İzmir’de yaşayan Emine Kurt, yaklaşık 6 ay önce evli olduğu U.K. isimli erkek tarafından ağır şekilde darp edildi. “Ben hastaneden çıkmadan o karakoldan çıktı” diyen Kurt, can güvenliğinin olmadığını, yardım istemek için aradığı yetkililerin, “Her arayana zırt pırt birini mi göndereceğiz” dediğini belirtti.
İzmir’de yaşayan Emine Kurt, yaklaşık 6 ay önce evli olduğu U.K. isimli erkek tarafından ağır şekilde darp edildi. Mahkeme U.K. hakknda sadece uzaklaştırma cezası verdi. Can güvenliğinden endişe eden Emine Kurt korunmak istiyor.
Emine Kurt, yaklaşık 6 ay önce evli olduğu U.K. isimli erkek tarafından ağır şekilde darp edildi. Mahkeme ise U.K.’ye sadece uzaklaştırma cezası verdi. "Ben hastaneden çıkmadan o karakoldan çıktı” diyen Kurt, can güvenliğinin olmadığını, yardım istemek için aradığı yetkililerin, "Her arayana zırt pırt birini mi göndereceğiz" dediğini belirtti.
BirGün’den Arda Özarda'nın haberine göre Emine Kurt, “Ben 9 Kasım gecesi eşim tarafından darp edildim. Acile geldiğimde vücudumda 5 kırık vardı. Ayrıca beyin kanaması geçirdim, yoğun bakımda yattım. Ben hastaneye girer girmez eşim tarafından darp edildiğimi söyledim ve şikâyetçi oldum. Daha sonraki süreçte eşim bana sürekli tekliflerle mahkemeden vazgeçirmeye çalıştı. Ev, araba gibi bir sürü şey teklif etti konuyu kapatmak için. Tabii ki ben bunları kabul etmedim, hakkımı aramaya devam ettim” ifadelerini kullandı. Kurt sözlerini şöyle sürdürdü:
“Sürekli psikolojik baskılarda bulundu. Beni dövmesinden tam 37 gün sonra kendisini aklamak için bana karşı dava açtı. Benim alkolik olduğumu, akıl sağlığımın yerinde olmadığını olay gecesi benim aslında darp edilmediğimi, kaza yaptığımı içeren 7 sayfalık bir dava açtı”
"Mahkeme uzaklaştırma cezası verdi ama karar sözde kaldı"
Mahkemenin U.K.’nin tutuklamamasının yanlış bir karar olduğunu vurgulayan Kurt, uzaklaştırma cezasının da sözde kaldığını ifade etti. Kurt, “Mahkeme önce 3 ay uzaklaştırma cezası verdi. Daha sonra uzaklaştırma cezası bir 3 ay daha uzatıldı. Fakat bu uzaklaştırma cezası bana bir çözüm olmadı. Maddi ve manevi olarak sürekli şiddete maruz kaldım. Bu süreçte bir sürü hastalıklar yaşadım. 6 aydır dışarı çıkmaya korkuyorum. Mahkeme bu konuda çok geç karar verdi. 7 Nisan’da mahkeme görülecekti fakat salgın yüzünden yine ertelendi. Kasım’da yaşadığım şiddet olayı için tarihin Nisan’a verilmesi beni üzdü” dedi
"Her aramada zırt pırt birini mi göndereceğiz"
Yeni duruşma tarihinin ne zaman olduğunu bilmediklerini belirten Kurt, uzaklaştırma kararı yeterli olmadığı için tedirgin olduğunu ancak tedbir için aradığı yetkililerin ‘Biz her aramada zırt pırt birini mi göndereceğiz’ dediğini ifade etti.
U.K.’nin bu süreçte tutuklanmasını talep eden Kurt, Olay günü ben daha hastaneden çıkmadan o karakoldan çıktı, serbest bırakıldı. Mahkeme bana sözde koruma için uzaklaştırma verdi. Bu uzaklaştırma kararı tamamıyla göstermelik kaldı eşim sürekli akrabalarımı arayarak rahatsızlık verdi. Bu aslında uzaklaştırma kararında bir kural ihlalidir. Uzaklaştırma kararının çıkması 15 gün sürdü. O süreçte ona ait bir araba sürekli kapımızın önündeydi O süreçte beni öldürse kimsenin ruhu duymayacaktı” şeklinde konuştu.
"Karakoldaki bazı memurlar eşimin ağzı ile konuştu"
Karakola evrak imzalamaya gittiğinde bazı memurların önyargılı bir şekilde kendisine kocasının ağzıyla koştuklarını söyleyen Kurt, “Memurlar bana, adamın kafasını kırmışsın daha ne uzatıyorsun dediler. Ben böyle tepkilerle karşı karşıya kaldım. Daha önce de şiddet görmüştüm ama susmuştum şikâyetçi olamamıştım” dedi.
Kurt sözlerini şöyle sürdürdü: “Olayın yaşandığı gün eşim çok fazla alkollüydü kendini kaybetti. Ben tutuklanmasını istiyorum rahat yaşamak istiyorum. Ülkenin durumu normalken bile bu kadar korunaksızken salgın döneminde hiçbir şekilde güvenli olduğumu düşünmüyorum”
"İlk anda tutuklanması gerekirdi"
Emine Kurt’un avukatı ise yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “Olay ilk yaşandığı zaman tutuklama kararı verilmesi gerekirdi. Müvekkil canavarca dövüldü ve yaralandı. Bununla ilgili büyük bir eksiklik var. Karşı tarafın iddiasının müvekkilin boynundaki darp izleri nedeni ile asılsız olduğu ortaya çıkınca, karşı taraf olaydan günler sonra bir sürü gerçek dışı iddialarda bulunmaya başladı. Mahkeme tarafından dikkate alınmamasını umuyorum. Bu olayda toplam üç boyut var. Birincisi aile hukuku ile korunma tedbirleri, ikincisi boşanma davası, üçüncüsü Emine Hanım’ın darp edilmesi ile ilgili ceza davası. Biz şahsın tehditleri devam ettiğinden tutuklanmasını istiyoruz. En önemlisi can güvenliği olmayan Emine Hanım’ın tam anlamıyla korunmasını istiyoruz.”