1960’lı yılların sonunda yayımlanan, genel yayın yönetmenliğini Doğan Avcıoğlu’nun yaptığı Devrim Gazetesi’nin 1. Sayısı 52 yıl önce bugün, 21 Ekim 1969 tarihinde yayımlandı. 9 Mart Askeri Darbe Girişimi ile bağlantılı olduğu gerekçesiyle 79’uncu sayısının çıkmasının ardından 27 Nisan 1979 tarihinde 12 Mart Cuntacıları tarafından kapatıldı.
1960’lı yılların sonunda yayımlanan, genel yayın yönetmenliğini Doğan Avcıoğlu’nun yaptığı Devrim Gazetesi’nin 1. Sayısı 52 yıl önce bugün, 21 Ekim 1969 tarihinde yayımlandı. 9 Mart Askeri Darbe Girişimi ile bağlantılı olduğu gerekçesiyle 79’uncu sayısının çıkmasının ardından 27 Nisan 1979 tarihinde 12 Mart Cuntacıları tarafından kapatıldı.
Yaklaşık iki yıllık bir ön hazırlığın ardından, 21 Ekim 1969 tarihinde yayın hayatına başlayan haftalık Devrim Gazetesi’nin sahibi Cemal Reşit Eyüboğlu, genel yayın yönetmeni Doğan Avcıoğlu idi. Gazetenin yazı işleri müdürlüğünü ise Uluç Gürkan ve Hasan Cemal yaptı.
Yön Dergisi’ne kıyasla daha dar yazar kadrosu ve daha az tirajla, Doğan Avcıoğlu’nun Yön Dergisi’ndeki yıllarında şekillendirip netleştirmeye çalıştığı asker; sivil aydın zümrenin öncülüğünde gerçekleştirilecek toplumsal bir mücadelenin iktidarını sağlamayı hedefleyen bir yayın organı olmuş olan Devrim Gazetesi; 12 Mart 1971 Askeri Muhtırası’ndan yaklaşık bir buçuk ay sonra, 27 Nisan 1971’de, 9 Martçılar olarak bilinen ve ordu içinde 1969 yılından itibaren örgütlenmeye çalışan sol askeri cunta ile bağlantısı olduğu gerekçesiyle kapatıldı.
Devrim Gazetesi’nde, YÖN Dergisi’nden farklı olarak, sosyalizm yerine Kemalizm vurgusu öne çıktı. Orduya seslenmek, ordu içinde taraftar bulabilmek, “zinde güçleri” ya da “zinde kuvvetleri” etkilemek için bu yöntem belirlendi. YÖN yazarları arasında yer alan Mihri Belli, Vahap Erdoğdu gibi sosyalistler Devrim Gazetesi’nde yer bulamadı.
Başyazılarını Doğan Avcıoğlu’nun yazdığı gazete, o dönemin siyasi partilerinin demokrasi anlayışının bir oyalamaca olduğunu ileri sürerek ulusçu-devrimci yöntem olarak ifade edilen ilkeler doğrultusunda parlamento dışı muhalefeti savundu ve Millî Demokratik Devrimi gerçekleştirme savında oldu. Hasan Cemal çok sonraları anılarını anlattığı “Cumhuriyet’i Çok Sevmiştim” adlı kitabında o zamanki maksatlarının “ulusalcı” subayları ikna ederek onlarla birlikte bir “Millî Demokratik Devrim” darbesi yapmak olduğunu yazdı.
9 Mart 1971 darbe teşebbüsü, içlerinde Mahir Kaynak’ın da bulunduğu Millî İstihbarat Teşkilatı mensuplarının durumu Genelkurmay Başkanı Memduh Tağmaç ve 1. Ordu Komutanı Faik Türün’e haber vermesiyle akamete uğratıldı. 12 Mart Muhtırası’nı veren Memduh Tağmaç, orgeneral rütbesindekiler hariç 9 Mart 1961 darbe girişimine adı karışan diğer bütün subayları re’sen emekliye sevk etti. 1. Ordu Komutanı Faik Türün de bu darbeye adı karışan tüm Devrim yazarlarını Ziverbey Köşkünde Millî İstihbarat Teşkilatı vasıtasıyla işkenceli sorguya çekti. Bu sorgularda Kara Kuvvetleri Komutanı Faruk Gürler ve Hava Kuvvetleri Komutanı Muhsin Batur’un da 9 Mart darbesine önce destek verdikleri, fakat sonra istihbarat bilgileri Genelkurmay Başkanı Memduh Tağmaç’a ulaşınca desteklerini geri çektikleri ortaya çıktı.
Yazar kadrosu
Devrim Gazetesi’nin sayfalarında başlıca şu isimlerin yer almışlardır: Doğan Avcıoğlu, İlhan Selçuk, Hasan Cemal, Uluç Gürkan, Cemal Reşit Eyüpoğlu, İlhami Soysal, Uğur Mumcu, Çetin Altan, Şevket Süreyya Aydemir, İlber Ortaylı, Nejat Özön, Nimet Arzık, Bahri Savcı, Altan Öymen, Tanju Akersan, Oktay Akbal, Adalet Ağaoğlu, Aslan Başer Kafaoğlu, Rauf Mutluay, Cemal Madanoğlu, Doğan Hızlan, Konur Ertop, Osman Köksal, Türkkaya Ataöv, Metin And, Yılmaz Akkılıç, Nimet Arzık, Dündar Seyhan, Mucip Ataklı, Cevdet Kudret, Güngör Dilmen, Şiar Yalçın, Erol Toy, Kemal Tüfekçioğlu, Ömer Faruk Toprak, Ceyhun Atuf Kansu, Suphi Karaman Suphi Gürsoytrak, M. Başaran. Her sayı bir şiiri ile Fazıl Hüsnü Dağlarca; çizgileriyle de Turhan Selçuk, Eflatun Nuri ve Tonguç.
