Genel-İş’in hazırladığı “Covid-19 Döneminde Gelir Eşitsizliği ve Yoksulluk Raporu”na göre Türkiye’de her 10 kişiden 7’si borçlu durumda bulunuyor. Kadınların yoksulluk riski ise erkeklerden daha fazla.
DİSK’e bağlı Genel-İş "Covid-19 Döneminde Gelir Eşitsizliği ve Yoksulluk Raporu" hazırladı. Koronavirüsün dünya çapında 100 milyon yakın insanı aşırı yoksulluğa ittiği belirtilen raporda “Salgının yaratmış olduğu sosyal ve ekonomik tahribat; insanların yaşam ve çalışma koşullarını olumsuz etkileyerek, gelir eşitsizliğine ve yoksulluğun derinleşmesine neden oldu” denildi.
“Pandemiden sonra küresel yoksulluğun önlenmesi için gerekli önlemler alınmazsa birçok ülkede yoksulluk ile ilgili ilerlemenin 3 ila 10 yıl geriye gideceği tahmin edilmektedir” görüşüne yer verildi.
107 gelişmekte olan ülkede 1,3 milyar insanın yani nüfusun yüzde 22’sinin çok boyutlu yoksulluk içinde yaşadığı belirtilen raporda pandeminin Türkiye’de de gelir eşitsizliğini ve yoksulluğu artırdığı aktarıldı.
Rapordan öne çıkan başlıklar şöyle:
En adaletli ülkeler Macaristan, Fransa ve Almanya
* Türkiye, Avrupa ülkeleri arasında gelir eşitsizliğinin en fazla olduğu ülkelerin başında gelmektedir. Gelir dağılımı eşitsizliği Gini katsayısı ile ölçülür. Gini katsayısı oranı, sıfıra yaklaştıkça gelir dağılımında eşitliği, bire yaklaştıkça gelir dağılımındaki bozulmayı ifade etmektedir. Avrupa Birliği’ne üye ülke ortalamalarında Gini katsayısı oranı 0,307 iken Türkiye’de bu oranın Eurostat verilerine göre 0,417 olduğu görülmektedir. Gelir dağılımının en adaletli olduğu Avrupa ülkeleri ise Macaristan, Fransa ve Almanya’dır. 2019 yılında Macaristan’da Gini Katsayısı oranı 0,280, Fransa’da 0,292, Almanya’da ise 0,297’dir
Eşitsizlik 8,3 kata yükseldi
* Türkiye, Avrupa ülkeleri içinde en yoksul yüzde 20’lik kesim ile en zengin yüzde 20’lik kesim arasındaki gelir farkının en fazla olduğu ülkedir. Eurostat verilerine göre 2019 yılında Türkiye’de en zengin kesim en yoksul kesimden 8,3 kat daha fazla kazanmıştır.
* Avrupa Birliğine üye ülke ortalamasında ise en yoksul ve en zengin arasındaki kazanç farkı 5 kattır. Gelir dağılımının daha adil gerçekleştiği; Fransa, Macaristan gibi ülkelerde ise 4 kattır. Ekonomik krizlerle sıkça gündeme gelen Yunanistan ve İtalya’da ise zengin-yoksul kazanç farkı Türkiye’den azdır. Bunun en önemli etkisi bu ülkelerde gelir dağılımının Türkiye’ye göre daha adil olmasıdır. Yunanistan’da en zengin kesim en yoksul kesimden 5,11 kat daha fazla kazanırken, İtalya’da bu oran 6 kattır.
Halk 1 yılda yaklaşık 1500 dolar fakirleşti
* Türkiye’de kişi başına Gayrisafi Milli Hasıla (GSMH) son bir yılda bin 434 dolar azaldı. Kişi başına düşen milli geliri 2019'da 9 bin 150 dolar olan Türkiye'de bu tutar 2020'de 7 bin 715 dolara düştü.
* AB ortalaması 43,615 dolar iken, gelişen ekonomiler ve gelişmekte olan Avrupa ülkeleri ortalaması ise 26,025 dolardır. Türkiye 7,715 dolar olan kişi başına yıllık milli gelir tutarı ile AB ülkeleri arasında son sıralarda yer almaktadır.
