HDP Göç ve Mülteciler Komisyonu Sözcüsü Gülsüm Ağaoğlu, Bolu Belediye Başkanı’nın Suriyeli sığınmacılara sağlanan sosyal ve mali yardımların kesilmesi talimatını vermesine dair yaptığı açıklamada, “Suriyeli sığınmacılara ayrımcılıktan vazgeçilmeli” çağrısı yaptı.
Hakların Demokratik Partisi (HDP) Merkez Yürütme Kurulu Üyesi (MYK) ve Göç ve Mülteciler Komisyonu Sözcüsü Gülsüm Ağaoğlu, yerel seçimler sonrası Bolu Belediye Başkanı seçilen Tanju Özcan’ın Suriyeli sığınmacılara sağlanan sosyal ve mali yardımların kesilmesi talimatını vermesine ilişkin yazılı bir açıklama yaptı.
Açıklamada,”Mazbatasını alır almaz Suriyeli sığınmacılara sağlanan sosyal ve mali yardımların kesilmesi talimatını veren sayın Tanju Özcan’ın bu tavrını yabancı düşmanlığının bir yansıması olarak kabul ediyoruz” denildi.
‘Daha hassas yaklaşılmalı’
Suriyelilerin büyük çoğunluğunun Türkiye’de olumsuz şartlarda yaşadıkları ve birçok alanda istismara ve ciddi bir ayrımcılığa uğradıklarını ifade edilen açıklamada, “Giderek yaygınlaşan bu ayrımcılığa önemli mevkilerde bulunan ve siyasi sorumluluğu olan kişilerin çok daha hassas yaklaşması beklenirken, sayın Özcan’ın sığınmacı Suriyelileri toplumun genelinde bir yük gibi göstererek aşağılayıcı bir dil kullanması, Suriyelileri toplum içinde hedef haline getirmekten başka bir sonuç yaratmayacaktır” diye belirtildi.
‘Ayrımcılığa maruz kalmamalılar’
Bolu ve çevre illerin daha önce de Bulgaristan ve Yunanistan başta olmak üzere Balkanlardan ciddi bir göç aldığı ve bu durumun bölgeye değer kattığının ifade edildiği açıklamada, şu ifadelere yer verildi: “Suriyelilerin de kendi özgünlükleriyle ve toplum ile uyum içinde yaşam koşullarının sağlanmasıyla Bolu’ya ve Türkiye’nin geneline değer katacakları açıktır. Suriyeliler ayrımcılığa ve ötekileştirmeye maruz kalmamalıdır. Tam tersine, maruz kaldıkları sorunların ortadan kaldırılması için hep birlikte ve ortak çözüm üretilmelidir. Bir yerel yöneticinin, göçmenleri bir yük olarak görmek yerine, üretim sürecine katmak ve toplumsal hayata dahil etmek gibi bir önceliği olmalıdır. Siyasi sorumluluğu olan yetkililerin toplumda ırkçılığı, ayrımcılığı veya yabancı düşmanlığını büyütecek kararlar almasını veya açıklamalarda bulunmasını son derece tehlikeli gördüğümüzü bu vesileyle bir kez daha vurguluyoruz.”
(Yeni Yaşam Gazetesi)