Bu yazar grubu içinde, 27 Mayıs 1960 Darbesi’nde görev yapmış, bir çoğu Milli Birlik Komitesi içinde yer almış emekli askerler Cemal Madanoğlu, Osman Köksal, Mucip Ataklı, Suphi Göksoytrak, Suphi Karaman,Yılmaz Akkılıç, Kemal Tüfekçioğlu ve Dündar Seyhan gibi isimler dikkat çekmektedir.
Doğan Avcıoğlu kimdir?
1926’da Bursa’nın Mustafakemalpaşa ilçesinde dünyaya geldi. Ortaöğrenimini Bursa Erkek Lisesi’nde tamamlayan Avcıoğlu, Fransa’da iktisat ve siyasal bilimler öğrenimi gördü.
1955’te Türkiye’ye döndü ve Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsü’nde asistan oldu. 1956’dan itibaren Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) araştırma bürosunda çalıştı ve partinin yayın organı Ulus gazetesinde yazılar yazdı. Ulus dışında haftalık Akis ve Kim dergilerinde de yazılar yazdı; muhalefet-iktidar ilişkilerinin iyice sertleştiği günlerde Akis dergisini yönetti.
27 Mayıs darbesinden sonra CHP’den Temsilciler Meclisi’ne üye seçilen Avcıoğlu, 1961 Anayasası’nın hazırlanmasına da katkıda bulundu. 1960-61’de Vatan ve Ulus gazetelerinde yazarlık, Ankara Radyosu’nda dış haber yorumculuğu yaptı.
Avcıoğlu 1961’de Mümtaz Soysal ve Cemal Reşit Eyüboğlu’yla birlikte kurduğu ve yayımını 1967’ye değin sürdürdüğü Yön Dergisiyle 1960 sonrası siyasal düşünce ortamında etkin bir rol oynadı.
Yön dergisinde yayımlanan yazılarında bir tür “Kemalist Sosyalizm” anlayışını savundu. Kemalist Devrim’in kazanımlarını savunan ve bunu ileriye, sosyalizme taşımayı savunan görüşleri o dönemde geniş taraftar topladı. 1960 sonrasının sol düşünce ve eylemin biçimlenmesinde derin etkileri olan bu dergi, 1930’lardaki Kadro Dergisi etrafında kurulan Kadro Hareketinin görüşleriyle önemli benzerlikler taşıyordu.
Avcıoğlu’na göre üstyapı alanında başarılı olan Kemalist devrim altyapıda dışa bağımlı sermayeyle toprak ağalarının etkisini kıramamıştı. Dolayısıyla Kemalist devrimin altyapıda sürdürülmesi, radikal bir toprak reformu, devletçi sanayileşmenin ve ekonomik alanda tam bağımsızlığın gerçekleştirilmesi halen Türkiye’nin gündemindeydi.
Doğan Avcıoğlu, 1968’de yayımladığı Türkiye’nin Düzeni adlı kitabında Türkiye’nin geri kalmışlığının nedenlerini araştırıyor, yukarıdaki öğeleri içeren “millî devrimci kalkınma modeli” adını verdiği bir tür devletçi-sosyalist bir ekonomi modeli öneriyordu. Topladığı ilgi kadar eleştiriye de uğrayan Türkiye’nin Düzeni adlı yapıt siyasi etkisinin yanı sıra Türkiye’nin sosyoekonomik yapısı ve tarihi üzerine araştırmaların yaygınlaşmasında çığır açıcı bir rol oynadı.
1963-1965 arasında Türk-İş Araştırma Merkezi müdürlüğü, 1968-1969 yıllarında ise CHP Yüksek Danışma Kurulu üyeliği yaptı. Sosyalist Kültür Derneği’nin kurucuları arasında yer alan Avcıoğlu “kapitalizme” ve “emperyalizme” karşı ekonomik bağımsızlığı savundu.
1969’da, Yön’deki görüşlerini siyasi bakımdan daha net bir biçimde dile getirdiği haftalık Devrim gazetesini çıkarmaya başladı. 12 Mart 1971 Muhtırası’na kadar çıkardığı haftalık Devrim gazetesinde yayımlanan yazılarında “devrim”in Kemalist aydınların yol göstericiliğinde ve Kemalist “genç subay”ların öncülüğünde geniş bir cephe tarafından Millî Demokratik Devrim olarak gerçekleştirilebileceğini öne sürdü.
12 Mart 1971 muhtırasına giden süreçte Doğan Avcıoğlu’nun çıkardığı Devrim gazetesi etrafında toplanan ve içlerinde 27 Mayıs İhtilalini yapan Millî Birlik Komitesi’nin lideri Emekli Korgeneral Cemal Madanoğlu’nun da bulunduğu “Millî Demokratik Devrimciler”, o dönemin siyasi partilerinin demokrasi anlayışının bir oyalamaca olduğunu ileri belirterek “ulusçu-devrimci yöntem” olarak ifade edilen ilkeler doğrultusunda parlamento dışı muhalefeti savunuyorlardı.
12 Mart 1971 muhtırasından sonra 9 Mart 1971 askeri müdahale teşebbüsünde “orduyu başkaldırmaya teşvik” iddiasıyla Emekli Korgeneral Cemal Madanoğlu ile birlikte yargılanan ve beraat eden Avcıoğlu 1973’te siyasal yaşamdan çekildi.