Türkiye'de yoksul sayısı son 2 yılda yüzde 8,4 arttı
* Türkiye’de yoksul sayısı son 2 yılda yüzde 8,4 arttı. 2017 yılında 15 milyon 864 bin kişi olan yoksul sayısı, 2019 yılında 1 milyon 343 kişi daha artarak 17 milyon 207 bin kişiye çıktı. Yoksulluk oranıysa yüzde 21,3’ü buldu.
Türkiye'de çalışan yoksulluğu yüzde 14,4’ü buldu
* İşçilerin çalıştığı halde insanca yaşayabileceği bir gelir elde edemediği için temel gereksinimlerini karşılayamama durumuna “çalışan yoksulluğu” denilmektedir. ILO Dünyada İstihdam ve Sosyal Görünüm 2020 Raporuna göre; günümüzde 630 milyonu aşkın çalışan, diğer bir deyişle, dünyada çalışan nüfusun beşte biri çalıştığı halde yoksuldur. Dünya ortalamasına göre yoksulluk oranı yüzde 10 iken, çalışan yoksulluğu yüzde 9’dur.
* Düşük gelirli ülkelerde çalışan yoksulluğu yüzde 40, düşük-orta gelirli ülkelerde çalışan yoksulluğu yüzde 14, üst orta gelirli ülkelerde çalışan yoksulluğu yüzde 1’e kadar düşmektedir.
* Türkiye’de 2017 yılında 3 milyon 493 bin çalışan yoksul var iken bu sayı 2019 yılına yarım milyon artarak 3 milyon 999 bin kişiye çıktı. 2019 yılında çalışan yoksulların oranı yüzde 14,4’ü buldu.
* Çalışan yoksul sayısına, salgın ile birlikte kısa çalışma ödeneği ve ücretsiz izin ödeneğine mahkûm edilen yaklaşık 3 milyon 737 bin 831 kişiyi de eklediğimizde bu sayının 7,7 milyondan fazla olduğunu söyleyebiliriz.
Her 10 kişiden 7'si borçlu
* Gelir eşitsizliği ve yoksulluk, Türkiye’de yaşayanların yüzde 71'ini borçlu hale getirdi. TÜİK verilerine göre 83 milyon 154 bin 997 kişilik ülke nüfusunun yalnızca yüzde 28,9’unun borcu bulunmazken, yüzde 71,1’i yani 59 milyon 123 bin 203 kişi borçlu yaşamaktadır. Bu borçlanma konut ve konut masrafları dışında kalan borçlanmadır.
Türkiye’de yoksulluk riski diğer ülkelere göre yüksek
* Türkiye’de yoksulluk riski içinde olanların oranı, AB ortalamasının iki katıdır. AB üye ülke ortalamasında toplam yoksulluk riski yüzde 21,4 iken Türkiye’de yüzde 39,8’dir. Yoksulluk riskinin yüksekliği aynı zamanda gerekli önlemler alınmadığı zaman yoksulluk oranının daha da artacağının bir göstergesidir.
Kadınların yoksulluk riski erkeklerden fazla
* Yoksulluk riski cinsiyete göre incelediğinde tüm ülkeler için kadınların yoksulluk riskinin erkeklerden fazla olduğunu görülmektedir. Bu durumun hiç kuşkusuz kadınların istihdamı ile doğrudan ilgisi vardır. Kadın istihdamının erkeklere göre düşük olması aynı zamanda kadınların yoksulluk riskini de arttırmaktadır. AB ortalamasına göre kadınların yoksulluk riski yüzde 22,3 iken erkeklerde bu oran yüzde 20,4’tür. Türkiye’de ise kadınların yoksulluk riski yüzde 41, erkeklerin ise yüzde 38,6’dır.
18 yaşın altındaki her 2 çocuktan biri yoksulluk riski altında
* AB üye ülkelerde çocukların yoksulluk riski oranı 23,4 iken Türkiye’de bu oran iki kat fazla, yüzde 48’dir. Yani Türkiye’de 18 yaşın altında her 2 çocuktan biri yoksulluk riski ile karşı karşıyadır.