SEÇTİKLERİMİZ – Celal BAŞLANGIÇ Artı Gerçek için yazdı: Kobane operasyonundaki amaç Saray’ın ‘bekası’ için, bütün saldırılara rağmen tek gerçek muhalefet olan HDP’yi siyasetin dışına atmak, seçimleri boykot etmeye yöneltmek, muhalefeti dağıtmak.
HDP’ye ‘Kobane’ bahanesiyle yapılan siyasi soykırım operasyonuna dönük “AKP gündem değiştiriyor” türünden analizlere katılmak mümkün değil.
Tam da asıl gündem bu!
Coronovirus salgınını iktidarın hiç de öyle pompaladığı gibi başarıyla yönetmediği ortaya kesin olarak çıktı. Tersine, iktidar pandemiyle mücadeleyi yüzüne gözüne bulaştırdı da yurttaşlarına yüzlerine takacak ücretsiz bir maske dağıtmayı bile beceremedi.
Sağlık Bakanlığı’nın her gün açıkladığı vaka ve vefat sayılarına her geçen gün duyulan güven azaldı. Çünkü sahadan elde edilen veriler, açıklanan resmi rakamları beş-on kez yalanlıyor.
Ekonomi tam anlamıyla yere çakılıyor. TL, sadece dolar ve euro karşısında değil, bütün dünya paralarına karşı hızla değer kaybediyor. Haftalardır dolar ve euro her gün kendi rekorunu kırıyor.
Bu aynı zamanda Erdoğan’ın “faiz düşerse enflasyon da düşer” tezini çökertti. Ekonomideki kötüye gidiş Erdoğan’ın faiz düşürme direncini de kırdı, geçen hafta faiz yükseltmek zorunda kaldılar ama bu bile TL’nin hızla değer yitirmesini durduramadı.
Pandemi, zaten çökmekte olan ekonomiyi daha da içinden çıkılmaz hale getirdi. Yurttaşlarına destek olmak yerine IBAN numarası verip para toplamaya kalkan Saray iktidarı, kredi vererek çökmekte olan esnafı ödeyemeyeceği borçların altına soktu.
Halkın geniş bir kesimi yoksulluktan yokluğa doğru sürükleniyor.
Halkın gözünü boyamak, kendilerine bir başarı hikâyesi çıkarmak için atadıkları eş dost üzerinden TÜİK’in bütün verilerle oynayarak düşük enflasyon ve işsizlik oranı açıklamasını sağladılar. Ancak Saray’ın enflasyonuyla halkın enflasyonu arasında uçurum derinleştikçe derinleşti. Saray’ın rakamları işsizlik oranını düşük gösteriyor ama halk içindeki işsizlik artık insanları açlıkla karşı karşıya getirmek üzere.
Pandemi koşullarında uzaktan eğitim konusunda da tam bir fiyasko yaşandı. Eğitim vereceği öğrenci sayısını bilmeyen ya da o sayıya göre teknik altyapı oluşturamayan bir beceriksizlik örneği sergiledi iktidar.
Ülke içerisinde ekonomiden pandemi kontrolüne, işsizlikten eğitime her alanda tel tel dökülen Saray iktidarı dış politikada da tamamen duvara tosladı.
Suriye’de İdlip bataklığında debeleniyor, Libya’da oyunun dışına düşüyor, Doğu Akdeniz’de Oruç Reis gibi karaya vuruyor…
Bu durum da Saray’ın iç politikaya dönük milliyetçilik kozunun elinde patlamasına yol açıyor.
Celal Başlangıç’ın Artı Gerçek’teki yazısının tamamını okumak için TIKLAYIN