Hasan Ferit Gedik’in Gezi eylemleri sürdüğü sırada Maltepe ilçesinin Gülsuyu Mahallesinde uyuşturucu satan çetelere karşı yürüyüş sırasında vurularak öldürülmesine ilişkin davanın bugün 3. duruşması görülecekti. Ancak dünyanın en büyük adliyesi olduğu belirtilen Kartal’daki Anadolu Adalet Sarayı’nda yine yeterli yer bulunamadığı gerekçesiyle duruşma başlamadan ertelendi. Gedik’in katil zanlılarının yargılanacağı önceki duruşmalar da aynı gerekçeyle ertelenmişti.
Kartal’daki Anadolu Adalet Sarayı’nda bulunan 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya Hasan Ferit Gedik’in annesi Nuray Gedik ve taraf avukatları katıldı. Tutuklu sanıklar ise duruşma salonuna alınmadı. Duruşmayı CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, Gezi olayları sırasında yaşamını yitiren Berkin Elvan’ın annesi Gülsüm Elvan, Mehmet Ayvalıtaş’ın ağabeyi Muharrem Ayvalıtaş da izledi.
Öte yandan Mahkeme Başkanı Mahir Merdun, “Mahkememiz duruşmanın yürütülüp yürütülemeyeceği konusunda Başsavcılığa ve İstanbul Valiliği’ne müzekkere yazıp görüşlerini sordu” dedi. İstanbul Valiliği’nin henüz cevap vermediğini belirten Mahkeme Başkanı, Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nın davanın nakli konusunda, “Tarafların çokluğu, taraflar arasındaki hususiyetin ciddiyeti, yargılamanın gerçekleştirilemediği, davanın Silivri’ye nakliyle daha sağlıklı duruşma yapılabilir” şeklinde görüş bildirdiğini kaydetti.
Gedik Ailesi avukatlarından Selçuk Kozağaçlı davanın başka bir yargı alanına nakledilme durumunun yanlış olacağını ifade ederek, “Dünyanın en büyük adliyesini yapacaksınız ses sistemi yok, havalandırma sistemi yok, bir kapkaç davası bile görülemez eğer aileler gelecekse. Böyle adliye binası ve yargılama salonu olamaz. Bu adliyede mi kamu güvenliği sağlanamaz? Güvenlik sağlanamıyorsa bir büyük acizlik de buradadır. Davayı nakletseniz iyi olur demişler, topu size atmışlar. Bunlar utançtır, ayıptır. Bir mahkeme, yargı çevresi alanı dışında çalışmaya zorlanamaz. Davanın naklini aklınızdan geçirmeyiniz” dedi.
Mahkeme, 2’nci celsenin fiziki şartlar nedeniyle yargılamaya devam edilemeyerek son verildiğini, duruşmanın geniş bir salonda yapılması konusunda Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan görüş alındığını fakat duruşma için tahsis edilen salonun tarafların sayısı ve yargılamanın süresi dikkate alındığında duruşma salonun sağlıklı yargılama yapmaya yetersiz olduğunu belirtti. Kamu güvenliği nedeniyle davanın nakli konusunda talep ile birlikte dosyanın Adalet Bakanlığı’na gönderilmesine ve Yargıtay’ın bu konuda vereceği kararın beklenmesine hükmederek duruşmayı 19 Kasım 2014 günü saat 10.00’a erteledi. Karara müşteki avukatları, “Böyle bir acizlik olamaz” diyerek tepki gösterdi.
Davanın 14 Ağustos’ta görülecek ilk celsesi ‘Güvenliğin sağlanamadığı’ gerekçesiyle başlamadan ertelenirken, 4 Eylül tarihinde görülecek olan 2. celse ise ‘Duruşma salonunun fiziki şartlarının yetersiz olduğu’ nedeniyle 20. günlük süre zarfında 2. kez ertelenmişti. Her iki duruşma sonrası da adliyede olaylar yaşanmıştı. 311 sayfalık iddianamede “Kasten yaralama”, “Suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve üye olma”, “Nitelikli yağma”, “Kasten öldürmeye teşebbüs”, “Nitelikli yağma” gibi suçlardan, 11 yıl ile 269 yıl arasında değişen hapis ve müebbet hapis cezası istemiyle yargılanacak 22’si tutuklu 35 sanık bulunuyor.