Dünya genelinde salgından hayatını kaybedenlerin sayısı 10 bini aştı; her dakika, farklı bir ülkeden yeni bir koronavirüs açıklaması duyuyoruz. Aralarında, en ağır bilançonun görüldüğü İran ve İtalya’nın da olduğu ülkelerden insanlar neler yaşadıklarını anlattı.
SiyasiHaber
Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkan koronavirüs salgını yayılmaya devam ediyor. Salgının en ağır bilançosuna sahip olan ülkelerin başında ise İtalya ve İran geliyor. Geçtiğimiz günlerde Çinli doktorlar İtalya’ya giderek süreci gözlemlemiş ve daha ağır tedbirlerin alınması gerektiğine vurgu yapmıştı. Dün ise Kübalı doktorlar İtalya’ya giderek koronavirüse karşı dayanışma gösterdi.
Hürriyet’ten İpek İzci, aralarında, en ağır bilançonun görüldüğü İran ve İtalya’nın da olduğu ülkelerden insanlara ulaşıp sürece dair neler yaşadıklarını konuştu.
İran
'Doktorlar ‘Kim ölsün, kim iki gün daha yaşasın’ diye tercih yapmak zorunda kaldı'
Tebriz’de yaşayan N.E. koronavirüs görülmeden hemen önce Türkiye’ye gelme planları yapıyordu, uçak biletini almıştı. Virüsün Kum kentinde görülmesiyle birlikte “Neyse ki buraya (Tebriz) gelmemiş. Zaten ben gidiyorum” diye düşünüyordu. N.E.’ye göre Türkiye’nin 23 Şubat’ta İran sınırını kapatması, halkı virüsten daha çok sarstı. Türkiye’nin bu hareketi İran halkı için bir alarm olmuştu. Ailesini bırakıp gidemezdi. Gitmedi de… Yaşananları şöyle anlatıyor:
– Kum’u karantinaya almadıkları için virüs yayıldı. Bir pazar günü, doktorlar arabaların içinden hoparlörle ‘Lütfen herkes evine gitsin’ diye bağırmaya başladı.
-Doktorlar, hemşireler bitkin halde, hastanede yerde uyuyorlar. Çok sayıda doktor ve hemşire koronadan hayatını kaybetti. Hastaları sırayla cihazlara bağladılar ve kim ölsün, kim iki gün daha yaşasın diye tercih yapmak zorunda kaldılar.
– Tedavi edecek diye alkol içip kör olan ve ölenler, aşırı vitaminden zehirlenenler oldu. “Korktum, bana bir kit verin” diye hastaneye gidip kendine bulaştıranlar da cabası.
– Ama İran’da hiç kimse market raflarını boşaltmadı. Halk uzun süreli ambargo nedeniyle yetinmeyi öğrendi ve ürünlerin bitmeyeceğini biliyor. Bazı ev sahipleri de mart kirasını almadı, nisan kirasının yarısını istedi.
Çin
'İki aydır süpermarket haricinde hiçbir yere gitmedim ama yürüyüşü ihmal etmiyorum'
Cenk Özkömür koronavirüsün ilk görüldüğü yerde, Çin’de yaşıyor. 35 yaşında, gazeteci. Dokuz yıldan uzun zamandır Pekin’de:
– 23 Ocak’ta Vuhan karantina altına alındı. Pekin ve Şanghay gibi birçok kentte de yarı tecrit diyebileceğimiz bir duruma geçildi. Medyada başlarda sağlık personelinin fedakârlıkları anlatılıyordu. Sonra, hükümetin tedbirlerinin başarısı öne çıkmaya başladı.
– İki aydır, süpermarket haricinde hiçbir yere gitmedim ama yürüyüş yapmayı ihmal etmiyorum. Türkiye’nin Çin, Güney Kore, İran ve İtalya gibi örneklerden öğreneceği çok şey var. Şeffaflığın önemini, sıkı karantina tedbirlerinin nasıl uygulanacağını ve ne sonuçlar vereceğini Çin’den öğrenebiliriz. Güney Kore’ye bakarak karantina ve yasak olmadan, yoğun testlerle salgının nasıl kontrol altına alınacağını görebiliriz. İtalya örneğinde de sosyal teması bir an evvel kesmenin ne kadar kritik olduğunu görmek mümkün.
…Hürriyet'ten İpek İZCİ'nin haberinin tamamı için TIKLAYIN