TÜİK’e göre dar tanımlı işsizlik düşerken birçok işsizlik türü yükseliyor.
Mevsim etkisinden arındırılmış verilere göre, dar tanımlı işsizlikle geniş
tanımlı işsizlik olarak bilinen âtıl işgücü arasındaki fark 15 puan. Bu oran 6,4 milyon kişiye tekabül ediyor.
İki veri arasındaki açı 2019 yılının sonundan bu yana giderek artıyor.
2019 Eylül’de yüzde 14,1 olan dar tanımlı işsizlik geride bıraktığımız Mart ayında yüzde 8,6’e geriledi. Aynı dönemde geniş tanımlı işsizlik oranı yüzde 19’dan yüzde 24,1’e yükseldi.
Dar ve Geniş Tanımlı İşsizlik Oranları (Ocak 2019-Mart 2024) (Yüzde) – Kaynak: DİSK-AR
Bu fark yarı zamanlı çalışanlar, ümitsiz işsizler, iş aramayıp çalışmaya hazır olanlar ve iş arayan ancak hemen çalışmayanlardan kaynaklanıyor.
Resmi olarak işsiz sayılanlarla bu kategorilerdekilerin toplam sayısı son 1 yılda 1,2 milyon artarak 9,5 milyona çıktı.
‘Düşük ücretler tam zamanlı çalışma isteğini artırdı’
Çalışma iktisadı uzmanı Prof. Aziz Çelik, dar ve geniş tanımlı işsizlik arasındaki makasın en önemli sebeplerinden birinin zamana bağlı eksik istihdam sayısındaki yükseliş olduğunu söylüyor.
Son aylarda eksik istihdam edilenlerin sayısında rekor bir artış dikkat çekiyor. Haftada 45 saatin altında mesai yapanlar yani yarı zamanlı çalışanları da içeren bu kategoridekilerin sayısı 10 yıl sonra ilk kez 2024 başında 3 milyonu aştı.
Bu tanımdaki işsizlerin alım gücündeki erimeye paralel büyüdüğüne dikkat çeken Aziz Çelik, “İnsanların önemli bir bölümü kısa süreli, düzensiz işlerde çalışmakla birlikte daha uzun süre çalışabileceklerini beyan ediyorlar. Ben bunu kısmi zamanlı çalışmadaki ücretin yetersizliğinden dolayı daha uzun süre çalışma isteğine bağlıyorum” diyor.
Dar tanımlı işsiz sayısı 2014’te 2 milyondu. Bugün 3 milyon civarında yani 10 yılda 1 milyonluk artış yaşandı. Ama zamana bağlı eksik istihdam son bir yılda yaklaşık 1 milyon kişi arttı.
İşsizlik Oranları (Mevsim Etkisinden Arındırılmış) (Mart 2024) (Yüzde) – Kaynak: DİSK-AR
TÜİK kimleri işsiz sayıyor?
Manşet işsizlikten ayrışan bir diğer kategori potansiyel işgücü. Burada iş arayan fakat kısa sürede işbaşı yapabilecek durumda olmayanlarla, iş aramadığı halde çalışma isteği olanlar yer alıyor. Aziz Çelik buradaki tabloyuysa şu sözlerle özetliyor:
“Geniş tanımlı işsizlik içerisinde zamana bağlı eksik istihdam 2,6 milyonken, potansiyel işgücü dediğimiz miktar 3,8 milyona yakındır. Bu da işsizliğin ölçümünden kaynaklanıyor. Dar tanımlı işsizlikte son 4 haftada iş arama kanallarından birini kullandığınızda onun içinde sayılıyorsunuz. 5 hafta önce iş arayıp sonraki 4 hafta aramadıysanız TÜİK sizi işsiz saymıyor. Potansiyel işgücünde daha önce iş aradıysanız işsiz tanımına giriyorsunuz. Bu açının bu kadar büyümesinin sebebi insanlar iş aramaktan vazgeçtikleri için doğrudan dar tanımlı işsizler arasında girmiyorlar. Bu dar tanımlı işsizliği kağıt üzerinde düşürüyor ama potansiyel işgücünü ciddi biçimde artıyor.”
‘İş arayanlar ümidini kesti’
Öte yandan İŞKUR’un verilerine göre Mart’ta resmi işsizlerin sadece yüzde 13’ü işsizlik ödeneği alabildi. Yani 2,6 milyonu aşkın işsiz işsizlik ödeneğinden yoksun kaldı. Buna yüzde 70’e dayanan enflasyon da eklendiğinde tam zamanlı çalışmak isteyenlerin sayısı arttı.
Aziz Çelik, bu eğilimdeki artışın 2021’den bu yana tırmanışa geçtiğine dikkat çekiyor:
“2020 öncesinde ikisi arasındaki makas daha dardır. 2021’den itibaren ekonomik kriz ve pahalılık gibi faktörler insanların iş aramaktan ümidini kesmesine yol açtı. Kısmi zamanlı ve düzensiz çalışanların da haftada 45 saat çalışıp gelirini artırabileceği işlerde isteği arttı. Son 10 yılın verilere baktığımızda bu açının 2020 ve sonrasında ciddi olarak açıldığını görüyoruz. Bu fark işsiz tanımındaki farktan dolayı her zaman vardır, var olacaktır ama bu derece büyük olmasının nedeni içinden geçtiğimiz ekonomik tablo.”
Kaynak: SOL haber