1 Mayıs’ta Taksim’e yürümek isteyen 217 kişinin ev baskınlarıyla gözaltına alınması ve 49 kişinin tutuklanmasının ardından Galatasaray Üniversitesi öğrencileri tutuklanan arkadaşları için basın açıklaması gerçekleştirdi. GSÜ öğrencileri mücadeleyi sürdürmeye devam ederek üniversite bileşenlerini de bu mücadeleye ortak olmaya davet etti.
Galatasaray Üniversitesi Dayanışma Ağı adına yapılan basın açıklamasında, “İfade özgürlüğünü savunmaya ve protesto haklarımızı korumaya devam edeceğiz” ifadeleri kullanıldı.
“Bu tutuklamalar hukuki değil, siyasidir”
GSÜ Dayanışma Ağı yaptığı açıklamada “Taksim iradesine sahip çıkmak isteyen 217 kişi gözaltına alındı ve gözaltına alınanların 38’i tutuklandı. Sonrasında düzenlenen operasyonlarla ve ev baskınlarıyla tutuklananların sayısı 49’a yükseldi. Tutuklanan sıra arkadaşlarımızdan 5’ii Nehirden denize özgür filistini savundukları için tutuklanmışlardır. Bu tutuklamalar hukuki değil, siyasidir. Buradan tekrar haykıralım. Filistin mücadelesi yargılanamaz.” diyerek belirtti.
Basın açıklamasının tamamı şu şekilde:
“Taksim Meydanı, işçi sınıfı ve ezilenlerin tarihsel 1 Mayıs alanıdır. Bu sene sendikalar, siyasi partiler ve meslek odaları ortak kararla 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nde Taksim’e yürüme iradesi ortaya koydu. Anayasa Mahkemesi’nin 1 Mayıs’ı Taksim Meydanı’nda kutlanmasının engellenmesinin gösteri yürüyüşü hakkının ihlal edildiğine yönelik kararına rağmen valilik tarafından Taksim’e yürümek yasaklandı. 1 Mayıs Günü Saraçhane’de toplanıp Taksim’e yürümeye hazır olan emekçiler, DİSK ve KESK’in alanı terk etmesine rağmen Taksim iradesinde ısrarcı oldu. Bozdoğan Kemeri önünde kurulan barikatı aşmaya çalışan emekçiler polis tarafından plastik mermi atılması, biber gazı sıkılması gibi orantısız güçle karşılaştı. Saraçhane dışında farklı noktalardan Taksim’e çıkmaya çalışanlar da işkenceyle gözaltına alındı.
Nehirden Denize Özgür Filistin!
Söz konusu tutuklamalarla AYM kararının hiçe sayılmasını ve 1 Mayıs günü halkın meşru olan toplantı ve gösteri yürüşü hakkının gasp edilmesini ve hatta en temel hak ve özgürlüklerinin ellerinden alınarak cezalandırılmasını kabul etmiyoruz. İfade özgürlüğünü savunmaya ve protesto hakkımızı korumaya devam edeceğiz.
Emek ve Dayanışma Gününde polis tarafından yapılan müdahalenin medyaya yeterince yansımadığını, aksine Taksim’e yürümek için barikatı aşmaya çalışanların görüntülerinin gayet taraflı bir şekilde basında dolaştırılarak kamuoyunda düşmanlık ve kin yaratılmaya çalışıldığını görüyoruz. Tutuklanan arkadaşlarımızın fotoğraf ve isim soyisim gibi kişisel bilgilerinin hayat boyu unutulmayacak nefret söylemleriyle haber içeriği yapılması da şüphesiz siyasi bir algı yaratma çabasıdır. Bizler mücadele ortağı olduğumuz arkadaşlarımızın hayatlarının bu denli değersizleştirilmesini kabul etmiyoruz. Hakkını savunan herkesle dayanışmada olmaktan vazgeçmeyeceğiz.
Meydanlar halka kapatılamaz
Galatasaray Üniversitesi Dayanışma Ağı olarak tutuklananların serbest bırakılmasını, işkence ve kötü muamelenin son bulmasını, protesto ve gösteri yürüyüşü hakkımızın engellenmemesini istiyoruz. Üniversitelerden ise ABD’de Filistin eylemlerinde gözaltına alınanlar hakkında resmi açıklamalar yapılırken 1 Mayıs’ta tutuklanan üniversite öğrencileri hakkında sessizliklerini bozmalarını talep ediyoruz.
Her yer Taksim Her yer direniş!
Galatasaray Üniversitesi Dayanışma Ağı olarak mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz üniversite bileşenlerini de mücadelemize ortak olmaya davet ediyoruz.“