Eski Ankara Başsavcısı Yüksel Kocaman’a hakaret ettiği iddiasıyla yargılanan Selahattin Demirtaş mahkeme heyetine şöyle seslendi: “Devran döndüğünde hukuk işler. Hukuk önünde siz de hesap veririsiniz.”
HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş hakkında eski Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Yüksel Kocaman’a “hakaret” ve “terörle mücadele de görev almış kişileri tehdit” iddialarıyla açılan dava duruşması Ankara 25’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Demirtaş, duruşmaya tutuklu bulunduğu Edirne F Tipi Kapalı Cezaevi’nden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığı ile bağlandı. Avukatlarından bazıları salonda hazır bulunurken, bazıları ise Diyarbakır’dan SEGBİS ile duruşmaya bağlandı. Demirtaş’ın ailesi de duruşmayı Diyarbakır’da SEGBİS üzerinden izledi.
HDP milletvekilleri Pero Dündar, Filiz Kerestecioğlu, Ali Kenanoğlu, Zeynel Özen, Hüseyin Kaçmaz ve Murat Çepni, partinin Hukuk Komisyonu üyesi avukatlar, bazı il ve ilçe örgütü yöneticileri ile Emek Partisi (EMEP) Genel Başkan Yardımcısı Selma Gürkan’ın da aralarında olduğu sayıda kişi ise duruşmayı takip etti.
‘Kendi davasının savcısı olması ahlaken, hukuken aykırı’
Kimlik tespitinin ardından başlayan duruşmada ilk olarak Demirtaş’ın avukatları söz aldı. Avukat Hadi Cin, sözlerine müvekkilinin salonda hazır bulunmak istemesine rağmen duruşmaya getirilmemesini eleştirerek başladı. Yine davanın ‘katılan’ tarafı olarak savcının da huzurda ifadesinin alınması gerektiğini söyleyen Cin, “Soruşturma resen başlatıldı deniliyor ama bu durumda Yüksel Kocaman nasıl haberdar olacak. Tebligat dahi gönderilmemiş. Kendi davasının savcısı olması zaten ahlaken, hukuken aykırı ama nasıl dahil edildiğinin Yüksel Kocaman’a sorulmasını istiyoruz. Bir diğeri savcı, iddianamesinde dayandığı delilleri göstermiş. Bunun dışında siz 19 Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki tüm evrakları istediniz. Kobanê dosyasının soruşturmasını da istediniz. Bu atılı suçla ne ilişkisi var? Bu lüzumsuz evraktır ve dosya içinden çıkarılması gerekiyor” talebinde bulundu.
‘AİHM kararı dosyaya eklensin’
Avukat Cin, dosyaya eklenmesi gereken asıl evrakın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Büyük Daire’nin müvekkili hakkında verdiği “derhal serbest bırakılsın” kararı olduğunu söyledi. Cin “Asıl lüzumlu evrak budur. Demirtaş, katılanın siyasi faaliyetlerin görünümü altında yapmasını eleştirdi. AİHM tüm bunlara ilişkin kararı var. Bu taleplerimiz hakkında ara karar verin, biz de o karara göre esas hakkında savunmamızı yapalım. Bir önceki savcı mütalaada bulunduktan sonra taleplerimiz hiçbir şekilde dikkate alınmadı ve sizde hemen karar verdiniz” diye konuştu.
Ceza soruşturmalarının yargılamanın temel hatlarının masaya yatırıldığı hukuksal faaliyetler olduğunu dile getiren avukat Levent Kanat da bu konuda da en önemli görevin mahkeme heyeti ve soruşturma aşamasında savcıya düştüğünü vurguladı. Ama bu dosyanın hem savcısı hem de katılanının aynı isim olduğuna söyleyen Kanat, “Yüksel Kocaman dönemin Ankara Cumhuriyet Başsavcısı’dır ve onun emrindeki bir savcı soruşturmayı başlatmıştır. Buradan bir şeyin çıkması mümkün mü?” diye sordu.
‘Bu davanın hiç açılmaması gerekiyordu’
Duruşmaya Diyarbakır’dan SEGBİS ile bağlanan avukatlardan Mahsuni Karaman ise, şunları ifade etti: “AİHM kararı kesin hükümdür. Demirtaş’ın siyasi saiklerle tutuklandığını ortaya koymuş bir karardır. Bu yargılamayı sürdürürseniz, siz de Yüksel Kocaman’ın durumuna düşerseniz. Adil bir tutum sergilemeniz ve AİHM kararının bu dosyaya almanız gerekiyor. Bakanlar Komitesinin kararlarının da tercümesini istemeniz lazım. Bu yargısala bağlamı görmeksizin sadece Demirtaş’ın suç içermeyen birkaç sözün üzerine yargılama yapmanız doğru değil. Bu davanın hiç açılmaması gerekiyordu. Uluslararası bir mahkemenin kararı Demirtaş’ın tüm yargısal süreçlerini kapsıyor ve Türkiye hukuku nedeniyle referanstır.”
