KORKUT AKIN yazdı: “30 yılı aştı galiba, bir çekim yapmıştık Füreya ile… Kültürün ve sanatın sokaklara çıkmasıyla her şeyin daha güzel olacağını konuştuğumuzu (çekimin dışında) anımsıyorum sanki. Şimdi, sergide ve katalogda görüyorum ki, o, çoktan çıkarmış… Ah ki, kıymet bilene…”
KORKUT AKIN
Kuruluşunun 60’ıncı yılında, aramızdan ayrılışının 20’nci yılı anısına Füreya’yı retrospektif bir sergi ile sunan Kale Grubu, sanatçıyı sadece yapıtları, fotoğrafları ve dünya görüşü ile değil, bir yaşam biçimi, bir yaşam sevinci olarak sergiliyor. Sanatçının iç dünyasıyla birlikte tutkunun, tutunmanın öyküsünü de izliyoruz.
Orhan Veli, “Bir yer var, biliyorum;
Her şeyi söylemek mümkün;
Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum;
Anlatamıyorum” diyor ya… bizi tanımlarken. Kültürler mozaiği, medeniyetler beşiği dediğimiz Anadolu, bin yıllardır yaşamın ve yaşam sevincinin merkezi olmuş, ama bir türlü kurtulamamış o kendisini bağlayan iplerden. Coğrafi, tarihsel, sosyal ve kuşkusuz siyasal tutuculuk sanatın kendisini bulmasını, insanlarla buluşmasını engellemiş. Sıyrılıp gelenler de sınırlı kalmış ister istemez. İşte, onlardan biri Şakir Paşa ailesi… Bu kez Füreya’yı çıkarıyor öne yaşama sevincimiz, retrospektif sergisi nedeniyle…
Yeniden yoğurmak…
Boğaz’da, batan güneşin kızıllığıyla, suların serin mavisinden etkilenen Füreya, bu güzelliğin kendisin(d)e kalmasını istemez. Yayılsın ister etkisi, genişlesin ister, herkesin o heyecanı, o coşkuyu, o güzelliği duyumsamasını ister. Kağıt, boya, fırça, hatta renkler yetmez ona… yeniden yoğurmak ister, yeniden oluşturmak. Başarır da.
İmkansızı denemek…
“Ben seramik yapıyordum ve o ânı, hayat ile ölüm arasındaki o ânı bir seramikte gerçekleştirmek istemiştim. Herhangi bir duvarı süslemek için değil. Beni değiştiren, dünyaya yeni bir gözle baktıran o ânı, o ânın bende bıraktığı izleri, izlenimleri, kendi sanatımın olanakları içinde gerçekleştirmek istemiştim” diye anlatacaktır sonradan. O göz açıp kapayıncaya değin geçen kısacak ve iki boyutlu ânı, seramiklerinde yaşatmak için başlar çalışmaya… Hayatla iç içe olsun diyedir. Herkes görsün, bilsin diyedir. Herkes ulaşsın, aynı coşkuyu yaşasın diyedir artık tüm beklentisi.
Beşiktaş’ta, bir labirent gibi birbirinin içinden geçilen (aslına bakarsanız çok da işlevli, çok da keyifli) bulmacaya benzeyen mekanda, iyi tasarlanmış bir sergiyle buluştuk Füreya ve onun yapıtlarıyla. Yaşam öyküsünden tutun, desenlerine, mektuplarına, fotoğraflarına, desenlerine, litografilerine, heykellerine, tabaklarına, panolarına her şeyle buluşuyorsunuz. Kale Grubu, bir güzel şey daha yapmış, müthiş etkili bir katalog hazırlamış; hem etkili hem yararlı hem de yeni ufuklara yelken açan…
Duvarların dışı…
“İnsan herhangi bir şey yaparken, bütün varlığını ortaya koyuyor, bir âlem yaratmaya uğraşıyor. O âlemin günlük âlemle ilgisi yok, onun için her rabıtadan uzaklaşıyor; kendi âlemini yaşıyor ki onu aksettirebilsin eserlerinde…” Bu demek oluyor ki, yeni bir dünya mümkün. Her anlamda… Buna da bağlı olarak, Füreya, “Sanatçıların yapacağı en güzel şey, o bütün gün çalışan insanı beş dakika için bile kendi âleminden çıkarmak. Benim için duvar çinisi yapmak biraz bunun içindir de” sözleriyle; dünyanın en güzel kenti dediğimiz, bu kadim kenti estetikten uzak beton yığını yapan, yapmayı sürdüren, insanların yaşama sevincini kursaklarında bırakan merkezi ve yerel erke yol gösteriyor.
Bununla yetiniyor mu Füreya? Tabii ki hayır! Evlerin içinde de aynı estetik kaygıyla aynı mutluluğun sür(dürül)mesini sağlamak için tabaklar yapıyor. Dışarıyı, Anadolu insanının ‘hayat’ diye adlandırdığı evin içine sokmayı düşlediği duvar tabakları yapıyor; “üçü beşi bir duvarda bir araya geldiğinde değişik bir pano görüntüsü verdiler”. Ne güzel değil mi, böylece seramiği evlerin içine sokmuş oluyor.
Panolarla genişleyen…
30 yılı aştı galiba, bir çekim yapmıştık Füreya ile… Kültürün ve sanatın sokaklara çıkmasıyla her şeyin daha güzel olacağını konuştuğumuzu (çekimin dışında) anımsıyorum sanki. Şimdi, sergide ve katalogda görüyorum ki, o, çoktan çıkarmış… Ah ki, kıymet bilene…
Akaretler Sıraevler’deki Füreya Retrospektif Sergisinde, 28 Ocak’a kadar kendi dünyanızı kurabilirsiniz.