YKS sonuçlarının açıklanmasının ardından adayların üniversite tercih maratonu yarın başlayacak. Adayların tercihlerini yapmadan önce tercih süresinde ÖSYM’nin internet adresinden yeniden yayımlanacak kılavuzu dikkatle incelemeleri ve ÖSYM’den yapılan duyuruları takip etmeleri gerekiyor. Kılavuza göre, tercihler 25 Temmuz-2 Ağustos’ta yapılacak.
Tercihlerin başlamasına sayılı günler kala vakıf üniversitelerinin de 2024-2025 akademik yılı için öğrencilerden talep edeceği dönemlik ya da yıllık ücretler belli olmaya başladı. Ücretler, fakültelere ve tercih edilen bölümlere göre farklılık gösterse de çoğu vakıf üniversitesi, geçen seneye oranla ücretlerine yüzde 100’ün üzerinde zam yapmış durumda.
Sabancı Üniversitesi 2024-2025 akademik yılı ücretini yeni girişli tüm lisans programları ve hazırlık dil eğitimi için 1,1 milyon TL olarak açıkladı. Bilkent Üniversitesi ise 2024-2025 yılı eğitim ücretini bütün bölüm ve programlar için 620 bin TL olarak belirledi. Koç Üniversitesi’nin 2024-2025 akademik yılında yüksek öğretime başlayacak öğrenciler için tıp fakültesi dışındaki programlar için ücreti 1 milyon 75 TL, yabancı dil hazırlık programı ücreti de tüm bölümler için 1 milyon 75 bin TL oldu.
“Fenerbahçe Üniversitesi, yüzde 228’lik artış yaptı”
Eğitim Sen Genel Yükseköğretim ve Eğitim Sekreteri Evrim Gülez, vakıf üniversitelerine ardı ardına yapılan fahiş zamları, YÖK’ün atması gereken adımları ve vakıf üniversitelerinde çalışan akademisyenlerin durumunu değerlendirdi.
Vakıf üniversiterindeki fahiş artışa, Fenerbahçe Üniversitesi’ndeki ücretlendirme üzerinden örnek veren Gülez, “Fenerbahçe Üniversitesi’ndeki yüzde 228’lik bir artışla beraber bütün gözler vakıf üniversitelerine ve onların ücret artışlarına çevrildi. Fenerbahçe Üniversitesi’nde öğrencilerin ve öğrenci velilerinin bir eylemi söz konusu oldu. Sonuçta ülkemizdeki enflasyon verileri ortada. Bu verilerin neredeyse üç katı kadar bir fiyat açıklamış durumdalar” dedi.
“Akademisyenler mobbinge, düşük ücrete reva görülüyor”
Yükseköğretim Kurulu Başkanı Erol Özvar’ın vakıf üniversitelerine artışlar konusunda yaptığı uyarıyı hatırlatan Gülez, şunları kaydetti:
“Bu sadece bir tavsiye niteliğinde açıklama. Biz de buradan YÖK Başkanı’na ‘Sizi dikkate almadılar. Yüzde 228’de ısrar ettiler. Ne yapacaksınız?’. Sonuçta ‘özel üniversiteler’ aslında vakıf üniversitelerinde de olsa yapılan iş kamu hizmeti. Kamu hizmeti olarak algılanmıyor. Bu hizmet, üniversite yönetimleri tarafından bir eğitim hakkı olarak değerlendirilmediği için öğrenciye müşteri gözüyle bakılıyor. Orada çalışan eğitim ve öğretim elemanları olmak üzere bilim emekçilerinin tamamı, emek sömürüsüne tabi tutuluyorlar. Çok düşük ücretler reva görülüyor. Çok ciddi mobbinge uğruyorlar. Keyfi olarak da iş akitleri sona erdiriliyor. Şu sıralar da siyasal iktidarın vakıf üniversiteleri dışında da doğrudan şirketlere şirket mantığıyla üniversite açma olanağı sağladığına da tanık oluyoruz.”
“Fahiş zam kabul edilebilir değil”
Vakıf üniversitelerinde de kamu hizmeti yapıldığını ve amacın akademik bilgi üretimi olduğunu söyleyen Gülez, ”Ama ne yazık ki kar zarar mantığıyla yaklaşılıyor’’ dedi. Vakıf üniversitelerinde öğrencilere “müşteri” gözüyle bakıldığını ifade eden Gülez, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Orada üretilen bilgi için verilen emek, yapılan bütün harcamalar kapitalist bir dille girdi mantığıyla bakılıyor. Bu işe kamusal hizmet olarak bakılması gerekiyor. YÖK Başkanı’nın yaptığı açıklama tavsiye niteliğinde olmamalı. Kamunun denetlemesi gerekiyor. Fenerbahçe Üniversitesi, yaptıkları zam karşısında her şeyin yasal olduğuna dair bir açıklama yaptı. Bir şeyin yasal olması, kamu vicdanında meşru olduğu anlamına gelmiyor. Sizin yaptığınız zam, kamu emekçilerine yapılan zamdan üç kat daha fazla. Burslu okuyan bir sürü öğrenci var. Çoğu emekçi çocuğu. Öğrencilerin açlıkla sınandığı bir dönemde üniversite ücretlerine fahiş zam kabul edilebilir değil.”
Vakıf üniversitelerinin devletin izniyle açıldığını hatırlatan Gülez, vakıf üniversitelerine karşı sıkı bir denetimin yapılması gerektiğini belirterek, “Akademisyenler birden işsiz kalıyorlar. Keyfi uygulamaları denetlemesi gereken, akademik personelin emeğini koruyacak olan, öğrencinin eğitim hakkını koruyacak olan YÖK. Vakıf üniversitelerinde yapılan fahiş zamları Maliye Bakanlığı’nın denetlemesi gerekiyor. Devletin açıkladığı enflasyon rakamlarının değil, vakıf üniversitelerinin birbirlerinin açıkladığı rakamları referans aldığını gösteriyor. ‘Siz bu zammı neye göre yaptınız? Siz sonuçta vakıf adına kuruldunuz’ demesi gereken yetkililer” dedi.