Selahattin Demirtaş, temel demokrasi ilkeleri etrafında kurulacak demokrasi ittifakının toplumda umut yaratacağını söyledi. Demirtaş, “Muhalefetteki milliyetçi odakların ısrarla engel olması halinde HDP’nin öncülüğünde üçüncü bir ittifak, “demokrasi ittifakı” olarak ilan edilebilir” dedi.
Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) tutuklu eski eş genel başkanı Selahattin Demirtaş, tüm toplumun bunaldığına işaret ederek, muhalefetin her gün, her saat topluma umut ve cesaret aşılaması gerektiğine vurgu yaptı. Bunun yolunun somut çözüm önerileri üretmekten ve hep birlikte direnişten geçtiğini söyledi.
Yeni Yaşam Gazetesi’nden Gülcan Dereli ve Hüseyin K. Akçadağ’ın sorularını yanıtlayan Demirtaş, bir kez daha “Demokrasi İttifakı” vurgusu yaparak, demokrasi ittifakının hangi ilkeler etrafında olması gerektiğine ve hangi siyasi, toplumsal güçleri kapsaması gerektiğine ilişkin açıklamalarda bulundu.
Temel demokrasi ilkeleri etrafında oluşacak demokrasi ittifakı toplum için yeni bir umut yaratır
Temel demokrasi ilkeleri etrafında bir “Demokrasi İttifakı”nın şekillenmesi gerektiğinin altını çizen Demirtaş, bu ilkeleri şu şekilde sıraladı:
1. Güçlü temsil ve demokratik yönetim biçimi (Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem),
2. Bağımsız ve tarafsız yargı,
3. Basın, örgütlenme, gösteri, düşünceyi açıklama özgürlüklerinin garanti altına alınması ile serbest seçim,
4. Kamu atamalarında liyakat dışında hiçbir kriterin esas alınmaması,
5. Demokratik ve sivil bir anayasa yapılması ile Cumhuriyet’in temel ilkelerine sahip çıkılarak toplumsal barışın sağlanması.
Bu ilkeler etrafında demokrasiye inanan tüm siyasi partilerin, demokratik kitle örgütlerinin, sendikaların, meslek odalarının, çevre hareketlerinin bir araya gelerek, ‘Biz demokrasi ittifakı ilan ediyoruz. Hem bu ilkeler için birlikte mücadele edeceğiz hem de önümüzdeki seçimde en makul iş birliği seçeneklerini hayata geçireceğiz” diyebileceklerini ifade eden Demirtaş, demokrasi ittifakının tüm toplum için yeni bir umut yaratacağının, mevcut siyasi ittifakları da çok çok aşan dinamik bir ittifak modeline imkan sağlayacağının altını çizdi.
Muhalefetteki milliyetçi odaklar demokrasi ittifakına engel olursa HDP öncülüğünde ‘demokrasi ittifakı’ ilan edilebilir
Demirtaş, muhalefetteki milliyetçi odakların demokrasi ittifakına ısrarla engel olmaya devam etmeleri halinde ise, “Bu durumda HDP’nin öncülüğünde üçüncü bir ittifak, “demokrasi ittifakı” olarak ilan edilebilir. Özetle ifade etmeye çalıştığım ilkeleri uygun gören tüm kesimler de bu ittifakta yer alabilirler” dedi.
“HDP’yi kapatacaklarsa HDP ile birlikte AKP’yi de kapatmaları gerekir”
Selahattin Demirtaş, HDP’nin kapatılması taryışmalarına yönelik de, “Aslında beklenmedik bir şey değil. MHP’nin baskısı ve AKP’nin desteğiyle bu davanın açılacağı belliydi. Seçimlere endeksli, tümüyle siyasi bir davadır. Anayasa Mahkemesi hukuku esas alırsa HDP’nin aklanması gerekir. Yok, eğer çözüm sürecinin bir partneri olduğu için HDP’yi kapatacaklarsa HDP ile birlikte AKP’yi de kapatmaları gerekir. Çünkü İmralı ve Kandil’e giden HDP heyetleri 6551 nolu yasa güvencesinde, Erdoğan’ın ve hükümetin isteği ve desteğiyle gitmişlerdir.
“Ne Kandil’in ne İmralı’nın muhatabı biz değildik, resmi muhatap Erdoğan ve hükümetti”
“Aslında PKK ve Öcalan ile görüşme yapan biz değiliz, Erdoğan’ın kendisidir diyen Demirtaş, şunları ifade etti: “Biz, görüşen taraflar arasında hem kolaylaştırıcı olduk hem de görüşen taraflara kendi çözüm önerilerimizi sunduk. Ama ne Kandil’in ne de İmralı’nın muhatabı biz değildik. Resmi muhatap Erdoğan ve hükümetin bizzat kendisiydi.
Kaldı ki İmralı ve Kandil ile, Oslo ve İmralı çözüm süreçleri dışında, belki 10’dan fazla kez devlet ve hükümet görüşme süreçleri olmuştur. Bunların hiçbirinde ne HDP’nin dahli vardır ne de görüşmelerin içeriğine dair bilgisi. Yani HDP, 10’dan fazla çözüm arayışının sadece birine ve sonuncusuna dahil olmuştur. Biz bunların hiçbirini yanlış ya da suç olarak görmüyoruz. Ancak HDP’nin suçlanmasını da iki yüzlülük, ahlaksızlık ve ilkesizlik olarak görüyoruz”.
Kimse esip gürlemelerine aldırmasın panik ve korku içindeler
Röportajın sonunda Demirtaş, “Halkımız çok büyük zorluklar çekti, çekiyor. Durumun giderek ağırlaştığının da farkındayım. Ama herkes şundan emin olsun ki, AKP tam bir bozgun ve dağınıklık halindedir. İktidarlarının en zayıf dönemini yaşıyorlar. Kimse esip gürlemelerine aldanmasın, panik ve korku içindeler” değerlendirmesinde bulundu.