Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Grup Başkanvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit ve Sezai Temelli, Urfa’nın Suruç ilçesinde 20 Temmuz 2015 tarihinde İŞİD’in düzenlediği ve 33 kişinin öldüğü bombalı saldırısının tüm boyutları ile araştırılması için Meclis Başkanlığı’na araştırma önergesi verdi.
Saldırıda 33 gencin öldüğü, 100 yakın gencin ise yaralandığı bilgisine yer verilen önergede, saldırıya dair açılan soruşturmada verilen gizlilik kararıyla katliamı yapanların gizlendiğini vurgulandı.
‘Sakalları kesilerek serbest bırakıldı’
Önergenin gerekçesinde şu ifadelere yer verildi:
“Katliam öncesi ve sonrasına ilişkin görüntüler dava dosyasına üç buçuk yıl sonra eklenmiş, görüntülerde katliam sonrasına ilişkin 5 saatlik kısmın kesildiği ortaya çıkmıştır. Canlı bomba Şeyh Abdurrahman Alagöz’ün Suruç’a nasıl geldiği, nerede kaldığı, kimlerle ilişkiye girdiğiyle ilgili hiçbir kayıt dosyaya eklenmemiştir. İlçe Emniyet Müdürü ve 2 polis hakkında yargılama yapılmış, görevi ihmal nedeniyle mahkûmiyet karar verilmiş, fakat karar para cezasına çevrilmiştir.
Davanın tek tutuklu sanığı, Gar Katliamı’nın da sanığı olan Yakup Şahin, hiçbir duruşmaya getirilmemiştir. Katliamın ardından olay yerinde fotoğraf çekerken vatandaşlar tarafından yakalayıp polise teslim edilen İmam Abdullah Ömer Aslan, ifadesi dahi alınmadan, sakalları kesilerek karakoldan serbest bırakılmıştır.”
‘Bilgi sistemlerinde sorgulandı’
Aslan’ın IŞİD’lilerle görüşme kayıtlarının ortaya çıktığını, ancak dosyaya takipsizlik kararı verildiği belirtilen önergede, “Canlı bomba saldırısını düzenleyen Abdurrahman Alagöz’ün isminin Emniyet’in bilgi sistemleri DEVA ve İRİS programlarında, katliamdan saatler önce ve ertesi gün sorgulandığı bilgisi yer almaktadır” ifadelerine yer verildi.
Önergede, katliamdan dolayı tutuklu bulunan Yakup Şahin’e 34 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildiği hatırlatıldı.
‘5 yıldızlı otelde görüşüldü’
Gar Katliamı sanığı Kasım Güler’in mahkemede katliamın devlet tarafından yapıldığına dair ifadeleri hatırlatıldığı önergede, “Tanık olarak dinlenen Azzo Süleyman El Aggal ise 2012 yılında yaralandığını ve Türkiye’ye ait bir ambulans ile Urfa Akçakale Devlet Hastanesinde tedavi olmak için iki gün Türkiye’ye geldiğini, istihbarat görevlileri ile görüştüğünü belirtmiştir. İlhami Balı’nın, 25 Temmuz 2016 tarihinde Konya Cihanbeyli Devlet Hastanesi’nde tedavi gördüğü ve kırmızı bültenle aranırken Ankara’da 5 yıldızlı otelde Devlet görevlileri ile görüştüğü bilinmektedir” ifadelerine yer verildi.
ABD Merkez Komutanlığı’nın (CENTCOM) IŞİD’e dair hazırladığı rapora da dikkat çekilerek, IŞİD’in gün geçtikçe aktif hale geldiği anımsatılan önergede, katliamın tüm yönleri ile araştırılması istendi.
(MA)