Ulus devletlerin bir kez daha “kapitalizmi kendinden kurtarmak için devreye girdiği” anlara tanık olacağız gibi görünüyor. Bunun adı “kamulaştırma” değil, olsa olsa sermaye yapısını güçlendirerek zamanı geldiğinde tekrar özel sektöre devretmek amacıyla, şimdilik hisselerinin bir kısmını (%25) satın alma yoluyla “devletleştirme” olabilir.
MUSTAFA DURMUŞ
Deutsche Bank ile ilgili “kurtarılacağı iddiası” banka yetkilileri tarafından doğrulanmasa da ciddi gözüküyor.
Bankanın sıkıntısı nedir ve bankanın bu durumu sırasıyla; Almanya, Avrupa ve dünya finans piyasaları üzerinden Dünya ekonomisinde ve Alman halkı üzerinde nasıl etkiler yaratacaktır?
Banka yakın geçmişte, müşterilerine sattığı ve milyarlarca avroluk zarara neden olan ipotekli konut kredileri (mortgage) üzerinden türetilmiş menkul kıymet satışları yüzünden çok büyük bir para cezası ile karşı karşıya kalmıştı. Bir dönem aktiflerinin tutarı Türkiye’deki tüm bankaların aktiflerinin tutarından fazla olan Almanya’nın bu en büyük bankası, hem bu ceza, hem de borsadaki hisse senetlerinin değerinin hızla düşüyor olması nedeniyle iflas durumuyla karşı karşıya.
Bankanın gelirlerinin % 80’inden fazlası yatırım bankacılığı kolunun yaptığı ‘spekülatif türev araç ticareti’nden sağlanıyor. Bu tür spekülatif menkul kıymet ticareti ise kaçınılmaz olarak kötü kullanımlara, skandallara ve usulsüzlüklere daha fazla yol açıyor. Bu nedenle de sıklıkla büyük para cezaları söz konusu olabiliyor. Bu konuda en önemli tecrübe 2008 krizi sırasında bazı Amerikan ve İngiliz yatırım bankalarının uygulamalarında yaşandı.
Banka Alman ekonomisi için çok önemli zira bankanın aktiflerinin toplamı Almanya’nın milli gelirinin yaklaşık yarısı tutarında ( 2 trilyon avroya yakın). Yani bu bankanın olası bir batışı hem Alman bankacılık sektörünü, hem de reel sektörünü ciddi olarak etkileyecektir.
‘2008 finansal krizi’nin çıkışında ABD’li büyük yatırım bankası Lehman Brothers’in (LB) batışının oynadığı önemli rolü unutmayalım. LB’nin batışının hemen ardından, önce ABD, sonra da Avrupa ve Japonya’da finans piyasalarında tam bir kredi kuruması (credit crunch) yaşanmıştı ve devletler bu durumu atlatabilmek için çok büyük çapta nakit parayı finansal sektöre şırınga etmek durumunda kalmışlardı.
2008 krizi sonrasında gelişen küresel ekonomik durgunluktan hala çıkılamadığı, ekonomik büyüme hızlarının yerlerde süründüğü, diğer yandan dünyanın hiç olmadığı kadar büyük borç stoklarıyla ve borçluluk düzeyleriyle karşı karşıya bulunduğu günümüzde, Deutsce Bank’ın batışı üzerinden yaşanacak yeni bir Lehman Brothers olayının ekonomik, politik ve jeo politik etkileri çok daha büyük olacaktır.
Nitekim bu durumun farkında olan IMF, bankanın durumunu “sistemik risk” olarak niteledi ve gereğinin yapılması için çağrıda bulundu.
Şimdi ne olacak? Zordaki İtalyan bankalarının İtalyan devletince kurtarılmasına bir süredir karşı çıkan, bu nedenle de İtalya ile gerilim yaşamakta olan Alman devleti kendi bankasını kurtarmak durumunda kalacak mı? Muhtemelen öyle olacak. Zira kendi deyimleriyle Deutsche Bank, “batırılamayacak kadar büyük bir banka” konumunda.
Ulus devletlerin bir kez daha “kapitalizmi kendinden kurtarmak için devreye girdiği” anlara tanık olacağız gibi görünüyor. Bunun adı “kamulaştırma” değil, olsa olsa sermaye yapısını güçlendirerek zamanı geldiğinde tekrar özel sektöre devretmek amacıyla, şimdilik hisselerinin bir kısmını (%25) satın alma yoluyla “devletleştirme” olabilir.
Bu tür devletleştirmelerin, başta Alman halkı, işçi sınıfı ve diğer emekçiler olmak üzere, toplumun çok büyük bir kısmına her hangi bir fayda sağlamasını bir yana bırakın, zarar vereceği açıktır. Zira ortaya çıkan hasar, zarar yeni vergilerle, bütçe kısıntılarıyla, işsizlikle, yoksullaşma ile bu kesimlerin sırtına bindirilecektir. Bunun Avrupa’da diğer toplumlara da yansıması kaçınılmaz olacaktır.
Aslında çok uzağa ve çok geriye gitmeye gerek yok. Sadece 15 yıl önce, 2001 krizi sonrasında Türkiye’de batan 25 civarındaki bankanın toplam zararının 100 milyar doları bulduğunu hatırlayan var mı? Dahası bu zararın ne kadarı, bu zarara neden olan banka sahiplerinden ve dönemin politikacılarından ve bürokratlarından tahsil edilebildi, kaç tane bankacı hapis yattı?