SYKP Eş Genel Başkanı Cavit Uğur, HDP’ye açılan kapatma davasına ve Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun milletvekilliğinin düşürülmesi üzerine açıklama yaptı. Uğur, “HDP’nin kapatılmasına rıza gösterildiği sürece mevcut iktidar dışında kalan bütün muhalif güçlerin susturulması kaçınılmaz hale gelecektir” dedi.
HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun milletvekilliği, hakkındaki kesinleşmiş yargı kararı dün TBMM Genel Kurulu’nda okunmasıyla sona erdi. Kararı tanımadığını belirten Gergerlioğlu, “Milletimin kabindeyim, milletimin bağrındayım. Hiçbir yere gitmiyorum” diyerek Meclis’i terk etmezken, kısa süre sonra da Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, HDP’nin kapatılması istemiyle Anayasa Mahkemesi’ne dava açtı.
HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun milletvekilliğinin düşürülmesine ve ardından HDP’ye açılan kapatma davasına ilişkin tepkiler büyüyor.
Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) Eş Genel Başkanı Cavit Uğur, HDP’ye açılan kapatma davasına ve Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun milletvekilliğinin düşürülmesi üzerine açıklamalarda bulundu. Uğur açıklamasında, “HDP’nin kapatılmasına rıza gösterildiği sürece mevcut iktidar dışında kalan bütün muhalif güçlerin susturulması kaçınılmaz hale gelecektir” diyerek bütün demokrasi güçlerini HDP etrafında kenetlenmeye çağırdı.
Açıklamanın tamamı:
“Bugün Türkiye siyaseti ve demokrasisi bir darbeyle daha karşılaşmıştır. Öncelikli olarak sevgili Gergerlioğlu’nun parlamentoda dokunulmazlığının kaldırılmasının hemen arkasından Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından HDP’nin kapatılması girişimi aslında aynı siyasi merkezden düğmeye basılmasının bir sonucudur. Asla ve kat’a kabul etmemiz mümkün değildir. Çünkü HDP sadece bir siyasi parti değildir. Bugün parlamento içinde veya dışında bütün siyasi partiler içerisinde Türkiye’nin bütün ezilenlerinin başta işçi emekçiler olmak üzere kadınların, LGBTİ+ların, Kürtlerin, Alevilerin bütün ezilenlerin sözcüsü konumundadır. Bunu ne kadar gerçekleştirip gerçekleştiremediği ayrı bir tartışma konusudur ama dönüp geride bıraktığı siyasi pratiğe baktığımızda bunun tek sözcüsünün HDP olduğu ortadadır. Dolayısıyla HDP’ye dönük saldırı sadece bir siyasi partiye saldırı değildir. Bugün Emekçilere, gençlere, öğrencilere, Boğaziçi direnişçilerine kadınlara dönük bir saldırıdır. Bu vesileyle bütün demokrasi güçlerine başta partimiz olmak üzere HDP tarafında kenetlenmeye çağırıyorum. Çünkü buna rıza gösterdiğimiz andan itibaren Türkiye’de mevcut iktidar rejiminin dışında kalan bütün muhalif güçlerin susturulması kaçınılmaz hale gelecektir. HDP’yi beğenmiyor olabilirsiniz, HDP’yi eleştiriyor olabilirsiniz ancak bu saldırının sadece HDP’ye dönük bir saldırı olmadığı son derece aşikardır. Tüm demokrasi güçlerini HDP etrafında kenetlenmeye çağırıyorum.”