Türkiye halklarına çağrımızdır: Savaşa hayır, barış hemen şimdi!
Ülkenin farklı yerellerinden ekoloji hareketleri bir araya gelerek, süren savaşın insan ve doğa üzerinde oluşturduğu olumsuz sonuçlarına, devletin yaktığı ormanlara, ekili alanların yok edilmesine dikkat çeken bir basın açıklaması yaptı.
Özge Erdoğan’ın okuduğu basın açıklamasından sonra, yöre derneklerinin 18 Eylül Cuma günü 19.30’da Galatasaray’da oturma eyleminin duyurusu ve çağrısı yapıldı.
ÇMO’dan Kübra Ayçiçek toplantının açılış konuşmasında “Savaşla karşı karşıyayız. 7 Haziran’dan sonra sık sık ölüm haberleriyle eş zamanda yangın haberleri de gelmeye başladı. Savaş stratejisi olarak tarih boyunca orman yangınları hep olmuştur, bugünde olan budur. Bu savaşla birlikte asker ve siviller bugün ölüyorlar. Ancak yaratılan ekolojik yıkım nedeniyle savaş bitmiş olsa dahi ölüm haberleri gelmeye devam edecek. Çünkü ekolojik yıkım gelecekteki ölümdür” dedi.
Toplantı sonunda Munzur Koruma Kurulu’ndan Hasan Şen düşüncelerini paylaştı. “Dersim’de savaşın yıkıcılığını her gün yaşıyoruz. Bugün şu anda Dersim yolları kapatılmış durumda. Doğanın bir savaş aracı haline getirilmesine hep birlikte karşı çıkmak zorundayız. Şiddet ve zorla kısa zamanda hiçbir sorun çözülemez bu nedenle barış müzakerelerinin bir an önce başlaması gerekir.” dedi.
DİHA’dan Evrim Kepenek, bölgede 16 Temmuz – 3 Eylül tarihleri arasında 108 ayrı noktada yangın çıktığına dikkat çekti.
İMC muhabiri, bölgede Batı’dan hiçbir tepkinin gelmemesinin yarattığı bir küskünlük olduğu, neler yapılması planlandığı sorusuna; bu grubun 14’ünde ilk kez bir araya geldiği, ikince adımın yöre derneklerinin eylemine katılmak olduğu ve bunun daha başlangıç olduğu yanıtını verdi.
Basın açıklaması metni ise şöyle;
Savaşlar genellikle sosyal, siyasal veya ekonomik yanları ile tartıştırılır ve şu an Türkiye’de ki tartışmalarda bu eksende yürüyor. Savaşlarda öldürülen insanlar birer istatiksel sayı halini alırken, doğanın uğradığı tahribat nedense hep göz ardı edilmektedir. Oysa insan yaşamını ileriye taşıyacak yegane şey doğal yaşamın kendisidir. İçinde bulunduğumuz savaş, ormanların ve ormanlarda yaşayan binlerce canlının yok olmasına, toprağın ve suyun geri dönülemez düzeyde kirlenmesine neden olmaktadır.
Herhangi bir toprak parçası ve üzerindeki yaşam için verilen mücadele sonsuzdur. Dünya ve insan var oldukça sürecektir. Bugün savaşa karşı verdiğimiz mücadele tüm canlılar için verilen mücadeledir. Doğanın tahribi sınıfsaldır, hak ve hukuk sorunudur, bir inanç ve vicdan sorunudur.
Zor ve şiddet, ne incitilecek karıncayı, ne de kırılacak dalı umursar
Dünya tüm canlılarındır, bir toprak parçası ile aidiyet kurmak, onun üzerindeki yaşamı mutlu, huzurlu, sağlıklı hale getirmek için uğraş vermek, zor karşısında her ne olursa olsun hayatta kalmak ve baskılar karşısında yaşam alanını terk etmemek mücadelenin temeli olmalıdır.
Umudun ve barışın yeşermesi için mücadele eden bizler biliyoruz ki, tahrip edilen toprak parçası üzerinde yeni bir yaşamı kurmak eskisinden çok daha zor hale gelir. Yarının barış içinde yaşayacak toplumunu savaşlarda tahrip edilmemiş doğa üzerinde kurmak zorundayız.
İnsanların doğayı koruma ve bir parçası olma mücadelesi, daha fazla kar ve ranttan başka bir şey düşünmeyen şirketler ve onun emrindeki hükümetlere karşıdır. Bugün toprak uğruna kan döküp, can alanların, o toprakları yerli ve yabancı şirketlere nasıl peşkeş çektikleri herkes tarafından hatırlanmalıdır.
Saray tarafından başlatılan iktidar/rant savaşında Türk ve Kürt gençleri, çocuklarımız ve hatta bebeklerimiz kurban ediliyor. Sarayın savaşı ülkemizi, şehirlerimizi, mahallelerimizi bölüyor, halklarımızı parçalıyor. İnsanların özgürlükleri, yaşam hakları ellerinden alınıyor. Ormanlar terörle mücadele gerekçesiyle içindeki canlılarla birlikte yakılıyor.
Bizler ekoloji mücadelesi içinde yer alan örgütlenmeler olarak bu savaşın derhal sonlandırılmasını istiyoruz.
Doğaya ve yaşam alanlarına yapılan sermaye saldırılarına karşı yürüttüğümüz mücadeleyi barış için de yürüteceğimizi ifade ediyoruz.
Sizsiniz uluslar, kaderi dünyanın.
Bilin kuvvetinizi.
Bir tabiat kanunu değildir savaş,
Barışsa bir armağan gibi verilmez insana.
Savaşa karşı Barış için, Katillerin önüne dikilmek gerek,
“Hayır yaşayacağız!”demek.
(Berthol Brecht)
Bakırtepe Çevre Platformu
Bursa DOĞADER
Çekerek Irmağı Özgür Akacak Platformu
Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi
Ege Çevre Platformu
Ergene İnisiyatifi
Fırtına İnisiyatifi
HDK Ekoloji Meclisi
Jingen Kolektifi
Karadeniz İsyandadır Platformu
Kuzey Ormanları Savunması
Munzur Koruma Kurulu (DEDEF)
Ordu Doğa ve Yaşam Alanlarını Koruma Platformu
Pangea Ekoloji
Patika Ekoloji
Peri Suyu Koruma Platformu
Şavşat Derelerin Kardeşliği Platformu
Taksim Gezi Parkı Koruma ve Güzelleştirme Derneği
Tüm Köy Sen
Yeşil Direniş
Yeşil Düşünce Derneği
Yeşil Gerze Çevre Platformu
Yeşilırmak Tozanlı Çevre Platformu
Yeşil Öfke Ekoloji Kolektifi