin de Aydın Doğan’la hiçbir farkı kalmamıştır. Hepsi birer terör örgütüdür.’’ dedi. Sonraları ‘boynubükük’ olarak anılacak olan Abdürrahim’in tehditleri devam etti.
AKP’li Tokat Belediye Başkan Yardımcısı Osman Altunordu, ‘‘AKP’nin tek başına iktidara gelmemesi halinde Türkiye’nin cehennem çukuruna dönüşecek. Her oy bir mermi gibi hainlere isabet etmeli.’’ dedi. Altunordu, Muazzez Abacı’nın Vurgun şarkısını çok dinlemiş herhalde, ‘‘Seninle cehennem ödüldür bana, sensiz cennet bile sürgün sayılır’’
AKP Rize İl Başkanı Muhammet Avcı seçmeni AKP’ye oy vermezlerse havalimanı yapılmamasıyla tehdit etti. Avcı, “Rize halkı AKP’ye oy vermezse Rize havaalanın yapılmasının söz konusu olamayacaktır.’’ dedi. AKP’ye vermeyene, yol yok, elektrik yok, havalimanı yok….
Bunlar sadece bir çırpıda bulabildiklerimiz, yazıyı okuyanların aklına, bizim unuttuklarımız gelecektir elbet. Görüldüğü üzere AKP oy almak için devletin her türlü imkanını kullandığı gibi, oy vermeyenleri de bu imkanlardan mahrum etmekle tehdit ediyor.
Tabi AKP sadece tehdit etmekle kalmıyor, bu tehditlerini hayata da geçiriyor. Yüksek Seçim Kurulu kararına rağmen, HDP’nin yüksek oranlarda oy aldığı yerlerde sandıkları taşımaya, insanların HDP’ye oy vermesine engel olmaya çalışıyor. Seçilmiş belediye başkanları ve milletvekili adayları dahil olmak üzere HDP çalışanlarını tutukluyor. HDP’nin seçim bildirgesini yasaklayıp, toplatılma kararı veriyor. Kürt illerinde HDP’liler sokak ortasında vuruluyor… HDP büroları ve standları saldırıya uğruyor, yakılıyor… HDP’yi hedef aldığını açıkça ifade eden IŞİD çetesinin önü açılıyor, destekleniyor, canlı bombalar ellerini kollarını sallaya sallaya dolaşıyor: Suruç’ta, Ankara’da katliamlar yapıyor. HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’a suikast planları yapılıyor…
Bütün bunlar herkesin önünde olup biterken, bunlar hiç yokmuş gibi, bu laflar hiç söylenmemiş gibi, AKP’liler, ‘‘HDP’liler halktan tehditle oy istiyor’’ diye yaygara koparıyor. AKP’nin yukarıda saydığımız tehditlerinin ve uygulamalarının planlı olduğunu Davutoğlu geçtiğimiz gün itiraf etti, ‘‘Ankara’daki terör saldırısı sonrasında anket yaptık, oylarımızda bir yükseliş trendi var.’’ dedi. Mesele gayet açık.
Siz, size oy vermeyenleri tehdit etmeyi ve katliam yapmayı bırakın! Karşınızda olan bizler her şeyin farkındayız. Bizim için Roboski, Soma, Diyarbakır, Suruç ve Ankara katliamlarından; Gezi ve Kobani Direnişlerinden sonra her şey daha da netleşti. Size oy yok! Korkun, titreyin! Sizin için artık hesap verme ve yargılanma vakti!