Karaman’ın Ermenek ilçesinde maden işçilerinin bir yılı aşkın süredir maaşlarını alamamaları üzerine başlattığı mücadeledeki tek kadın direnişçi olan Maden Mühendisi Emek Tunçdemir, “İnsan gibi çalışmak istiyoruz” dedi.
Karaman-Ermenek’te bir yılı aşkın süredir maaşlarını alamayan maden işçilerinin direnişi devam ediyor. Direnişin tek kadın işçisi, 7 yıldır maden mühendisi olarak çalışan Emek Tunçdemir. Madenciler, Ermenek’in Güneyyurt kasabasındaki bir parkta devam eden ve 78 gündür süren direnişi kazanımla sonuçlandırmayı istiyor. “Bu işi yapamaz, gider” diyenlerin yüzünü kara çıkaran maden direnişçisi Tunçdemir, “Gelin hep birlik olalım ve haksızlığa uğrayanlara duyan kulaklarımızı tıkamayalım, gören gözlerimizi kapatmayalım” diyor.
Evrensel’den Elif Ekin Saltık’a konuşan Tunçdemir’in değerlendirmeleri şöyle:
Öncelikle direnişiniz nasıl başladı, şu an ne aşamada olduğunu öğrenebilir miyiz? Ve hâlâ çalışmaya devam ediyor musunuz?
Karaman ili Ermenek ilçesine bağlı Cenne linyit kömür işletmelerinde 7 yıl görev yaptım. Buralarda yaklaşık 11 tane yer altı ocağı vardı, Ermenek’te yaşanan kazadan sonra kimi patronlar maliyet fazla diyerek ocakları kapattı. Çalışan ocaklar tek bir kişinin eline kaldı. O kişi de senelerdir sürdürdüğü emek sömürüsüne devam etmek istedi. 7 yıldır düzenli maaş aldığımızı hiç hatırlamıyorum, sürekli bir eylem sonucu maaş yatıyordu. En son 31 Ağustos’ta işçi arkadaşlarımın kararı ile başladı bu eylem. 13 ay olmuştu maaş yatırmayalı, bugün direnişimizin 78. günü çalmadığımız kapı kalmadı; belediye başkanları, kaymakam, milletvekili, vali herkesin yanına gittik. En son Karaman valisinin işi çözeceği sözü vermesi üzerine Ermenek’e bağlı Güneyyurt kasabasında bir parkta beklemeye geçtik.
Hangi koşullarda çalışıyorsunuz?
Şu an ocaklar çalışmadığı için ben de çalışmıyorum. Türkiye’deki maden ocaklarını göz önünde bulundurursak Ermenek’teki maden ocakları çok geriden geliyor. İş sağlığı ve güvenliği koşullarının gözden geçirilmesi gerekiyor, bu konuda da Enerji Bakanlığına bağlı kurumlara yazılar yazdık ve teftiş olması gerektiğini belirttik.
Her alanda olduğu gibi maden de erkek mesleği olarak görülüyor ve kadınlar özellikle Türkiye’de pek kabul görmüyor. Mesleğinizi yaparken sizin ne gibi bir mücadeleniz oldu, ne tür deneyimler elde ettiniz?
Kadın erkek ayrımına her zaman karşıyımdır. Kadın kendine güvendikten sonra her şeyi yapabilir. Bu işe girerken çok mücadele ettim, çünkü Ermenek’te kadın mühendis yok, ama ben hiçbir zaman geri vites atmadım işçi arkadaşlar da alıştılar. Evet zor bir meslek ama zoru başarmak kadar güzel bir duygu yok diye düşünüyorum.
Bir maden mühendisi olarak işçilerle bir direnişi örgütlemek nasıl bir deneyim oldu peki sizin için? Nasıl gelişti bu durum? Yaşadığınız hak gaspları nelerdi?
Mart ayında çıkış almıştım ocaklar çalışmıyor diye, memlekete gitmiştim. İşçi arkadaşlar aradılar “Siz de gelir misiniz eylem yapacağız?” dediler ben onlarla yerin altında ölümle savaş verdim, hak arama mücadelesinde onlarla olmak istedim. Beyaz yaka denilince akla hep patron yanlısı gelir, hayır benim emeğimizi çalan biriyle yandaşlık yapmam yanlış olurdu. Dökülen alın terinin karşılığı verilmedi ve Ermenek yöresinde insanlar tazminat nedir bilmezlerdi, bunun için mücadelemiz sonuna kadar devam edecek.
‘Sadece insan gibi çalışmak istiyoruz’
Her geçen gün artan sorunlar, hak gaspları karşısında hem alanınızdan hem de çevrenizden gördüğünüz dayanışma nasıl, unutamayacağınız dayanışma örnekleri var mıdır?
Emek sömürüsüne karşı çıkan herkes bize destek gösterdi. Türkiye’nin her tarafından insanlar geldi yanımıza dayanışma için. Ne kadar teşekkür etsek az olur…
Çalışma ve yaşam koşulları açısından nasıl bir hayatı örgütlemeye çalışıyorsunuz?
Yer altı madenlerinde çalışan insanlar zaten canlı canlı mezara giriyorlar, bir de bu iş sağlığı ve güvenliği eksikliği ve hak gaspları bizleri yıpratıyor, sadece insan gibi çalışmak istiyoruz.
‘Haksızlığa uğrayanları duyan kulaklarımızı tıkamayalım’
Madenlerde olduğunuzu gösteren, kendinizi var eden bir kadın maden mühendisi olarak öncelikle kadınlara ve kadın meslektaşlarınıza sonra da tüm kamuoyuna çağrınız nedir?
İnsanoğlunu dünyaya getiren kadınlardır. Kadınların gücü her şeyi değiştirebilir, sadece kendilerine inanmaları ve güvenmeleri gerekiyor. Bana “Yapamaz, gider 3 güne” dedikleri meslekte 7 yıldır çalışıyorum ve çalışmaya devam edeceğim. Birlikten kuvvet doğar, gelin hep birlik olalım ve haksızlığa uğrayanlara duyan kulaklarımızı tıkamayalım, gören gözlerimizi kapatmayalım. Bırakın beyaz yakayı, hakkını alamayan işçinin yanında olalım.