Gezi Davası’nda Osman Kavala’ya ağırlaştırılmış müebbet, 7 kişiye 18’er yıl hapis cezasına üye hâkim Kürşad Bektaş şerh koydu. Hâkim şerhinde “Dinlemeler hukuka aykırı. Dosyada yeterli delil yok. Beraat verilmeli” dedi.
1637 gündür tutuklu olan Anadolu Kültür Yönetim Kurulu Başkanı ve iş insanı Osman Kavala’nın sadece hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs (TCK 312) suçlamasından, takdir inidirimi olmaksızın ağırlaştırılmış müebbet cezasına çarptırılmasına, Mücella Yapıcı, Çiğdem Mater, Ali Hakan Altınay, Mine Özerden, Tayfun Kahraman, Can Atalay ve Yiğit Ali Emekçi’nin hükümeti ortaya kaldırmaya teşebbüse yardım etmekten 18’er yıl hapis cezasına çarptırılmalarına ve tutuklamalarına karar verildi.
Davada karar 1’e karşı 2 üyenin oyuyla alındı. Üye hakimlerden biri, “sanıkların üzerlerine atılı suçlardan cezalandırılmalarına yeterli delil bulunmadığından beraatlerine ve Osman Kavala’nın tahliyesi ile diğer sanıkların tutuklanmamasına” yönelik görüş bildirerek karara şerh düştü.
Gazete Duvar’da yer alan habere göre, Hâkim Kürşad Bektaş, karara şu ifadelerle şerh düştü:
Dosya içeriğinde dinleme kayıtlarından başka delil bulunmadığı, ilk dinleme kararının 18/06/2013 tarihinde TCK’nın 220.maddesinde düzenlenen, “Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Kurma ” suçuna ilişkin olarak alındığı, TCK 312.maddesi kapsamında ” Hükümete Karşı Suç” suçundan alınan dinleme kararı olmadığı, daha sonra dinlemenin uzatılması talep ve kararlarında ayrıca TCK’nın 312.maddesininde eklendiği, ancak bu suçun bu tarihlerde 5271 sayılı CMK’nın 135/8 maddesinde sayılan ve yasal dinlemeye konu suçlardan olmadığı,
“Dosyadaki dinleme kayıtlarının yasak delil mahiyetinde”
“Anayasal Düzene ve Bu Düzenin İşleyişine Karşı Suçlardan”,” Hükümete Karşı Suç” suçunun 02/12/2014 tarihinde 5271 sayılı CMK da yer alan dinleme kapsamındaki suçlara eklendiği, bu tarihten sonra alınan bir dinleme kararının da bulunmadığı, dosyadaki tüm dinleme kayıtlarının 02/12/2014 tarihinden önce olduğu, bu haliyle dinleme kayıtlarının, kanuna ve hukuka aykırı delil niteliğinde bulundukları CMK 206/2-a,217/2.230/1-b maddeleri doğrultusunda yapılan değerlendirme ve yerleşik Yargıtay İçtihatlarına göre dosyadaki dinleme kayıtlarının yasak delil mahiyetinde olduğu,
sanıkların kanuna aykırı dinleme kayıtlarına karşı beyanları da yasak delile dayandığından hükme esas alınamayacağı,
“Somut, kesin ve inandırıcı delil yok”
Aksi kabul edilse dahi dinleme kayıtlarını destekleyen somut kanıtlar olmadığı ve tek başına dinleme kayıtlarının sanıkların üzerlerine atılı suçlardan mahkumiyetlerine yeter olmadığı anlaşılmış olup, sanıkların, üzerlerine atılı suçlardan cezalandırılmalarına yeter her türlü kuşkudan uzak, somut, kesin ve inandırıcı başkaca delil de bulunmadığından beraati, tutuklu sanık Osman Kavala’nın tahliyesi ile diğer sanıkların tutuklanmaması gerektiği görüşündeyim.”