Cumhurbaşkanı Erdoğan, Can Dündar’ın büyük bir gazetecilik örneği göstererek savaş mühimmatlarının Suriye’deki cihatçı çetelere gönderdiğini kanıtlaması üzerine, ” Senin böyle bir başlık atman bile ülkeye bir ihanettir” dedi.
Show TV’de dün gece yayınlanan ‘Gündem Özel’ programında konuşan Erdoğan’ın şöyle konuştu:
Her şeyden önce MİT biliyorsunuz devletimizin en özel teşkilatı. Bu teşkilatın ulusal bazda gerekse uluslararası bazda hassas görevleri var. Bu görevi yaparken kimler nereye kadar müdahale edebilir kanunlarda var. Başbakanın izninin olması lazım. MİT araçları olduğu halde müdahale yetkisi yok. Böyle bir yetki olmadığı halde bu tırlara çok farklı bir alanda müdahale olmuştur. Bu uluslararası alanda Türkiye’ye yönelik kararlanma kampanyasıydı. Bunun arkasında kim var? Bir üst akıl var. Kim bu üst akıl yine paralel yapı devreye girdi. Bunlar konuşuluyor. Gazetelerde televizyonlarda çıktı. Seçimin son haftasına girerken ismini zikrettiğiniz gazete ve ismini zikrettiğiniz şahıs geçmişin malum takımlarından birisidir. Bunu gündeme getirmesinin tek sebebi kaos yapmak. Biliyorsunuz yargıda bu konu devam ediyor. Sen böyle bir süreçte böyle bir başlık atıyorsun. Senin böyle bir başlık atman bile ülkeye bir ihanettir. Biz o zamanda söyledik Bayır Bucak Türkmenlerine gerekli desteği veriyoruz ve vermeye de devam ediyoruz. Daha da ileri gideceğim MHP’li bir arkadaşımız vardı Bayır Bucak Türkmenleri ile ilgilenen, onun bile teşekkürleri vardı. Algı operasyonu kim adına yapıyorlar o da belli.
Eğer bunlar (HDP) barajı aşarsa aşar. Ben şu anda bir Cumhurbaşkanı olarak bundan rahatsız değilim. Ama barajın altında kaldığı zaman niye birileri illa da endişeye kapılıyor ki. Şu anda 6 puan, 7 puan, 8 puanı konuşuyorken; bakıyorum, barajı aştı aşacak falan… ‘Aşmadığı takdirde her taraf yakılır, yıkılır’ falan bunları konuşuyorlar. Bunlar çok çirkin şeyler. Barajı aşmak da var aşmamak da var.
Dert ne? Dert, şu andaki iktidar partisinden ne kadar oy çalınabilir veya ne kadar milletvekili sayısı azaltılabilir. Buna yönelik bir gayret… Bunu da açık net konuşmam lazım bazı şeyleri. Bir tarafta iktidar partisi var, bunun karşısında diğer partiler var. Hepsi yan yana istisnasız geldiler. Bir de şunu konuşuyorlar: Filanca partiyle koalisyon yaparız, falancayla yapmayız… Ya yaparsın, yapmazsın. Bunlar bugün konuşulacak şeyler değil. Yarın ne olacağı hiç belli olmaz. Yani geçmişte MHP’nin DSP ile bir araya geleceği düşünebilir miydi? Geldiler, yaptılar koalisyonu. Şimdi gelmeyiz dedikleriyle bir araya gelirler. Bunlara hiç inanmak mümkün değil. Şu anda HDP ile de bir araya gelebiliriz dediği anda MHP’nin oyları taban yapar. (MHP-HDP koalisyon yapar mı?) Tabii canım hiç kuşkunuz olmasın. Şu anda biz koalisyon yapmayız derken acaba nasıl oyları yükseltiriz bunun derdindeler.
Şurada 4 gün kaldı. Tabii artık biraz hareketlenme var. Ama ben yine bundan önceki geçmiş seçimlerdeki heyecanı görmüyorum. Alıştığım eski canlılık, eski hareketlilik, maalesef yok. Sivas ötesi meydanlar farklı, ama Sivas’tan batıya meydanlar farklı. Şimdi böyle bir yapı var. Şahsen ben gittiğim yerde havayı kararlı görüyoruz. Bütün mesele de sandığın canlılığında görülecek.