ÇHD davasında dijital deliller sekiz yıl sonra mahkemeye getirildi. Avukat İlhan Cihaner, delillerin altındaki imzanın delilleri şüpheli hale getirdiğini söylerken, tutuklu yargılanan avukat Selçuk Kozağaçlı ise “Gizli tanıklar mahkemeye getirilemiyor, çünkü bunlar ‘gerçek insan’ değil” dedi. Mahkeme heyeti Selçuk Kozağaçlı ile Barkın Timtik’in tutukluluğunun devamına karar verdi.
Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılan Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Genel Başkanı Avukat Selçuk Kozağaçlı ve üye Avukat Barkın Timtik‘in beş yılı aşkın süredir tutuklu olduğu, toplamda 22 avukatın yargılandığı ÇHD davasının üç gün sürecek olan duruşması Silivri Hapishane Kampüsü Duruşma Salonu’nda yapıldı.
Duruşmayı, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan, HDP milletvekilleri Züleyha Gülüm, Oya Ersoy, Rıdvan Turan ve Ömer Faruk Gergerlioğlu, CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ve pek çok avukat takip etti.
İstanbul 18. Ağır Ceza Mahkemesi’nde bugün devam edilen davada, Mahkeme Başkanı, “6 hard disk, 3 DVD ve 2 CD’den oluşan dijital delillerin” bir gün önce ulaştığını açıkladı. Başkan, evrakların adli tıp kurumuna incelemeye gönderileceğini bu sebeple de bu celse esasa ilişkin beyanların alınmayacağını, yalnızca tahliye taleplerinin alınacağını belirtti.
“Delillerin altındaki imza bile bu delilleri geçersiz hale getiriyor”
Duruşmada söz alan avukat İlhan Cihaner, dijital delillerin altındaki imzanın, ‘FETÖ’ davası kapsamında tutuklanan ve Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 45 yıl hapis cezasına mahkûm edilen eski Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Dairesi Başkanı Ramazan Akyürek’e ait olduğunu belirtti. İlhan Cihaner, “Fethullahçı çetenin ürettiği dijital delillerin köküne gidilerek araştırılmasını” talep etti.
Cihaner şöyle konuştu:
“Dijital delillerin altındaki imza bile bu delilleri geçersiz hale getiriyor. Altındaki imza (Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen FETÖ davasında 45 yıl hapse mahkûm edilen eski EGM İstihbarat Daire Başkanı) Ramazan Akyürek. Malum, Fethullahçı çetenin dijital uydurma deliller sürecini Odatv davasından Ergenekon davaları sürecine kadar gördük. Delil torbası yaratılıyor, ihtiyaç duyulunca çıkıyor, sonra başka yere konuyordu. İnsanların hayatlarının mahvına neden olan durumlar yarattılar.
Şimdi bu bahsedilen delillerin usulüne uygun elde edilip edilmediğinin, köküne gidilerek araştırılması lazım. Zehirli ağacın meyvesi de zehirli olur, diyoruz. Hollanda makamlarına da yazı yazılarak arama kararı var mı, kendilerine nasıl intikal etti, kendilerinde örneği var mı, bunların sorulup araştırılması gerekir. Bu araştırmayla delilin ilk ortaya çıktığı andan emanete gelene kadar hiçbir aşamasında soru işareti kalmamalı ve süreç kesintisiz olarak ortaya konmalı.”
Savcı, “Mütalaamızı aynen tekrar ederiz, gelen belgelere bir diyeceğimiz yoktur, adli tedbirler yeterli kalmayacaktır bu sebeple tutukluluğum devamını talep ederiz” dedi.
Kozağaçlı: Gizli tanıklar gerçek insan değil
Duruşmada, ÇHD Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı söz alırken, “Gizli tanık Kanarya kim, gelsin burada ötsün! Gizli tanıklar mahkemeye getirilemiyor, çünkü bunlar ‘gerçek insan’ değil” dedi.
Kozağaçlı, şu ifadeleri kullandı:
“Değerli meslektaşlarıma çok teşekkür ediyorum duruşmaya böyle etkin bir avukat katılımı olduğu için. Kendimizi çok güvende hissediyoruz sayenizde. Bu ülkenin tarihinde bu kadar kalabalık ve nitelikli bir avukat tarafından korunmuş bir sanık grubu yoktur. Avrupa’dan gelen 8 yıldır takip eden meslektaşlarıma da çok teşekkür ediyorum, bu davanın peşini hiç bırakmadılar.
Toplumsal muhalefetin temsilcileri, milletvekilleri hepsine teşekkür ediyoruz. (Heyete yönelik) Size de teşekkür ediyorum, belgelerin bulunması olumlu bir gelişme oldu. Sayın başkan bununla ilgili söyleyeceklerimi erteliyorum fakat tanıkla ilgili söyleyeceklerim var.
Savcıya sitem etmek istemiyorum ama 8 yıldır kayıp olan bir delil bulunuyor, hepimiz gayret ediyoruz. İddia makamının da bu gayrete ortak olması gerek. Savcılık bundan aylar önce hazırladı bu mütalaayı. Bu mütalaa da bundan 8,5 yıl önce hazırlanmış iddianamenin yazım hatalarıyla birlikte kopyalanmış hali.
Bundan 8,5 yıl önce Savcı Adem tarafından hazırlanmış bir mütalaayı kopyalayacaksınız hem de yazım hatalarıyla birlikte. Başka ne var, bu mütalaanın sahibi zavallı Adem şimdi tutuklu… 8 yıldır bulunmayan delil dosyaya gelmiş, delil tartışması yürüteceğiz.
Yine savcılıktan devam edeceğim. Çok tehlikeli bir şey daha yapıyor savcılık. İstanbul CBS tanıklarını ikame etmekten vazgeçti. Savcılık bu dosyada taraf, siz mahkeme makamısınız, biz de öznesiyiz. Savcı isterse bir dilekçeden vazgeçebilir, bir talepte bulunur, bunu değiştirebilir, bir mütalaa verir, bunu da değiştirir. Tamam kabul fakat iddianame savcılığı bu dosyaya 13 tane tanık bildirmiş. Bu 13 tanıktan duruşma savcısı kendi isteğine göre vazgeçebilir mi?”
Kararını açıklayan mahkeme, avukat Barkın Timtik ve Selçuk Kozağaçlı’nın tutukluluğunun devamına karar vererek bir sonraki duruşmayı 23 Mart 2022 tarihine erteledi.