Demirtaş’ın paylaşımın altında yorum yapan bir başka hesabın paylaşımlarının da dosyaya eklendiğine dikkat çeken Karaman, bu kişinin araştırılmasını istedi.
Demirtaş: Savcı A Haber izleyerek mütalaa oluşturuyor
Avukatlarının ardından Demirtaş savunmasını yaptı. Demirtaş, avukatların taleplerine katılıp, savcılık mütalaasının iade edilmesini istedi. Demirtaş şöyle devam etti: “Siz kıdemli hakimlersiniz, avukatlarım da kıdemlidir. Ben de yıllarca avukatlık yaptım. Parlamentoda yer aldım ama tüm bunlardan daha fazla kıdemli bir sanığım. Hakkımda bin 300 soruşturma açıldı. Parlamentodayken bin 148 soruşturma açıldı. Bu nedenle kıdemli sanığım. Hazırlanan iddianame bir kumpas iddianamesi. Bana ait olmayan paylaşımlar dosyaya eklendi. Mahkemeniz, bizim sözümüzü almadan bu iddianameyi kabul ederek bu kumpasa göz yumdu. Erdoğan bir siyasi parti lideri ve Cumhurbaşkanı olarak yargısal konularda beyanlarda bulunarak eleştiri yapabilir. Ama bu eleştiri sınırlarını aşarak yargıya müdahale etme hakkı yoktur. Erdoğan ve ortağı hangi mahkeme, savcı ya da hakim hakkında beyanda bulunmuşa karşısında mutlaka bir sonuç ortaya çıkmıştır. Geçen celse savcının verdiği mütalaada Erdoğan’ın sözlerinden faydalanılarak yapıldığı ortada. Önünüzdeki dosyaya bakarak beni ‘terörist’ olarak ilan edebilir mi. Masumiyet karinesi gereği ki Anayasa bunu bana vermiş. Benim bu hakkımı siz koruyacaktınız ama ihlal edildi. Savcı dosyaya bakarak mütalaa oluşturmuyor A Haber izleyerek oluşturuyor.”
‘Neden masumiyet karinemi korumuyorsunuz?’
Mahkeme heyetine “Neden masumiyet karinemi korumuyorsunuz?” diye soran Demirtaş, sözlerine şöyle devam etti:
“Savcının mütalaasını geri iade etmeniz gerekiyor. Ama yapamazsınız, çünkü Erdoğan, ‘varsa da bir hakkı Demirtaş’ın koruyacak değiliz’ dedi. Siz de bunun gereğini yerine getiriyorsunuz. Size medya huzurunda verilen talimatlardan yola çıkarak söylüyorum; eğer talimat almadıysanız benim hakkımı koruyun ve savcının mütalaasını iade edin. Yargı sizsiniz, siz bu talimatı aldınız mı, yoksa ret mi ettiniz? Bunu ara kararınızda görelim. Yargıçlar kararlarıyla konuşur. Siz ne karar verdiniz, iki ayrı iddianame istediniz. Yargılamamın devam ettiği iki kumpas iddianameyi istediniz. Derdiniz benim hak hukukumu korumak değil. Sayın Gergerlioğlu’nu yaka paça gözaltına aldılar. Bunu hak ettiniz diyebilirsiniz ama bunu o koltukta oturarak söyleyemezsiniz. Dosyadaki şikayetçi başsavcının daha yüzünü bile görmedik. Bu kumpaslar, bir gün bağımsız yargı önünde mutlaka hesaba çekilecektir. Anayasada, hukuk devleti olduğumuz yazar. Yargıçlar siyasi seçimlere bu kadar müdahale edemez.”
‘Er geç sandık kurularak’
Er ya da geç seçim sandığının kurulacağını dile getiren Demirtaş, mahkeme heyetine yönelik “Size tavsiyem; eğer bu kumpasın parçası olacaksınız, sadece beni cezalandırmakla yetinmeyin. Çünkü bu Erdoğan’a oy kazandırmaz. Köy köy dolaşarak oy toplayın. Bağımsız mahkemeler mutlaka bu dosyaları soruşturmaya alacak. Biz, partim mutlaka parlamentoda olacak. Bu yargı kumpasları komisyonca tek tek incelenecek. Her hakim, savcı bu komisyona davet edilecek. Bunlar siyasete, Anayasal düzeni değiştirmeye yönelik müdahaledir. Ben bunları görüyorum, siz görmüyor musunuz? Bugün en yüksek sınırdan bana ceza verebilirsiniz. Ama benim siyasi düşüncelerim, adalet arayışım değişmez, geri adım atmam. Yapmayın, etmeyin. Kendinizi bu pespaye siyasetin kirli çıkarları uğruna harcatmayın” ifadelerini kullandı.
