Ege Üniversitesi, öğrenci Emine Akbaba’yı İzmir’de Pınar Gültekin için yapılan eyleme katıldığı gerekçesiyle ifadeye çağırdı. İfadeye gitmeyeceğini açıklayan Akbaba, olayın YÖK’e bağlı bir yerde yaşanmadığını, üniversitenin savcılık gibi davrandığını söyledi.
Muğla’da öldürülen Pınar Gültekin için çok sayıda şehirde kadınlar sokağa çıkmış, polis yapılan eylemlere saldırarak bir çok kadını gözaltına almıştı. 21 Temmuz’da İzmir’de yapılan eyleme de polis saldırarak 12 kadını gözaltına almıştı.
Sendika.org'un haberine göre gözaltına alınanlar arasında bulunan Ege Üniversitesi Deri Mühendisliği bölümü öğrencisi Emine akbaba hakkında YÖK soruşturma başlattı. Polisin olay günü hazırladığı tutanakları delil olarak kabul eden Ege Üniversitesi yönetimi Akbaba’yı ifadeye çağırdı.
Eylemin nasıl yapıldığı, kim tarafından organize edildiği gibi sorular sorulan Akbaba savunmasında, hali hazırda emniyet ve savcılık tarafından bir soruşturma yürütüldüğünü, soruşturmaya konu olayın kent merkezinde ve YÖK’e bağlı bir yerde olmadığını, ifade vermeyeceğini söyledi.
YÖK savcılık gibi davranıyor
Soruşturma ile ilgili Sendika.Org’a konuşan Emine Akbaba, 2015 yılından bugüne hakkında onlarca soruşturma açıldığını ve toplamda 10 dönem okuldan uzaklaştırıldığını belirtti. Cezalarının 2020-2021 eğitim öğretim yılında sona ereceğini ifade eden Akbaba soruşturmayı, üniversite yönetiminin yeni bir ceza verme çabası olarak yorumladı.
Ege Üniversitesi’nin sarayın rektörleri tarafından yönetildiğini belirten Akbaba şunları ifade etti:
Ege Üniversitesi, 14 Ağustos tarihinde beni yeni bir soruşturma kapsamında ifadeye çağırdı. Soruşturmaya konu olan olay ise Muğla’da üniversite öğrencisi olan ve bir erkek tarafından katledilen Pınar Gültekin için kent merkezinde eyleme katılmam ve gözaltına alınmam. Soruşturma evrakları ise polisin olay yeri tutanağı. YÖK tarafından cevaplamam istenen sorular ise eyleme neden katıldığım, eylemin nasıl organize edildiği. YÖK bugün savcılık gibi hareket etmekte sarayin emirleri ile üniversiteliler üzerinde tahakküm kurmaya çalışmaktadır. 2018 yılından beri uzaklaştırmalarım dolayısıyla kapısından içeri giremediğim üniversiteme bugün ifade vermek için çağırılıyorum.
Bugün İstanbul Sözleşmesi’ne yönelik saldırılar devam ederken açılan bu soruşturma tesadüfü değildir. Hayatlarımız pazarlık konusu yapılamaz. Saraydaki hesap üniversitede ve sokakta tutmaz.
Pınar için yürüyen kadınlara polis saldırdı: Darp edilip sürüklendiler