TBMM’deki bütçe görüşmelerinde HDP’li milletvekilleri ile İçişleri Bakanı Soylu arasında çok sayıda konuda tartışma yaşandı. Soylu, bütçe konuşması sırasında HDP’li milletvekillerine hakaret ederken, HDP Milletvekili Tiryaki, “İktidarın HDP’ye saldırmaktan başka anlatacağı hikâye yok” dedi.
İçişleri Bakanlığı’nın 2021 Yılı Bütçesi, HDP’li ve AKP’li milletvekillerinin tartışmaları eşliğinde onaylandı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, HDP’li milletvekillerine sert sözlerle yüklenirken HDP’liler ise kayyum ve güvenlikçi politikaları eleştirdi. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, bütçe konuşmasında, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde “teröre göz yummadıklarını” belirterek HDP’li belediyelere atanan kayyumu savundu. İspanya, İtalya ve Yunanistan’da da kayyum uygulamasının bulunduğunu savunan Soylu, HDP’li milletvekillerinin itirazlarının ardından “Sizin az buçuk haysiyetiniz olsa şu siviller için bir gün başsağlığı dilerdiniz” dedi.
Son günlerde MHP’nin “Kapanmalı” çağrısının ardından hedef haline gelen HDP’nin kriminalize edilmemesini isteyen CHP Grup Başkanvekili Engin Altay’a da yüklenen Soylu, “Sayın Engin Altay, biraz önce burada bir cümle ettiniz, dediniz ki, ‘Siz HDP’yi kriminalize etmeyin.’ HDP’yi biz kriminalize etmiyoruz, etmeyiz de zaten. HDP’yi kim kriminalize ediyor biliyor musunuz? Lütfen, bazen üstü örtülü, açık, beraber olduğunuz HDP’yi korumak için böyle bir söz söylemeyin. HDP’yi kriminalize eden, PKK terör örgütünün kendisidir” dedi.
Onların sesini keseceğiz
Soylu’nun konuşması sırasında, sıra kapaklarına vuran HDP’li milletvekillerini uyaran TBMM Başkanvekili Süreyya Sadi Bilgiç, “Arkadaşlar, başım ağrıdı, lütfen” dedi. Bu sözler üzerine yeniden HDP’lilere yüklenen Soylu, “Bizim başımız ağrımaz, onların sesini keseceğiz, keseceğiz, keseceğiz” dedi.
BirGün’e değerlendirmelerde bulunan TBMM Adalet Komisyonu Üyesi, HDP Milletvekili Mehmet Rüştü Tiryaki ise, “Türkiye’deki hiçbir bakana yakışmayacak seviyede bir konuşma yaptı Soylu. Bunu demek ki kendisine yakıştırıyor. Alkışlayanlar da aynı şekilde. HDP’ye hakaret ederek, kriminal göstererek bu alkışı almaya çalışıyor. Çünkü bunun dışında anlatabilecekleri bir hikâyeleri yok. Daha ilginci, konuşması neredeyse baştan sona hakaret içeriyor. İçinde politik değerlendirme, ülkenin gerçek anlamında huzuruna dair tek bir umut vadetmiyor” ifadelerini kullandı. Tiryaki sözlerini şöyle sürdürdü: “Bütçe konuşmasını bu şekilde gerçekleştirmesi bekleniyordu. Geçen sene de benzer biçimde şov yaptı. Ama sonra hayat kaldığı yerden devam edecek. Bir siyasi partiye hakaret ettiğinizde, hedef gösterdiğinizde sorunlarını çözmüş olmuyorsunuz. Bu ülkenin temel sorunları, sorun olarak kalmaya devam edecek. Siz sorunları çözmek için ne yapacaksınız? Bir bakan konuşmasından çok seçim mitingi şeklinde konuşma dinledik.”
Kapatmanın hukuksal temeli yok
Tiryaki şunları kaydetti: Kriminalize edilmeye çalışmamızın hukuksal hiçbir temeli yok. Bu büyük lafların altını doldurabilecekleri hiçbir hukuksal argüman yok. Ellerinde HDP’nin kapatılmasını haklı kılabilecek tek bir argüman yok. Siyasi olarak bitmek üzere olan iktidar, kendisine tutunacak bir dal aramaktadır. Bir tane veri olsa bunu bangır bangır ilan ederlerdi. Herhangi bir siyasi parti faaliyeti dışında tek faaliyetimiz yok. Biz ne yapıyorsak kamuoyunun bilmesi ve duyması için yapıyoruz.