‘Devran döndüğünde siz de hesap verirsiniz’
AİHM Büyük Daire’nin hakkında verdiği kararın üzerinde duran Demirtaş, sözlerini şöyle sürdürdü: “AİHM kararını tanımıyorsunuz. Ama elbet onu tanıyacak mahkemeler kurulacak. AİHM kararı kesindir, itiraz edilemez. AİHM’den, AİHS’ten çıksanız bile bunu değiştirmez. Hala geçerli olur. Her şey bir seçime bakıyor. Er geç bu ülkede demokrasi kurulacak. Bu iktidar bin yıl sürecek değil. Bize bu zulmü yapanlara şikayetçi olarak hesap soracağız. Ben bundan vazgeçmeyeceğim. Kürt sorununun çözümüne dair fikirlerim var ama buna dair masumiyet karinesini çiğneyecek şekilde iddianame sunamaz. Beni itham edebilir ama masumiyet karinemi çiğneyemez. Halk bu zulmü kabul etmez. Özel araçlarda kokain çekenlere hizmet edenleri kabul etmez. Bunlara hizmet etmeyi. Hiçbir şeyiniz yoksa vicdanınız vardır. Düşmeyin bu kumpasa. Devran döndüğünde hukuk işler. Hukuk önünde siz de hesap veririsiniz.”
Demirtaş’ın savunmasının ardından mahkeme heyeti, katılanın soruşturmadan nasıl haberdar olduğunun Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na sorulması, Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nin iddianamesinin dosyadan çıkarılması, AİHM’in Demirtaş kararının dosyaya alınması, birinci ve ikinci celsenin SEGBİS çözümlerinin Demirtaş’a tebliğ edilmesi, paylaşımları dosyaya eklenen Twitter kullanıcısının araştırılmasına yönelik yapılan tevsii tahkikat taleplerinin hepsini “gelinen aşamada esasa bir katkı sağlamayacağı” gerekçesiyle reddetti.
Mahkeme heyeti, verdiği bu ara kararların ardından Demirtaş ve avukatlarından esas hakkında savunma yapmalarını istedi.
‘Reddi hakim’ talep etti
Esas hakkında savunma yapmayan Demirtaş, “Mahkemenin duruşmayı yürütme biçimi, SEGBİS tutanaklarını bile bana göndermemesi, savcının açıkça masumiyet karinesini ihlal eden mütalaasından açıkça beis görmemesi, AİHM kararının dosyaya konulması gösteriyor ki bağımsız ve tarafsız bir yargılama yapma kararınız yok. Tarafsız olmadığınızı düşünüyorum. Bu nedenle üç üyenin de çekilmesini istiyorum. Eğer çekilmezseniz ‘reddi hakim’ talebinde bulunuyorum. Siyasi bir yargılama yaptığınız için” diye konuştu.
‘Savcı yapmadı, sizin göreviniz’
Avukat Aydın Erdoğan ise, “Başsavcılık bir hesaptan yapılan paylaşımı delil olarak dosyaya eklediğine göre, bunun gerçek biri olup olmadığını araştırmak savcının göreviydi. Ama yapmadı şimdi sizin göreviniz. Demirtaş hakkında açılmış soruşturma ve kovuşturmalar sebebiyle yapılan yargılamaların siyasi olduğu, AİHM kararıyla tahliye edilmesi gerekirken, yeniden tutuklanarak özgürlüğe kavuşmasının engellenmesinin bizzat bu savcının eylemlerinin sonucuydu. Siz tüm taleplerimizi reddettiniz” ifadelerini kullandı. Avukat Erdoğan, ‘reddi hakim’ talebinde bulundu.
Karaman: Titreyin kendinize gelin, bu iddianame değil
Söz alan avukat Mahsuni Karaman ise, “Tarafsız olmadığınızı net olarak ortaya koyan hususlar var. Titreyin kendinize gelin, bu iddianame değil. Yargılamaların tarafsız ve bağımsız olmadığını ifşa etmeye devam edeceğiz. Siz burada bir yargılama faaliyeti değil, infaz yapıyorsunuz. Madem siz bunu suç olarak gördünüz, buradan talepte bulunuyorum. Ankara 19. Ağır Ceza Mahkeme heyeti hakkında suç duyurusunda bulunun. Çünkü Demirtaş orada bu sözleri söyledi” diyerek, reddi hakim talebini yineledi.
Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, heyetin davadan çekilmesi ve reddi hususunda taleplerle ilgili iddia makamının görüşünü sordu. İddia makamı, taleplerin reddine karar verilmesini istedi.
Reddi hakim talebi üst mahkemeye taşınacak
Mahkeme heyeti, davadan çekilme talebinin CMK 22-23 maddeleri gereğince heyetin davadan çekilecek nedenler olmadığından reddine karar verdi. Heyet, ‘reddi hakim’ talebinin ise “davayı uzatma amaçlandığı” gerekçesiyle geri çevrilmesine karar verdi. Demirtaş ve avukatları, reddi hakim talebini 7 gün içinde üst mahkemeye taşıyabilecekler.
Reddi hakim talebi nedeniyle karara bağlanmayan duruşma 7 Mayıs’a ertelendi.
(MA)