Koronavirüs nedeniyle geçen hafta 10 sağlık emekçisinin hayatını kaybettiği Hatay’da, bugün de bir doktor yaşamını yitirdi. Hatay Tabip Odası’nın yaptığı açıklamada, “aylardır en az 15 günlük kapanma süreci gereklidir diye çığlığımız çıktığı kadar bağırıyoruz, sizler ise pansuman çözümlerle göstermelik bazı tedbirler alıyorsunuz” dendi.
SiyasiHaber
Koronovirüsten kaynaklı vaka ve ölüm oranlarında açık ara Türkiye ortalamasının çok üzerinde seyreden Hatay’da bugün bir sağlık çalışanının daha ölüm haberi geldi. Geçen hafta 10 sağlık çalışanının hayatını kaybettiği Hatay’da, Dr. Nebil Emir koronavirüs nedeniyle hayatını yitirdi.
Hatay Tabip Odası, Dr. Nebil Emir’in ölümü dolayısıyla bir basın açıklaması yayımladı.
15 günlük kapanma süreci gereklidir
“Salgının başından beri şeffaf olmayan, halka gerçek vaka sayılarını ve ölümleri söylemeyenlerin bu salgının kontrol altına alınamamasındaki payı kuşkusuz çok büyük.” denilen açıklamada, “TTB ve Hatay Tabip Odası olarak aylardır en az 15 günlük kapanma süreci gereklidir diye çığlığımız çıktığı kadar bağırıyoruz, sizler ise pansuman çözümlerle göstermelik bazı tedbirler alıyorsunuz. Bu tedbirlerin yetersiz olduğu gün gibi aşikarken, biz sağlık çalışanlarını salgının en önüne hiçbir tedbir almadan sürmek resmen bizi feda etmektir.” değerlendirmesi yapıldı.
Koronavirüs meslek hastalığı olarak kabul edilmelidir
Siyasi iktidarın gerekli tedbirleri en sıkı bir şekilde almaya davet edildiği açıklamada, “Dr. Nebil Emir’in vefatının son olmasını istiyor, arkadaşımızın vefatı bir meslek hastalığı olarak kabul edilinceye kadar mücadelemizi devam ettireceğimize söz veriyoruz.” dendi.
Hatay Tabip Odası’nın açıklamasının tam metni şöyle:
“Ne çok ölüyoruz!
Ne çok ölüyoruz! Ne çok tükeniyoruz! Sorumlu mevkilerdekilerin pandemi yönetimindeki basiretsizliği canlarımızı almaya devam ediyor. Geçen hafta içerisinde ilimizde on sağlık emekçisi arkadaşımız hayatını kaybetmişken, bugün de hekim arkadaşımız Dr. Nebil Emir’i kaybetmenin derin üzüntüsü içerisindeyiz. O yönetenler için bir rakam olabilir ama kendisi gibi sağlık emekçisi olan eşi için yol arkadaşı, çocukları için baba, bizler için ise çalışkan bir hekim, bir dost, bir arkadaştı.
Salgının başından beri şeffaf olmayan, halka gerçek vaka sayılarını ve ölümleri söylemeyenlerin bu salgının kontrol altına alınamamasındaki payı kuşkusuz çok büyük. İnsanları sadece maske-mesafe-hijyen ile koruyabileceğini zanneden zihniyet, hiçbir sosyal tedbir almadan bir salgınla mücadele edilemeyeceğini bilmeliydi. Salgın daha önce işlevsizleştirdiğiniz birinci basamakta karşılanır. Koruyucu sağlık hizmetleri ile karşılanır.
TTB ve Hatay Tabip Odası olarak aylardır en az 15 günlük kapanma süreci gereklidir diye çığlığımız çıktığı kadar bağırıyoruz, sizler ise pansuman çözümlerle göstermelik bazı tedbirler alıyorsunuz. Bu tedbirlerin yetersiz olduğu gün gibi aşikarken, biz sağlık çalışanlarını salgının en önüne hiçbir tedbir almadan sürmek resmen bizi feda etmektir. Biz sağlık çalışanları aylardır hiçbir fedakarlıktan kaçınmadan görevimizi sürdürmeye devam ediyoruz ve edeceğiz. Ama siyasi iktidar da üzerine düşen görevi yerine getirmelidir. Halkın temel ihtiyaçları üç ay süreyle ücretsiz ve karşılıksız karşılanmalıdır. Beslenme, ısınma, aydınlanma ve kira giderleri merkezi bütçeden verilmelidir. Yerel yönetimler vatandaşları için gerekli sosyal yardım projelerini devreye sokmalı, suyu üç ay vatandaşa ücretsiz temin etmelidir. Toplu ibadetler her görüşten insanlar için geçici süre için yapılmamalıdır.
Bu süreçte yüzlerce sağlık çalışanı enfekte oldu, onlarcası hastanelerde enfeksiyonu ağır geçirdi, bir kısmı şu anda yaşam mücadelesi veriyor. Artık daha fazla kayıp istemiyoruz. Siyasi iktidarı gerekli tedbirleri en sıkı bir şekilde almaya davet ediyoruz. Dr. Nebil Emir’in vefatının son olmasını istiyor, arkadaşımızın vefatı bir meslek hastalığı olarak kabul edilinceye kadar mücadelemizi devam ettireceğimize söz veriyoruz.”