15 Mart’ta sağlık çalışanlarının Ankara’da yapacağı Beyaz Miting için hazırlıklar sürerken, Diyarbakır’da Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde 3 aydır döner sermaye ve nöbet ücretlerini alamayan sağlık çalışanları iş bırakma eylemi yaptı.
Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Asistan Birliği (DÜTAB), aylardır nöbet ücretleri ve döner sermaye ücretlerinin ödenmemesi üzerine iş bırakma eylemi yaptı. Sağlık çalışanlarına, Diyarbakır Tabip Odası, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Türk Sağlık-Sen, Huzur Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikası yöneticileri ile Türk Tabip Birliği (TTB) destek verdi.
Başhekimlik önünde açıklama yapan sağlık çalışanları, üniversite hastaneleri üzerindeki yanlış sağlık politikalarından vazgeçilmesini, SUT fiyatlarının bir an önce düzenlenmesini, personel giderlerinin hastane gelirinden değil, genel bütçeden karşılanmasını, hastaneden alacaklı oldukları geçmiş dönemlere ait bütün ücretlerin bir an önce ödenmesini, hakları olan nöbet ücretlerinin, yoğun bakım nöbet farklarının düzenli olarak yatırılmasını, döner sermaye ve performans ek ödemelerinin öğretim üyesi, araştırma görevlisi, yardımcı sağlık personelinin yanı sıra diğer hastane personeline düzenli olarak ödenmesini ve hastanenin mali durumunun gerekçe gösterilerek ücretlerinde herhangi bir kesinti yapılmamasını talep etti.
Bekçiler sağlık çalışanlarından daha yüksek maaş alıyor
Basın açıklamasında konuşan TTB Merkez Konseyi Üyesi Halis Yerlikaya, sağlık çalışanlarının köle olmadığını belirterek, yaşanan ekonomik krizin bedelini kendilerinden çıkarmaya çalışanlara karşı direneceklerini söyledi. SES Diyarbakır Şubesi üyesi Mehmet Nurul ise güvenlik politikalarına yatırılan paraya dikkat çekerek, bekçiye verilen paranın sağlık çalışanlarının maaşının üstünde olduğunu kaydetti.
Sağlık çalışanları adına açıklama yapan Asistan Hekim Mustafa Mesut Kaya, ”Yaklaşık 1,5 yıldır düzensiz ödenmeye başlanan nöbet ve döner sermaye ücretlerimiz son 3 aydır ödenmemektedir. Bu zaman zarfındaki Başhekimlik ile görüşmelerimizde, SGK ile her sene başında yapılan global bütçe anlaşmasının düşük tutulması ve diğer ödemelerin birikmesi, hak edişlerimizin geç ödenmesine gerekçe gösterilmiştir” dedi. Hükümetin sağlık politikalarını eleştiren Kaya, “Süregelen sağlık politikalarının üniversite hastanelerine dayattığı tam da bu tablodur. Maaşların ödenememesi, malzeme ve ilaçların temin edilememesi, her sene-her ay borçların katlanarak büyümesi üniversite hastanelerinin kaderi haline gelmiştir.” dedi. Kaya, açıklamasında üniversite hastanelerinin eğitim alanları olduğunu ve hastanelerin borç batağında olmasının asistan eğitimini doğrudan etkilediğini vurguladı.