Meclis Başkanvekili de tartışmalara dahil oldu
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın bütçe görüşmelerinde ise Bakan Murat Kurum, uzun süre HDP’yi eleştirdi. Doğu ve Güneydoğu’daki yıkımdan HDP’yi sorumlu tutan Bakan Kurum, “Biraz önce HDP vekillerinin konuşmalarını hakikaten ibretle izledim. HDP vekili kendince bize çevrecilik, şehircilik dersi veriyor. Biz sizin çevreciliğinizi Diyarbakır sokaklarında, dünya mirası Sur’un sokaklarında gördük; Şırnak’ta, Mardin’de yakıp yıktığınız tarihi eserlerde, bu milletin bağımsızlığının simgesi camilerimizin harap hallerinde gördük” dedi. HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş ise Genel Kurul’da yaptığı konuşmada, Bakan Kurum’un “alkış almak için” HDP’ye yüklendiğini söyledi. Kurum’a ihale yolsuzluklarına ilişkin iddiaları soran Beştaş, “Doğrusu depremde yıkık binaların üzerine çıkıp poz veren Bakan bize insanlık dersi veremez. Bu konuda kendisini men ediyoruz. Ayrıca atanmış bir kişi olarak gelip burada seçilmiş milyonlarca insanı temsil eden grubumuzu böyle itham edemez. Bunu asla kabul etmeyiz” diye konuştu.
Beştaş’ın konuşmasının ardından tamamlanması gereken bütçe görüşmeleri, TBMM Başkanvekili Süreyya Sadi Bilgiç tarafından sürdürüldü. İçtihatlara göre, Bakan Kurum’un talepte bulunması gerekirken böyle bir talebi olmayan Kurum’a TBMM Başkanvekili Bilgiç söz verdi. Bilgiç, “Sayın Kurum, sataşmadan söz istiyor musunuz? Ağır ifadeler var, yerinizden değil, kürsüden” şeklinde seslendi.
Bakan Kurum, bu davetin ardından HDP’yi eleştiren bir konuşmaya daha imza atarken muhalefet ise Bilgiç’e tepki gösterdi. TBMM İdare Amiri Mahmut Toğrul, “Böyle söz verilir mi? Bakanı siz zorla çıkardınız, talebi yoktu” dedi. HDP Grup Başkanvekili Beştaş ise son sözün milletvekillerine ait olması gerektiğini belirterek, “Sayın Başkan, tarafsız olmak zorundasınız. Oraya, ‘Ağır itham var’ diye özellikle söz veriyorsunuz, son sözü Bakan’a veriyorsunuz” diyerek tepkisini gösterdi.
Bir arada yaşamı savunacağız
İktidarın muhalefete yönelik artan baskısını ve HDP’nin kapatılmasına ilişkin açıklamalara bir tepki de SOL Parti’den geldi. MHP’nin HDP’nin kapatılması çağrısıyla işaret fişeği attığı belirtilen açıklamada şu ifadeler yer aldı: “HDP’yi ‘yok edilmesi gereken mahluklar’ olarak tanımlayarak yapılan çağrı, ırkçı bir nefret ve düşmanlığın bir ifadesinden başka bir şey değildir. Meşru bir Partiye yönelik bu kapatma ve yok etme çağrıları, iktidarın içine düştüğü acizliğin son göstergesidir. Ekonomik kriz altında boğulan halkın yükselen sınıfsal taleplerini etnik fay hatlarını harekete geçirerek etkisizleştirmeyi denemenin ülkeyi yeni bir felakete sürükleyeceği unutulmamalıdır. MHP, şimdi halkı parçalamaktan, birbirine düşürmekten medet ummaktadır. SOL Parti, açlık ve sefalete sürükledikleri halkı birbirine düşman etmeye çalışan zihniyete karşı birarada yaşamı kararlılıkla savunacaktır.”