DİSK/Güvenlik Sen üyeleri, 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçilere 2019 yılı için belirlenen yüzde 26’lık asgari ücret zammının yansıtılmamasını protesto etti.
SiyasiHaber
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK)’e bağlı Özel Güvenlik İşçileri Sendikası (Güvenlik-Sen), daha önce kamu işlerinde taşeron işçisi olarak çalıştırılan ve 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kadroya geçirilen işçilere 2019 yılı için belirlenen yüzde 26’lık asgari ücret zammının yansıtılmamasını protesto için İzmir Aile ve Sosyal Politikalar Bölge Müdürlüğü önünde basın açıklaması yaptı.
Güvenlik Sen Genel Başkanı Serdar Aslan burada yaptığı açıklamada, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nca 696 sayılı KHK ile kadroya geçirilen işçilere, sadece yüzde 4 zam uygulanacağı ve 2019 yılı için kamu işçilerine verilen yüzde 26’lık zammın yansıtılmayacağının bildirildiğini belirtti.
Aslan, açıklamasında şunları söyledi: “Taşeronda çalışırken yaptıkları iş ve görevler nedeniyle bağlı olduğu ihale şartnameleri gereği asgari ücretin belli bir yüzdelik fazlasına göre ücret alan işçiler, maaşları yeni asgari ücret üzerinden güncellenmediği için asgari ücret seviyesine kadar indirilebileceği hatta bazılarının indirildiği anlamına gelir. Bir başka ifade ile taşeronda iken verilen asgari ücret farkları bugün sözde kadro dedikleri kendilerinin deyimiyle kadrolu taşeron işçiler çok büyük bir hak kaybına uğramıştır.”
Aslan, sözlerini “El emeğinden başka sermayesi olmayan emekçilerin ve ailelerin beklentisi, enflasyon karşısında korunmak ve geçim şartlarının iyileştirilmesidir" diyerek tamamladı.
DİSK/Güvenlik Sen Genel Başkanı Serdar Aslan’ın okuduğu basın açıklamasının tamamı şöyle:
Taşerondan kadroya geçen işçiler açlığa mahkum edilemez
24 Aralık 2017’de Resmi Gazete’de yayınlanan 696 sayılı KHK ile, 375 sayılı KHK’de önemli değişikliler yapılarak taşeron şirketlerde çalışan işçilerin merkezi idareye ve yerel yönetimlerin Belediye Şirketlerine geçirilmesini öngören iktidar, geçiş işlemlerinin yapıldığı 1 Nisan’dan bu güne kadar, hem merkezi idarelerde, hem de Belediye şirketlerine geçişi yapılan yaklaşık 900.000 işçinin ücretlerinde büyük mağduriyetler yaşatacağını belirtmiştik.
İşçilerin özgür toplu sözleşme hakkı 696 sayılı KHK ile Türkiye’de Yüksek Hakem Kurulu tarafından süresi en son imzalanan TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ ile milyonlarca emekçinin mağdur edilmiş olmaları bir yana, 2019 yılı için belirlenmiş olan asgari ücrete verilen %26 zam oranının yansıtılmaması yönündeki Aile Sosyal ve Çalışma Bakanlığı’ndan talep ettiğimiz görüşe cevap olarak bildirmiş olduğu görüş yazısında asgari ücretle bağının koptuğu ve sadece %4 şeklinde zam uygulanacağı belirtilmiştir. Bu görüş kesinlikle kabul edilemez.
Belediye Şirketleri ve Merkezi İdarelerde, asgari ücretin belli bir yüzdelik fazlasına göre ücret alan işçiler ise, çok fazla bir hak kaybı yaşamaktadır. Oysa taşeronda çalışırken yaptıkları iş ve görevler nedeniyle bağlı olduğu ihale şartnameleri gereği asgari ücretin belli bir yüzdelik fazlasına göre ücret alan işçiler, maaşları yeni asgari ücret üzerinden güncellenmediği için asgari ücret seviyesine kadar indirilebileceği hatta bazılarının indirildiği anlamına gelir. Bir başka ifade ile taşeronda iken verilen asgari ücret farkları bugün sözde kadro dedikleri kendilerinin deyimiyle kadrolu taşeron işçiler çok büyük bir hak kaybına uğramıştır.
Tüm bu uygulamalar kadro yalanı adı altında milyonlarca işçinin esasında asgari ücrete mahkum edilmek istendiğini göstermektedir. Ayrıca adaletli bir vergi sisteminde olması gereken temel ilke, az kazanandan az çok kazanandan çok vergi alınması iken, Türkiye’de az kazanandan çok vergi alınarak bu ilke ne yazık ki AKP iktidarı tarafından tersine çevrilmiştir. Yıllardır, vergi yükü ücret geliri ile yaşam mücadelesi veren işçilerin omuzundadır.
Asgari ücret ile yaşam mücadelesi veren işçilerden verginin tamamen kaldırılması için acil yasal düzenleme yapılmalıdır.
Merkezi İdareler ve Belediye Şirketlerine geçişleri yapılan milyonlarca emekçinin ücretleri Ocak ayından itibaren güncellenerek, asgari ücrete yapılan %26’lık ücret zamlarının yansıtılarak, ödenmesi gerekliliktir.
696 sayılı KHK’nin ilgili hükümlerine Yüksek Hakem Kurulu tarafından ilan edilen sözleşmedeki %4 zam uygulamasından acilen vazgeçilmeli, Özgür Toplu Sözleşme uygulaması için acil yasal düzenlemeler derhal yapılmalıdır.
Yerel Yönetimlerde ve Belediyelerde halen çalışan taşeron şirket çalışanları KAMU İŞÇİSİ olarak istihdam edilmeli ve İLAVE TEDİYE hakları 2 Nisan 2018 tarihinden bu güne geriye dönük olarak derhal ödenmelidir.
Geçiş işlemleri tamamlanan işçilere, İdarelerce uygulanmak üzere, 2017 yılındaki enflasyon verilerine göre Yüksek Hakem Kurulu’nca karara bağlanan ve 2020’ye kadar uygulanacak olan Toplu İş Sözleşmesinin ücret, mali ve sosyal haklara ilişkin hükümlerine göre ücret zammı, 6’şar aylık dönemler halinde sadece %4 oranında uygulanmak istenmektedir. Aylık ücretle birlikte ödenen yakacak yardımı, sorumluluk primi, yıllık ödenen öğrenim ve bayram yardımı benzeri ödemeler de düşük tutulmuştur. 2018 yılının sonunda tüketici fiyatları endeksindeki artış %30 oranındadır. Ve Saray’ın orta vadeli programına göre öngörülen TÜFE yıl sonu değişim oranı ise 2019 yılı içerisinde %20,30 iken 2020 yılında ise %15,90 üzerindedir. Bu durumda işçilerin iki yıllık kayıpları %36.20’dir. Ve el emeğinden başka sermayesi olmayan emekçilerin ve ailelerin beklentisi, enflasyon karşısında korunmak ve geçim şartlarının iyileştirilmesidir."
696 kadro değil zulümdür!
696 sayılı KHK’yle gasp edilen haklarımızı istiyoruz
*Koplu sözleşme hakkımızı istiyoruz
*4+4 değil gasp edilen haklarımızı istiyoruz
*Eşit işe eşit ücret verilsin
*KİT, BİT ayrımı değil eşit haklar istiyoruz
*Tediye hakkımızı istiyoruz
*Kadrolu taşeron olmak istemiyoruz