Limak Holding’in Artvin Yusufeli’ndeki şantiyesinde çalışan Bilal Yaloğlu, şantiyede yaşanan sorunları basına yansıttığı için işine son verildi.
Limak Holding'in yürüttüğü Artvin Yusufeli’ndeki baraj inşaatında çalışan Bilal Yaloğlu şantiyede yaşanan sorunları kamuoyuna duyurduğu için işten atıldı.
Artı Gerçek’ten Gençağa Karafazlı'ya konuşan Yaloğlu pandemi koşullarında şantiyede yaşadığı koşullara dair yaptığı açıklamada "Limak holding işçilerin hayatını yok sayıyor Coronavirüsü test sonuçları pozitif çıkan onlarca işçi, kaldıkları şantiye de adeta ölüme terk edildi.” dedi.
“Corona’dan değil, pislikten öleceğiz”
Pozitif hastalar 5 kişi bir koğuşta kalıyor, yemekhanede tedbir alınmamış, paslı ranzalarda yatıp kalkıyoruz, Gitmek istiyoruz göndermiyorlar. Askeri, polisi, sağlık yetkilileri doktorlar bizimle ilgilenmiyor, bize kimse sahip çıkmıyor. Burada 30 işçinin testleri pozitif çıktı. Ayağımızda ayakkabılarımız bile yok. Bizi ayağımızda terliklerle buraya attılar. Âdeta esir kampındayız. Bize yardımcı olun, sesimizi duyurun bizi kurtarın. Burada Corona'dan değil pislikten öleceğiz" demişti.
Bilal Yaloğlu'nun bu açıklamaları sonrası gördüğü Coronavirus tedavisi geçen hafta biter bitmez işine son verildi.
'Evine git biz sana haber veririz’ dediler işten attılar
Bilal Yaloğlu işten atıldığını ve yaşadıklarını şu şekilde aktardı:
"Limak Holding'in Yusufeli şantiyesinde yaşadıklarımızı sizlere aktarmıştım.
Haberler yayınlandıktan bir gün sonra yetkililer her şeyi düzeltmeye başladılar ancak öğrendiğim kadar pandemi ekibi gelmiş 400 bin lira ceza kesmiş. Daha sonra benim tedavim tamamlanır tamamlanmaz bana 'Çık git memleketine Rize'ye biz seni çağıracağız' dediler. Rize'ye gittikten bir gün sonra şantiye şefi aradı 'artık gelme' dedi.
'Orada işçi hakkı, insan hakkı falan yok'
Anladım ki işime son verdiler. Zaten isteselerdi de o esir kapına gitmezdim. Orada işçi hakkı, insan hakkı falan yok. İşçilerin çoğu zorunlu çalışıyor. Orada şirketin tek derdi işçileri köle gibi çalıştırmak ve para kazanmak, kimseyi düşündükleri yok."