Buca Belediyesi’ne bağlı İmar A.Ş’de örgütlü DİSK Genel İş İzmir 5 Nolu Şube ile CHP’li belediyeleri temsil eden Sosyal Demokrat Kamu İşverenleri Sendikası (SODEM SEN) arasında anlaşma sağlanamaması üzerine içiler 12 Kasım’da greve başladı. Ancak dün gece yarısı taraflar sözleşme imzalayarak grevi sonlandırdı.
Sendika tarafından işçilere gönderilen mesaja göre, en düşük yevmiye ücreti 1150 TL, en yüksek yevmiye ücreti ise 1249 TL olacak. 6 ayda bir enflasyon artı yüzde 1 oranında zam yapılacak. Ayrıca günlük 220 TL yemek, yıllık 85 gün ikramiye, 4 bin TL gıda yardımı desteği verilecek.
‘İşçi temsilcilerin dahi haberi yoktu’
Ancak işçiler bilgileri dışında toplu sözleşme imzalanmasına tepki göstererek, sendika yönetimini istifaya çağırdı.
İşçiler adına yapılan yazılı açıklamada şöyle denildi: “Temmuz ayından bu yana süren TİS sürecimiz dün gece itibariyle sona erdi. Gece 00.00-01.00 sularında sözleşmenin imzalandığı haberini aldık. Bu haber bizleri derinden yaraladı ve öfkemizi kabarttı. Sözleşmenin imzalandığından temsilci arkadaşlarımızın dahi haberinin olmaması biz Buca Belediyesi işçilerinin iradesinin ve mücadelesinin yok sayılmasının bir göstergesi oldu.”
‘Sefalete mahkum edildik’
Anlaşma sağlanan rakamın taleplerinin çok altında olduğunu dile getiren işçiler, şu eleştiride bulundu:
“SODEM SEN ve belediye temsilcileriyle anlaşma sağlanan rakam, talep ettiğimiz ücretin oldukça altında. Bugün SODEM SEN ve belediyenin teklif ettiği ücret, hepimizin bildiği gibi sefalet ve yoksulluk ücretidir. Bu sözleşmeye atılan imza, üyesi olan işçilerin sefaletini ve yoksulluğunu kabul etmek demektir. Unutmamamız gereken şeylerden birisi de belediyenin alenen bizi halkla karşı karşıya getirme çabasıdır. Ama bilinmelidir ki en önemlisi bize sorulmadan, danışılmadan, kapalı kapılar ardında atılan bu imzalar, irademizi ve günlerdir sürdürdüğümüz mücadelemizi hiçe saymaktır. Esas üzüntümüz ve öfkemiz bunadır. İşçiler sendika tarafından satılmıştır.”
‘İşçi aidatıyla yaşayanlara karşı da mücadele’
Grev sürecinden dersler çıkardıklarını belirten işçiler, şu değerlendirmede bulundu:
“Günlerdir sürdürdüğümüz mücadele, kurduğumuz birliktelik bundan sonra da sırtımızı yaslayacağımız yer olacaktır. İşçi sınıfının mücadelesi bir TİS’e sığmaz. Unutmamamız gerekir ki 25 yıl aradan sonra greve çıkan Buca işçileri bu grevi sendikasının maaşlı yöneticilerine değil, kendi direncine ve birlikteliğine borçludur. İki gün boyunca azim ve kararlılıkla sürdürdüğümüz grev her birimiz için yeni dersler çıkarmış, bir sonraki mücadeleye daha deneyimli gitmemizin temellerini atmıştır. Bu sürece gelene kadar sürdürdüğümüz her çalışmanın daha güçlüsünü, daha örgütlüsünü örmek önümüzde görev olarak durmaktadır. Bu birlikteliği güçlendirecek, işverenler ve işçilerin aidatıyla yaşayanların karşısında mücadele etmeye devam edeceğiz.”
Buca işçilerinden Konak, Karabağlar ve Gaziemir işçilerine çağrı
Yakın zamanda TİS süreçleri başlayacak Konak, Karabağlar ve Gaziemir belediyelerinin işçilerine de seslenen Buca Belediyesi işçileri, şu ifadeleri kullandı:
“- Bu sözleşme süresince ortalama bir yevmiye ile her belediyede anlaşma yapmak SODEM SEN ve belediyelerin esas niyetidir. Bütün belediye başkanları, SODEM SEN örgütlülüğü aracılığıyla işçilerin karşısında tek vücut birlik içinde davranırken, sendikalar biz işçileri işyeri işyeri, şube şube bölünmüş kolay lokmalar halinde SODEM SEN’in önüne sürüyor. Bir işyeri grevdeyken başka bir işyerinde imza atılması grev kırıcılığı işlevi görüyor. Sendikacılar bunu bilmediği için yapmıyor değil. Bu zorlu dönemde bütün şubeler, işyerleri birlikte tek vücut olabilsek kazanabilirdik. Bunu sendikacılar yapmıyor. Çağrımız mücadeleci temsilciler, işçiler olarak yan yana gelmektir.
– Sendikanın Buca’da iki gün sözleşmeyi imzalayamamasının sebebi buradaki irademiz ve görüşmelerin olduğu esnada süren eylemlerimizdir. Bugünden itibaren her bir sınıf kardeşimizin önünde duran görevlerden en önemlisi de sendikamızı uzlaşmacı, bürokrat olmuş sendikacılardan temizlemek, işçilerin iradesini yansıtacak, işçilerin yönettiği bir sendikal anlayışı kazanmaktır.
– İşçilerin iradesini kapalı kapılar ardında atılan imzalarla çiğneyen sendika yönetimini istifaya davet ediyoruz.
Mücadeleye devam edeceğiz. Geri durmayacağız, yılmayacağız.”
(Artı Gerçek)