Gezi İsyanı sırasında elinde Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) bayrağıyla Atatürk posteri taşıyan bir eylemciye yardım eden Ali Şahin Radikal’den İdris Emen’e konuştu. Şahin sembol fotoğrafla ilgili, “O fotoğraf bir ezberi bozdu. Herkes yardım ettiğim kişinin kadın olduğunu ve benim olaya duygusal yaklaşarak o eylemciye yardım ettiğimi sanıyor. Oysa o eylemci 55 yaşında bir amcaydı. Ben politik ahlakımdan dolayı o sırada zor durumda olan bir eylemciye elimi uzattım” dedi.
31 Mayıs 2013 tarihinde başlayan Gezi Parkı eylemlerinde foto muhabirler tarafından çekilen birçok fotoğraf hafızalara kazındı. Gezi Parkı’nı anlatan sembol fotoğraflar içerisinde şüphesiz en şaşırtıcı olanı 13 Haziran günü Doğan Haber Ajansı(DHP) foto muhabiri Uğur Can tarafından çekilen Fotoğraf oldu. Fotoğrafa baktığımızda bir elinde BDP bayrağı olan bir eylemcinin diğer eliyle Atatürk posteri taşıyan bir eylemciye yardım ettiğini, tam da o sırada bir başka eylemcinin kurt işareti yaptığını görüyoruz. İşte o fotoğrafta BDP bayrağı taşıyan Ali Şahin o gün yaşadıklarını anlattı.
“Malatyalıyım ve Alevi’yim. Politik ortamda büyüdüm. Sinema sektöründe çalışıyorum. Gezi Parkı isyanı başlamadan önce bir film projesi için Urfa’ya gittim. Görüntü yönetmenliği yapıyordum. Gezi Parkı eylemleri başlayınca İstanbul’a gelmek istedim. Ancak çalıştığım için bu pek mümkün görünmüyordu. Ben de istifa edip İstanbul’a geldim. 2 Haziran’da Gezi Parkı eylemlerine katıldım. Gezi Parkı’nın girişinde BDP standı bulunuyordu. Orada duruyorduk. Polis Gezi Parkı’na doğru saldırı başlatınca direnmeye başladık. Ancak polisin müdahalesi çok sert olduğu için insanlar direnemedi. TOMA’lar eylemcilere su sıkıyordu. O sırada elinde Atatürk posteri taşıyan bir eylemci gördüm. TOMA eylemciye su sıkınca eylemci dengesini yitirdi ve yere düştü. Ben de ona doğru yürüdüm. Ellerinden tutup ayağa kaldırdım. Ancak kötü sarsıldığı için yürüyemiyordu. Kolundan tutup sürüklemeye başladım. O sırada TOMA ikimize de su sıkmaya başladı.’’
“Yardım ettiğim kişi 55 yaşında bir adamdı. O amcayı uzaklaştırmaya çalışınca göğsüme iki kez plastik mermi isabet etti. Ben de sarsılmaya başladım. Onu güvenli bir yere bıraktım. Ben dinlenmeye başladım, ancak o amca her şeye rağmen tekrar ayağa kalkıp TOMA’ya doğru yürümeye başladı. Birkaç saat sonra Gezi Parkı’yla ilgili haberleri okuyunca o anki durumumuzu anlatan bir o meşhur fotoğrafı gördüm. O zaman fotoğrafın bu kadar sembolleşeceğini bilmiyordum. Daha sonra fotoğraf herkesin diline düştü. Ben sinemacıyım. O fotoğraf o kadar kurgu duruyor ki bir sinemacı olarak kurgulansa ancak bu kadar iyi bir görüntü ortaya çıkar. Düşünün bir ülkücü, bir milliyetçi ve bir Kürt yurtsever aynı karede buluşacak ve polis de onlara su sıkacak. Şaşırtıcı bir fotoğraf.’’
“Ben o gün yaşadıklarımızı çok önemsemedim. Çünkü benim için sıradan bir durumdu. O fotoğraf hakkında yalan yanlış birçok konuşma yapıldı. İnsanların çoğu o amcayı kadın sandığı için benim meseleye duygusal yaklaştığımı ve duygusal nedenlerden dolayı ona yardım ettiğimi düşünüyor. Oysa o yaşlı bir adamdı. Ben politik duruşum gereği ona yardım ettim. Gezi Parkı’nın en iyi tarafı zıt kitleleri birbirine yakınlaşmasını sağlamak oldu. Gezi sırasında insanlar birbiri daha çok empati kurmaya başladı. Mesela ben Kemalist veya Milliyetçi insanlara karşı çok sert duruyordum. Sürekli farklı olduğumuzu düşünüyordum. Ancak o fotoğraftan sonra onlarla aslında birçok ortak yanımızın da olduğunu fark ettim. Örneğin Gezi Parkı direnişi sırasında biz Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) standını ziyaret ediyorduk. Onlar da bizim halayımıza katılıp bize yemek getiriyordu. Dolayısıyla Algım değişti. Gezi sonrasında özgürleştiğimi fark ettim.’’
“Olaydan sonra o fotoğrafı bir kez sosyal medyada paylaştım. Çok fazla hakarete uğradım. Fotoğrafın altına, ‘terörist’, ‘sen kimsin ki bize yardım ediyorsun’ şeklinde yorumlar yapıldı. Milliyetçi Kürtler de onlara yardım ettim diye tepki gösterdi. Ancak her şeye rağmen beni tebrik eden çok insan çıktı. O olaydan sonra o amcayla hiç görüşmedim. Yardım ettiğim amcanın kim olduğunu bilmiyorum. O amcayı merak ediyorum. Onunla oturup sohbet etmek isterim. Biraz çılgın bir amcaydı. Çünkü ben ona yardım ettikten sonra tekrar çatışmaya gitti.’’