Ulusal ya da uluslararası herhangi bir fon almadığını kaydeden Halkların Köprüsü Derneği, mültecilerin yanında durmayı ilke edindiklerini hatırlattı ve kendilerini hedef göstermek yerine savaşa karşı tavır almaya davet etti.
Halkların Köprüsü Derneği, fon aldıkları iddiasıyla hedef gösterilmelerine ilişkin açıklama yaptı. 2011 yılında Suriye’de başlayan iç savaş nedeniyle mültecilerin büyük bir kısmının Türkiye’ye göç etmek zorunda kaldığı hatırlatılan açıklamada, mültecileri insan hakları öznesi olarak gören akademisyenler, dernekler, alternatif medya ve hak savunucularının sosyal medya üzerinden etiketlenip hedef gösterildiği belirtildi.
Açıklamada, “Son olarak Melih Cilga’nın ‘Türkiye’deki Suriyeli Mültecilere Destek Olan Ulusal ve Uluslararası Kuruluşlar’ olarak hazırladığı ve içerisinde derneğimizin de olduğu kurumları, nereden finanse edildiği belli olmayan ‘S Kuşağı Platformu’ adında sosyal medya hesabı ve oradan da Ümit Özdağ, AB ve Almanya’dan fonlanan dernekler olarak kitlesine hedef gösterdi. Derneğimiz kurulduğu 2014 yılından bu yana hiçbir yerden fon almamayı ilkesel bir tutum olarak benimsemiştir. Bizim derneğimiz, BM ya da AB için projeler hazırlamıyor; devletlerden, ulusal ya da uluslararası hiçbir kurumdan nakdi yardım kabul etmiyor. Bağımsız ve sorgulayıcı bir pozisyonu korumayı önemsiyoruz. Gönüllülerin küçük bağışları ve üyelerin aidatları ile varlığımız sürdürüyoruz. Yanı sıra; fon aldıkları iddia edilen dernek ve vakıfların hedef olarak gösterilmesini de sert bir şekilde kınıyoruz” denildi.
Her bireyin AB dahil olmak üzere diledikleri ülkede yaşama hakkına sahip olmaları gerektiğine inandıkları dile getirilen açıklamada, “sığınmacı” veya “göçmen” değil “mülteci” kavramı kullanıldığının altı çizildi. Halkların Köprüsü Derneği, açıklamasına şöyle devam etti: “2011 yılından bu yana Suriyeliler dışında Irak, Afgan ve pek çok başka ülkeden gelen yaklaşık 4 milyon mülteci ile birlikte yaşıyoruz ve çok iyi biliyoruz ki geri dönme olasılıkları yok, artık ‘misafir’ değiller. Dolayısıyla başta devlet olmak üzere bütün toplumun mültecilerle birlikte yaşamı yeniden kurmak üzere harekete geçmesi, insan haklarına saygılı bir ortamın oluşturulması gerekiyor.
Her türlü ırkçılığa ve ötekileştirmeye karşı mültecilerin yanında durmayı kendisine ilke edinmiş Halkların Köprüsü Derneği olarak sizleri göçe ve ezilene değil, savaşa karşı tavır almaya davet ediyoruz. Son olarak; toplumdaki nefret potansiyelini harekete geçirmeyi amaç edinenlere sesleniyoruz. Sizin bizim çalışma anlayışımızı, ilkelerimizi, yaptıklarımızı anlama kapasiteniz yok. İçiniz kötülük dolu. Biz sizi iyi biliyoruz. Siz de bizden iyiliği öğreneceksiniz. Ama önce iftira atmamayı öğrenin.”