HDP Merkez Yürütme Kurulu, 1 Nisan’da yaptığı toplantının ardından seçim sonuçlarına ilişkin değerlendirmesini açıkladı.
HDP’den yapılan yazılı açıklamada, “Yerel seçimler sürecinde ve sonucunda ortaya çıkan durum göstermiştir ki, Türkiye’de toplumsal sorunların çözümü ancak köklü bir demokratikleşme ile sağlanabilir ve bu çok acil bir ihtiyaçtır. Demokrasi, sosyal haklar, eşitlik ve ekoloji mücadelesi, Kürt sorununda çözüm ve barış, ne AKP’nin insafına bırakılabilir ne de geleneksel inkarcı ve ulusalcı zihniyetten vazgeçmeyen CHP’nin iktidar hesaplarına malzeme yapılabilir” denildi.
HDP, şu değerlendirmelerde bulundu: “Seçim çalışmaları eşit olmayan koşullarda gerçekleşmiştir. Ana akım medya desteğinin asla bizden yana olmamasına, bariz bir ayrımcılık yaşanmasına; tüm imkanların AKP’ye sunulmuş olmasına; Fethiye, Aksaray, Giresun, Urla ve pek çok ildeki yoğun baskı, engelleme ve ırkçı saldırılara rağmen seçim çalışmalarımızı sürdürdük. Özellikle seçim sürecinde partimize karşı geliştirilen linç kampanyasına, CHP-Cemaat cephesinin oluşturduğu psikolojik baskıya rağmen, HDP’nin sandıkta aldığı sonuçlar önemlidir. Bu ortam arzu ettiğimiz sonuçları almamızı engellese de, elde ettiğimiz destek bundan sonraki çalışmalarımız için önemli bir başlangıç zeminini yaratmıştır. Batıda HDP, Kürt illerinde BDP ile seçime girmek riskli bir karardı. Ama ona rağmen alınan sonuçlar hepimizi sevindirdi.”
BDP’nin 103 il, ilçe ve beldede seçimi kazandığını hatırlatan HDP, “Kürt halkı kendini yönetmek istediğini, diline, kimliğine, kültürüne sahip çıktığını seçim sonuçları ile bir kez daha söylemiş oldu” dedi.
Açıklamada, HDP’ye ilişkin ise şu değerlendirmeler yapıldı: “HDP ise batıda, ilk kez girdiği ve henüz örgütlenmesini tamamlayamadan 5 ay gibi çok kısa bir sürede hazırlandığı seçimlerde, 2009 ve 2011’de alınan oyları çoğu yerde korudu, kimi yerde artırdı, bazı yerellerde ise kayba uğradı. Ancak hemen hemen Türkiye’nin her yerinden oy aldı, İstanbul’da üçüncü kuvvet merkezi olduğunu gösterdi. Toplamda 3 milyona varan oy ve yüzde 7’ye ulaşan oran, HDP-BDP ortaklığının, Cumhurbaşkanlığı seçimleri, genel seçimler ve bu iki seçim arasında ortaya çıkabilecek tüm siyasi denklemlerde var olma iddiasının; demokrasi, eşitlik, barış ve özgürlük yolundaki siyasetin yeni bir seviye kazanmış olduğunun göstergesidir.”
“Kadınların başarısı çok kıymetli”
“Bu seçimin çok önemli bir sonucu kadınların kazanmış olmasıdır” diyen HDP, HDP-BDP ortaklığının eşbaşkanlık uygulaması ile artık kazanılan her merkezde bir kadın belediye başkanı da olduğunu kaydetti. HDP, ekledi: “Kadınların çok büyük eşitsizlikle karşı karşıya bulunduğu Türkiye’de bu sonuç, seçimin bütün sonuçlarından çok daha kıymetlidir.”
Türkiye’nin her tarafında HDP’yi destekleyen, izleyen ve gözleyen insanlar olmasının sevindirici olduğu ifade edilen açıklamada, “Bu bize, başlattığımız çalışmaların doğru bir yolda ilerlediğini gösterdi ve bizleri cesaretlendirdi” denildi.
HDP, kampanya dönemindeki eksikler ve hatalarını da gördüğünü ifade ederek, şöyle devam etti: “Herhangi bir mazeret üretmeden bunların giderilmesi için adım atmamıza imkan sağladı. Bu kararlılıkla, elde ettiğimiz sonuçları, yaptığımız çalışmaları bütün yetkili kurullarımızla, üyelerimizle, bileşenlerimizle ve bu çalışmada bizi destekleyen, oy verenlerle birlikte tartışıp, eksik ve hatalarımızı cesaretle tespit edip, mücadeleyi ve örgütlenmemizi geliştirme, seçim dönemindeki çalışmalarımızı kolektif bir tecrübeye çevirme kararlılığındayız.”
“HDP-BDP ortaklığı yerel yönetimlerde ana muhalefet odağıdır”
Açıklamada, “HDP-BDP ortaklığı yerel yönetimlerin demokratikleştirilmesi, özerk ve demokratik bir yerel yönetim anlayışının gerçekleşmesi, toplumcu bir belediyecilik ve hizmet anlayışının yerleşmesi açısından yeni ve köklü önerileri olan tek politik odaktır. Bu sonuçlarla birlikte, yerel yönetimlerde geliştirdiği politikalarla ve uygulamaya başlayacağı modelle HDP-BDP ortaklığı yerel yönetimlerde ana muhalefet odağıdır” denildi.
Türkiye’deki iktidar-muhalefet tablosunun ise önceki durumunu koruduğunu belirten HDP, “CHP yaptığı yanlış muhalefet ile AKP’nin elini güçlendiriyor” tespitinin sandıkta da görüldüğünü ifade etti. HDP, “AKP’nin oylarını korumasının nedeni, AKP karşıtlığından başka bir vasfı olmayan, AKP’nin kurduğu siyaset zemininin dışına çıkamayan cenahtır. Ancak şu çok açık ki, sandıktan AKP’nin çıkmış olması, yolsuzluk ve usulsüzlükleri, dönen rüşvet çarkını, totaliter ve yasakçı zihniyeti aklamaz. AKP’nin bu politikalarına karşı dün olduğu gibi bugün de politik ve hukuki mücadelemiz sürecektir” dedi.
Demokrasi, emek ve barış güçlerine birlikte mücadele çağrısı
Türkiye’deki politik gerilim hattının devam edeceğini, hesaplaşmanın derinleşeceğini belirten HDP, bu hesaplaşmanın demokrasi ve özgürlüklerin kazanılmasıyla sonuçlanmasının mücadeleye bağlı olduğunu kaydetti. HDP, “Bizler Türkiye’deki muhalefet zafiyetini aşmaya aday olduğumuzu bu mücadelemizle göstereceğiz. Türkiye’deki mevcut siyasi krizden ve siyasi tıkanmışlıktan HDP-BDP’nin de içinde olduğu demokrasi güçlerinin birlikteliğiyle ve mücadelesiyle çıkılabilir. Bu mücadeleyi büyütmek için Türkiye’deki tüm demokrasi, emek ve barış güçlerine, sosyal hareketlere birlikte mücadele ve örgütlenme çağrımızı yineliyoruz” dedi.